Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün "Uluslararası Kudüs Vakıfları Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, Filistin meselesine adil bir çözüm bulunmadan bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığını söyledi.
"Bunun için öncelikle uluslararası hukuka ve alınan kararla saygı gösterilmesi gerekiyor. Hiç kimse, hiçbir ülke hukukun üstünde değildir, olamaz. Ancak Filistin meselesinde yıllardır üstünlerin hukuku işliyor, bunu da böyle görün."
Ezan tasarısı
“Kudüs'ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için gayret sarf ediyoruz” diyen Erdoğan, camilerde sabah ezanlarıyla ilgili yasa tasarısını hatırlattı.
"Böylesi bir konunun gündeme gelmesi dahi, utanç vericidir. Bize her fırsatta din ve vicdan özgürlüğünden dem vuranların, bu konuda sessiz kalarak adeta atılan bu adımı onaylaması ise ibretliktir. Kudüs semalarından ezanın susturulmasına inşallah izin vermeyeceğiz.
“Şunu bir defa bilmemiz lazım; eğer inancınıza güveniyorsanız inanç hürriyetinden niye korkuyorsunuz? Bizim böyle bir derdimiz yok, biz inancımıza güveniyoruz. Onun için de inanç özgürlüğünden korkmuyoruz. Ben şu anda İsrail'in yöneticilerine de bunu hatırlatıyorum; inancınıza güveniyorsanız bizim ezan seslerimizden niye korkuyorsunuz?"
Tasarı parlamentoda bekliyor
Sözkonusu yasa tasarısı, İsrail ve işgal altında tuttuğu bazı bölgelerde gece 23.00 ile sabah 07.00 arasında hoparlörle ezan okunmasını yasaklıyor.
Tasarı, şubat ayında Yasama İşleri Bakanlık Komisyonu'nda onaylandı, ancak henüz parlamentodan geçmedi.
“Cezasız kalan suç...”
Erdoğan, "Cezasız kalan her suç, faili daha da azgınlaştırır. Filistin'de İsrail'in işlediği suçların giderek daha artmasının sebebi budur. İşlenen cinayetlerin, katliamların ve zulmün uluslararası hukuk içinde hesabı sorulmadan, bölgede barış ve istikrar arayışları akim kalmaya mahkumdur" ifadelerini kullandı.
"Aleyhine alınan onca karara rağmen işgale, zulme, şiddete ve Kudüs'ü Müslümansız yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyor. İsrail yönetiminin mevcut uygulamalarının, eskiden Amerika'daki, yakın zamana kadar Güney Afrika'daki siyahilere uygulanan ırkçı ve ayrımcı politikalardan ne farkı var? Batı Şeria'nın dört bir tarafını zehirli bir sarmaşık gibi saran, Filistinli kardeşlerimizin hayatını zindana çeviren, ne yazık ki oradaki anlayış hangi hukukta yer bulabilir?"
1967 sınırları
"Çözümün yegane yolu nedir? 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Bunun için de İsrail üzerinde baskı oluşturulması gerekiyor.
"Filistin'in Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas'ın liderliğinde yürüttüğü diplomatik çabaları destekledik, desteklemeye de devam edeceğiz. Bununla birlikte Kudüs'ün statüsünü ilgilendiren meselelerde herkesin gerekli dikkati ve itinayı göstermesi gerekiyor.
"Hamas'ın geçtiğimiz günlerde ilan ettiği siyaset belgesini, hem Filistin davasında hem de Hamas ile Fetih arasındaki mutabakat sürecinde atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. İlan edilen bu belge, bana göre birçok ezberi bozmuştur. İnşallah bundan sonra Filistin'in hak ve özgürlük mücadelesi daha da güçlenecektir."
İsrail Başbakanı Netanyahu sosyal medyada yayınlanan konuşmasının sonunda Hamas'ın geçen hafta açıkladığı yeni siyaset belgesini sembolik olarak çöp kutusuna atmıştı.
ABD büyükelçiliğinin taşınması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin İsrail’deki büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması tartışmalarını da eleştirdi.
“Kesinlikle gündemden düşmelidir.
“Bu konuda gerekli uyarıları, en üst düzeyde yaptık, yapıyoruz. Bu mesele bazılarına basit bir tabela değişikliği gibi gelebilir. O kadar basit değil. Böyle düşünenler, kutsal topraklardaki dengenin ne kadar hassas olduğunu, değil bir tabelayı bir taşı dahi yerinden oynatmanın ne denli büyük etkileri olacağını görmezden geliyorlar."
İsrail'den tepki
AFP'nin haberine göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı Erdoğan'ın sözlerine tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuel Nahşon"Kendi ülkesinde insan haklarını sistematik şekilde ihlal eden biri, bölgedeki tek gerçek demokrasiye ahlak vaazı vermemeli. İsrail; Yahudilerin, Müslümanların ve Hristiyanların tüm ibadet özgürlüğünü sürekli korumaktadır. Yöneltilen temelsiz iftiralara rağmen bu şekilde hareket etmeyi de sürdürecek" dedi.
Yıldırım'dan 1967 sınırları vurgusu
Başbakan Binali Yıldırım da Uluslararası Kudüs Vakıflar Toplantısı ve Vakıf Haftası programında yaptığı konuşmada, İsrail'in ezan tasarısı ile ilgili olarak, "İsrail meclisinin bu taslağı, bu düşünceyi ilerletmeyeceğini bekliyoruz ve bu yöndeki telkinlerimizi sürdürüyoruz" dedi.
"14 asırdır İslam'ın olan Kudüs'ün, dünyada hiçbir devletin kabul etmediği bir işgal ile İslam'dan alınması, insanlığın ortak mirası olmaktan çıkarılması, asla kabul edilebilir değildir.
"Filistin meselesinden kaynaklanan bu derin adaletsizlik hissi giderilmeden, bölgenin huzura kavuşması beklenmemelidir.
“İsrail'in, Harem-i Şerif'in ve Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ağır biçimde ihlal eden uygulamaları ve Kudüs'ün çok dinli, kültürel yapısını değiştirmeye yönelik kabul edilmesi mümkün olmayan tasarrufları karşısında, bu mukaddes şehrin dini ve tarihi mirasına sahip çıkmak, geçmişimize ve kimliğimize sahip çıkmak anlamına geliyor. Kudüs'ün ve Harem-i Şerif'in İslam'a ait bir mekan olarak muhafazası, bütün Müslümanların görevidir.
"Ortadoğu'da kalıcı barış için tek yol, 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılığa sahip bir Filistin devletinin vücut bulmasıdır.
“İsrail'in yerleşimlerini genişletmesi yönündeki süregiden kararları, iki devletli çözüm zeminini tahrip etmektedir. Barış sürecinin anlamlı bir şekilde canlanabilmesi için öncelikle müzakere zemininin eşit şartlarda olması gerekmektedir.” (YY)
1967 Savaşı |
İsrail ve Arap komşuları arasında artan gerginlik, 5 Haziran 1967'de başlayan 6 Gün Savaşları'na yol açtı. Orta Doğu anlaşmazlığının çehresi bu altı günde değişti. İsrail, Mısır'dan Gazze ve Sina Yarımadası'nı, Suriye'den de Golan Tepeleri'ni aldı. Ürdün güçlerini de Batı Şeria ile Doğu Kudüs'ten çıkardı. Mısır'ın güçlü hava kuvvetleri, savaşın ilk günü saf dışı bırakıldı. İsrail uçakları, daha başlangıçta Mısır hava kuvvetlerini havalanamadan yerle bir etti. Toprak kazanımları İsrail'in kontrolündeki alanı iki katına çıkardı. Zafer, İsrail ve yandaşları için yeni bir güven ve iyimserlik havası yaratıyordu. BM Güvenlik Konseyi, 242 sayılı kararı aldı. Kararda, savaşla toprak kazanımı reddediliyor, son çarpışmalarda ele geçirdiği yerlerden İsrail'in çekilmesi isteniyordu. BM'ye göre, bu savaşta 500 bin Filistinli daha mülteci haline geldi; Mısır, Lübnan, Ürdün ve Suriye'ye göç etti. Kaynak: BBC |
Fotoğraflar: AA