*Fotoğraf: AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden, 23 Nisan'da yaptıkları telefon görüşmesinin ardından yarın (14 Haziran) Brüksel'de NATO Zirvesi sırasında bir araya gelecekler.
ABD’de yeni yönetimin ocak ayında işbaşı yapmasından bu yana Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez yüz yüze görüşecek. İki liderin NATO zirvesi sırasında yapacakları görüşmenin kapsamlı bir gündeminin olması bekleniyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan hafta içi basına yaptığı açıklamada Biden ile Erdoğan'ın NATO zirvesi sırasında yapacakları ikili görüşmede insan hakları dahil geniş yelpazede bir dizi konuyu ele alacaklarını söyledi.
TIKLAYIN- Biden-Erdoğan: Hem tanıdık hem yepyeni
Sullivan, Doğu Akdeniz, Suriye, İran, Dağlık Karabağ gibi bölgede şu anda öne çıkan meselelerin iki lider tarafından masaya yatırılacağını ifade eden Sullivan, ayrıca Türkiye’nin Afganistan’la ilgili müzakereler ve diplomaside ileriki süreçte oynayacağı rolün de görüşmede tartışılacağını belirtti.
Sullivan, ABD ve Türkiye’nin, “değerler, insan hakları ve diğer konularda aralarındaki önemli ayrılıkların bazılarıyla nasıl başa çıkacakları” hususunun da görüşmede ele alınacağını aktardı.
TIKLAYIN-Neden Obama değil de Biden "soykırım" dedi?
"S-400'lerde tavır değişikliği yok"
Çarşamba günü Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "Türkiye'nin birçok bakımdan NATO müttefiki gibi davranmadığını" söyledi.
Blinken, "Türkiye'nin Rusya'dan S-440 alması, Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşadığı gerilim ve Dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan'a verdiği desteğin" gündemin en sıralarında yer alacağını belirtti. ABD'li yetkililer sık sık S-400 ile F-35'lerin bir arada olamayacağını ve bu konuda tavır değişikliğine gidilmeyeceğini belirtiyor.
Ermeni Soykırımı krizi
1915 Olayları'nın Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk defa Biden yönetiminde "soykırım" olarak tanıması da ikili görüşmede ele alınması beklenen diğer hassas bir konu.
Başkan Biden'ın göreve geldiği Ocak ayından beri Erdoğan ile ilk telefon görüşmesini 1915 Olayları'nın anma günü 24 Nisan'ın arifesinde yapması ve görüşmede Cumhurbaşkanı'na olayları "soykırım" olarak nitelendireceğini bildirmesi Ankara'da büyük tepki çekmişti.
Reuters: Gerilimin gölgesinde
Reuters ise geçtiğimiz günlerde Erdoğan ve Biden görüşmesine ilişkin geniş kapsamlı bir makale yayınladı. Reuters, “görüşmenin ABD Başkanı’nın Türkiye’ye yönelik soğuk tavrı ve gerilimin gölgesinde yapılacağını” yazdı.
Makalede, “Uzun yıllardır siyasi dertler ve bazı şahsi yaşananlar pazartesi günü ilk kez bir araya gelecek Biden ve Erdoğan’ın görüşmesinde etkisini hissettirecek. Beklentiler, ilişkide büyük bir atılımdan ziyade güven inşa etme üzerine olacak. İki liderin görüşmesinde askeri meseleler de gündemde olacak. Türkiye, ABD’nin Afganistan’dan ayrılmasının ardından Kabil’deki havalimanını koruma konusunda yardımcı olabilir fakat maddi ve güvenlik desteği istiyor” denildi.
İki ülke arasında birçok konuda anlaşmazlık olduğuna dikkat çeken Reuters’a konuşan üst düzey bir Türkiyeli yetkili S-400’ler konusunda, “Türkiye’nin ulusal güvenlik meselesiyle ilgili bir konuda geri adım atmak mümkün değil” dedi.
Cumhurbaşkanlığında görevli üst düzey bir yetkili ise, “Biden ile güzel bir dönem neden NATO Zirvesi’nde başlamasın ki? Kolay bir görüşme mi olacak? Çok büyük bir ihtimalle hayır, fakat kimsede bu konuda umutsuz değil” dedi.
Suriye, SDG ve petrol gündem
Türkiye'nin ABD'nin Suriye'nin kuzeyindeki öz yönetim ve silahlı gücü olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilişkisinden duyduğu rahatsızlığın Erdoğan-Biden görüşmesinde gündeme alınması öngörülüyor.
Suriye konusunda Türkiye ile ABD arasındaki en büyük çatlak olan öz yönetimi Türkiye, "PKK'nın Suriye uzantısı ve Türkiye'nin güvenliğine tehdit" olarak değerlendirirken, ABD yerel müttefik olarak görüyor.
"İyi niyet göstergesi mi?"
2019 yılında Donald Trump'ın SDG kontrolündeki bölgede faaliyet gösterecek olan bir petrol şirketini ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarından muaf tuttuğunu duyurmasının ardından bu çatlak daha da büyümüştü.
Bu gelişmeye Türkiye, Rusya ve Şam sert tepki göstererek, Delta Crescent Energy adlı şirkete "Öz yönetime ve SDG'ye ABD tarafından askeri, siyasi ve ticari koruma sağlama niyetiyle ayrıcalık tanındığını" öne sürmüştü.
Kısa süre önce başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden, petrol şirketini Suriye'ye yönelik yaptırımdan muaf tutan kararın süresini uzatmadı.
Biden'ın kararının Suriye içindeki siyasi süreçlere yansımalarını DW Türkçe'ye değerlendiren Orta Doğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Levant Çalışmaları'ndan Oytun Orhan, Biden'ın bu kararının Erdoğan ve Putin görüşmeleri öncesinde hem Türkiye'ye hem de Rusya'ya karşı "bir iyi niyet göstergesi" olarak yorumlanabileceğini söyledi.
Karayılan'ın Türkiye iddiaları
Öte yandan Erdoğan ve Bıden görüşmesi öncesinde KCK Yürütme Konseyi Üyesi Murat Karayılan Türkiye'ye ilişkin iddialarda bulundu.
Karayılan, Kürtçe yayın yapan Sterk TV'nin 9 Haziran akşamı yayımlanan özel programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine birkaç ay önce 'aracılar vasıtasıyla mesaj gönderdiğini' iddia etti.
Karayılan, "Türkiye içinde ateşkes ilan edilmesi karşılığında, PKK'nin Türkiye sınırları dışındaki varlığına karışmama taahhüdünde bulunduğunu" ifade etti. 'Gizli bir bilgi paylaştığını' belirten Karayılan şunları söyledi:
"Bundan birkaç ay önce birtakım dostlar aracılığıyla Türk Devleti ve hatta Tayyip Erdoğan'ın kendisi bizlere haber gönderdi ve 'Türkiye içerisinde yani Kuzey Kürdistan'da ateşkes ilan edin ama Kürdistan'ın diğer parçalarında ne yapsanız da bizi ilgilendirmez' dediler. Yani bu ne anlama geliyor; bize karşı ateşkes ilan edin KDP ile olan çelişkileriniz var, gidip onlarla savaşın." (RT)
Bu haberde kaynak olarak: VOA Türkçe, Reuters, DW Türkçe ve BBC Türkçe'den yararlanılmıştır.