* Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar - Ankara/AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen “Yaşlılık Şurası”nda konuştu.
“Huzurevi tabelalarının arttığı değil, kuşakların aynı çatı altında yaşadığı veya ilişkilerin kesintisiz sürdüğü bir Türkiye istiyoruz” diyen Erdoğan, artık evlerde büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve çocukların birarada yaşamamasından şikayetçi olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Aile büyükleriyle ilişkilerin neredeyse bayram ziyaretlerinin bile ihmal edildiği bir periyoda dönüşmesini asla kabul edemeyiz. Ben kimsenin özel hayatına karışamam o ayrı mesele ama doğrusu ben kabullenemiyorum" dedi.
Erdoğan’ın konuşması özetle şöyle:
“Türkiye’nin durumu iç açıcı değil”
“Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor. Bir kaç asır önce 40'ı bulmayan ortalama hayat süresi bugün 70'in üzerinde. Hatta bazı ülkelerde 90'ı zorlamakta.
“Bu durum çözüm bekleyen pek çok meseleyi de beraberinde getiriyor. Batı ülkelerinde azalan genç nüfusun yerini diğer ülkelerden gelen göçmenler kapatıyor.
“Asya, Afrika, Güney Amerika ortalamanın çok üzerinde büyüyen nüfuslarıyla adeta dünyanın geleceğine talipler.
“Türkiye'nin durumu vahim değilse de çok da iç açıcı gözükmüyor. Ülkemizde 65 yaş ve üzeri oran yüzde 8,8. Yaşlı nüfus oranımızın yıllar içinde artması ve 2040 yılında iki katına ulaşması bekleniyor.
“Bizim gibi ülkeler için nüfus güçtür”
“İşte bunun için tüm nikah töreninde gençlerimize en az üç çocuk, mümkünse daha fazlasını tavsiye ediyorum.
“Bilhassa bizim gibi ülkeler için nüfus güçtür. Ortada yeterli nüfus yoksa diğer imkanların kendiliğinden yok olup gitmesi kaçınılmazdır.
“Nüfus yapımızdaki bu değişim bize diğer pek çok nüfusun, hususun yanı sıra yaşlılarımıza götürülecek hizmetlerin artırılması gerektiğine de işaret ediyor.
“Kaçan kaçana”
“Bir evde, büyükanne büyükbaba, anne baba ve torunlar bir arada yaşayabiliyorsa o ev günün 24 saat yaşayan, içinde huzur bulunan bir yerdir. Olması gereken budur.
“Ama bu var mı şimdi? Yok. Şimdi kaçan kaçana... ‘Ben yetiştim’ diyor gidiyor bir tarafa. Halbuki aslolan bu değil.
“Büyükşehir hayatının böyle bir aile modelini zorlaştırdığının farkındayız. Fakat bu durumun aile büyükleriyle ilişkilerin neredeyse bayram ziyaretlerinin bile ihmal edildiği bir periyoda dönüşmesini asla kabul edemeyiz.
“Ben kimsenin özel hayatına karışamam o ayrı mesele ama doğrusu ben kabullenemiyorum.
“Kuşakların birlikte yaşadığı Türkiye…”
“Huzurevi tabelalarının arttığı değil, kuşakların aynı çatı altında yaşadığı veya ilişkilerin kesintisiz sürdüğü bir Türkiye istiyoruz.
“Anneciğini, babacığını huzur evine bırakan evlatlar değil, onlarla beraber yaşayan evlatlar istiyoruz. Tarihimizde ve kültürümüzde var olan bu toplumsal yapıyı korumak için çalışmayı sürdüreceğiz.
Türkiye'de nüfusTürkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Eylül 2018'de açıkladığı rapora göre, doğuşta beklenen ortalama yaşam süresi Türkiye için 78 yıl. Bu süre, erkeklerde 75,3, kadınlarda 80,8 yıl. Doğuşta beklenen yaşam süresi en yüksek il 80,7 yıl ile Dersim, en düşük il ise 76,1 yıl ile Kilis oldu. Türkiye'de ortalama yaşam süresi 1994'te 68,8 yıldı. Yine TÜİK verilerine göre, 2018'de 81 milyon 867 bin 223 olan Türkiye nüfusunun 2040'ta 100 milyonu geçmesi bekleniyor. Türkiye'de günümüzde yıllık ortalama nüfus artışı yüzde 12. Yıllık ortalama nüfus artış hızı en yüksek il yüzde 34'le Yalova'yken, en düşük il eksi yüzde 14'le Ardahan. Yıllık ortalama nüfus artışı 1927-1985 arasında yüzde 20-28 aralığındayken (İkinci Dünya Savaşı dönemi olan 1940-1945 arası yüzde 10) 1986'da yüzde 17'lere geriledi. Sonrasında kademe kademe düşüşe geçen nüfus artış hızı 2018'de yüzde 12,7 oldu. TÜİK tahminlerine göre bu oran 2025'te yüzde 11'e düşecek. |
(EKN)