Bakanlar Kurulu dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun aracı 3 Nolu kapıdan girdi. Toplantı öncesi Erdoğan ile Davutoğlu ile bir buçuk saat başbaşa görüştü. Saat 11.00’de başlaması beklenen toplantı 12.20’de başladı.
Erdoğan, saat 13.30'da Bakanlar Kurulu'na Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda öğle yemeği verdi. Bu yemekle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve bakanlar ile ilk kez toplu bir yemekte bir araya geldi.
Toplantı, daha önce Milli Güvenlik Kurulu toplantısının yapıldığı salonda gerçekleşti. O toplantıda Mustafa Kemal Atatürk’ün portesi bulunmazken bu kez ressam İbrahim Çallı’nın yaptığı tablo Erdoğan’ın arkasında yer aldı.
Sekiz buçuk saat süren toplantı saat 21.00 sularında sona erdi. Erdoğan, çok partili hayata geçişin ardından Bakanlar Kurulu'na başkanlık eden altıncı cumhurbaşkanı oldu.
Açıklama Arınç'tan
Toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Cumhurbaşkanlığı Basın Toplantı Salonu'nda açıklama yaptı.
Arınç toplantının Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla başladığını söyledi.
2014 yılının genel bir değerlendirmesinin yapıldığını söylediği toplantıda güvenlik ve asayiş konularının, "genel değerlendirme", "Çözüm Süreci'ndeki gelişmeler" ve "paralel devlet yapılanmasıyla mücadeledeki gelişmeler" başlıkları altında ele alındığını bildirdi.
Arınç, bazı bakanlar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın konularla ilgili sunum yaptığını söyledi.
Rutin olacak mı?
Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasal yetkisini kullandığını belirterek Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantılarının rutin olarak yapılmayacağını söyledi.
“Cumhurbaşkanımız ilerleyen süreç içerisinde tekrar bir toplantıya başkanlık etme isteğini ileri sürerse başbakanımızla birlikte buna karar verebilirler. Rutin olarak bu toplantılar yapılmayacaktır."
Başkanlık sistemi eleştirisi
Arınç gazetecilerin toplantıya ilişkin başkanlık sistemine geçiş eleştirileri sorusuna , "Bunlar o kadar temelsiz düşünceler ve iç politika yani günlük politika içerisinde o kadar tüketilen, sakız gibi çiğnenen konular ki bunların ciddiyeti konusunda lütfen herkes çok dikkatli olsun" dedi.
Bazı gazetelerde "Başkanlığa giden yol" diye haberlerin yer aldığını belirten Arınç, "Bir gazetede herkesin başına bir kavuk koymuşlar, eski tabirlerle kimimizi sadrazam yapmışlar, kimisini insaf vekili yapmışlar, böyle saçmalıklarla uğraşacaklarına yani basın yayın ilkelerine uygun, halkı bilgilendirme noktasında, halkın gözü, kulağı, dili olma noktasında daha ciddi işler yapsalar belki faydalı olacak diye düşünüyorum" diye konuştu.
Soruşturma komisyonu
Arınç, toplantıda dört eski bakan ilişkin Soruşturma Komisyonu’nun gündeme gelmediğini söyledi.
“Esasen işin özelliği vardır, biliyorsunuz burada gruplarda toplantı yapılamaz ve karar alınamaz. Kaldı ki burası bir Bakanlar Kurulu toplantısıdır. Burada da gündemin içerisinde, bu konuya bir kelimeyle bile girilmemiştir. Yarın eğer yapılacaksa sanıyorum, bir danışma kurulu kararı alınması lazım, galiba yarın bu işe karar vereceklerdir. Bunun Anayasamızın 100. maddesi, İç Tüzüğün galiba 110. maddesinde, sonraki hükümlerinde, milletvekillerinin konuşması, komisyon raporunun görüşülmesi ve eğer bir önerge verilirse onun da her bakan için gizli oylamasının yapılması gerekecektir."
Cizre
Arınç Cizre’de yaşananlara ilişkin çalışmaların yapıldığını söyledi.
"Bu sadece asayişsizlik olayı değil aynı zamanda Çözüm Süreci'ni de yakından ilgilendiriyor. Yine Cizre konusu gündeme geldiğinde, bunun bir siyasi boyutunun da olabileceği düşünülüyor. Yani orada ölen sadece 12 yaşındaki masum bir yavrumuz değil veya daha önceki olaylarda hayatını kaybedenler değil şu anda sayının 8 civarında olduğunu biliyorum. Hepsi bizim için çok değerli insanlarımızdır. Maalesef bu şiddet olayları sırasında hayatlarını kaybetmişlerdir."
"Bir adli soruşturma sürecimiz var, başsavcılık tarafından yürütülen, mülkiye müfettişlerimiz ve polis başmüfettişlerimiz tarafından götürülen bir de idari soruşturmamız var. Cizre, nüfusu çok yoğun olan ilçemiz ve geçmişten bu yana bu tür olaylara zemin hazırlanması için bazı çalışmaların yapıldığını da biliyoruz" diye konuştu.
Arınç, Cizre’ye polis ve araç takviyesi yapıldığını söyledi. “Bu olayların bir daha yaşanmaması, olaya sebebiyet verenlerin süratle bulunup cezalandırılması, adliye önüne çıkarılması temel hedefimizdir” dedi.
“Ayrıca olaylar bütün boyutlarıyla inceleniyor. Çünkü orada HDP'li milletvekillerinin de gitmesi ve bazı talimatların verilmesini takiben bunun geriye 12 yaşındaki bir çocuğun cansız cesedi olarak dönmesi, hepimizi fevkalade üzdü. Bunların hepsi bir mesaj olabilir. Yani, 'biz silahı elden bırakmayız, şiddeti elden bırakmayız, burası bizimdir, kimseye vermeyiz, burada ancak biz olabiliriz, başkasının burada yaşama hakkı yoktur' diyen bir eşkıya grubu varsa bunlarla mücadele etmek, bunların sesini kesmek, bunları o bölgeden artık ilişiğinin kalmayacak şekilde uzaklaştırmak, şüphesiz hükümetimizin görevidir." (BK)
* Fotoğraf: Kayhan Özer, Murat Kaynak, Gökhan Balcı / AA