AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuveyt, Katar ve Umman’ı kapsayan üç günlük Körfez turundaki resmî temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye dönüyor.
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre Erdoğan, uçakta gazetecilere açıklama yaptı.

Erdoğan, Katar ve Umman’dan ikinci el savaş uçaklarıyla dönüyor
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Katar ile bölgesel konularda tam bir uyum içindeyiz. Son olarak Filistin, Suriye, Afganistan gibi çok önemli başlıklarda ortak girişimlerimizin neticelerine şahitlik ettiniz. İsrail’in Katar’a saldırısı sonrasında Doha'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Arap Ligi Zirvesi’ne de katılmıştık. İkili planda ise ticaret ve yatırımlar bağlamında işbirliğimiz güçlenerek devam ediyor. Bu ziyaretimizde de dört belgeyi daha kabul ettik. Savunma sanayii ve güvenlik işbirliği gibi konuları da değerlendirdik.
Eurofighter savaş uçakları: “Katar ve Umman’da ayrıca savunma şirketlerimizin muhataplarıyla verimli görüşmeleri oldu. Milli Savunma Bakanımın eş güdümünde Katar ve Umman tarafıyla bir süredir devam eden Eurofighter savaş uçaklarının satın alımı konusunda muhataplarımızla konuyu ele aldık. Birçok teknik ayrıntıya sahip bu konuda yürüttüğümüz müzakereler olumlu yönde seyrediyor. Ziyaretimizin ikili ilişkilerimiz başta olmak üzere bölgemiz ve İslam dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. İnşallah Hava Kuvvetlerimizi çok daha güçlendirelim istiyoruz. Bu uçakların alımıyla birlikte Hava Kuvvetlerimiz çok daha güçlü hale gelecektir.”
Kuzey Kıbrıs seçimleri: “Kuzey Kıbrıs’la ilgili şu ana kadar AK Parti iktidarında ilişkilerimiz nasıl olduysa bundan sonra da yine aynı şekilde devam edecektir. Bizim Kuzey Kıbrıs’a yan bakmamız, ters bakmamız asla mümkün değil. Yapılan önemli bir seçimdir ve Kıbrıs Türkünün iradesi bizim için çok saygındır. Bunun için kendilerini tebrik ettik. Bu kadar yatırımı biz Kuzey Kıbrıs’a boşuna yapmadık. Yıllar yılı biz Kuzey Kıbrıs’a giderdik. Cumhurbaşkanlığı binası küçüktü, orada bizi karşılarlardı, orada törenlerimizi yapardık. ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yakışan bir parlamento binasını ve Cumhurbaşkanlığı binasını yapmak gerekir,’ dedik ve süratle de parlamento binasını ve Cumhurbaşkanlığı makamını orada inşa ettik.

“Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesi Kıbrıs’ı doğrudan etkiliyor”
“Güney Kıbrıs’ta ise böyle bir şey yok. Seçim yapıldı, biz de demokrasiye inanan bir lider olarak telefonla seçimi kazanan adayı tebrik ettik. ‘Şu anda bir Körfez ziyaretim var. Körfez ziyaretinden sonra kapımız sizlere açık, buyurun, sizleri bekliyoruz,’ dedik. Kendileri de bu ziyareti gerçekleştireceklerini söylediler. Yabancı değiliz birbirimize, görüşeceğiz. İnşallah bu hafta sonuna kadar bu ziyaret gerçekleşirse kendileriyle etraflıca Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerini ele alacağız.”
Gazze ve ateşkes: “Türkiye olarak ateşkesin sağlanabilmesi noktasında elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Hamas tarafı ateşkese riayet ediyor. Hatta bu konuda kararlı olduklarını da açıkça ifade ediyorlar. İsrail ise ateşkesi ihlal etmeye devam ediyor. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere uluslararası toplumun, İsrail’in ateşkese ve anlaşmaya tam uyumunu sağlama noktasında daha fazla gayret etmeleri lazım. Bu süreçte İsrail’e yönelik yeterli diplomatik baskı şart.”
Türkiye’deki Barış Süreci: “Doğrusu DEM Parti’den bu tür [Diyarbakır’da, Abdullah Öcalan’a özgürlük yürüyüşünde yaşananlar ve sonrası] bir yaklaşım olmasını istemezdim. Bu hafta sonuna kadar zannediyorum DEM heyetini kabulümüz olacak, görüşeceğiz. Bu konuları da kendileriyle masaya yatıracağız. DEM heyetinin bu anlayış içerisinde olduğunu da düşünmüyorum, düşünmek de istemiyorum. Daha çok Pervin Hanım’la bu konularda görüşmelerimiz oldu.
“İnşallah bu hafta sonu yapacağımız görüşmede bu konuları da tekrar değerlendirme fırsatımız olacak. Çünkü Terörsüz Türkiye’nin sadece bize değil, tüm Türkiye’ye faydası var. Lazıyla, Türküyle, Kürdüyle, hepimize, 86 milyonun tamamına faydası var. Biz ülke ‘Terörsüz Türkiye havasına artık büründü’ diye düşünürken bu tür şeyleri Diyarbakır’dan duyunca doğrusu üzüldüm. Bir an önce inşallah bundan tekrar sıyrılarak barışın, huzurun ve kardeşliğin egemen olduğu Türkiye’yi inşa ve ihya edelim. Bunu başaralım.”

Erdoğan ve İmralı Heyeti 28 Ekim'de görüşecek
Suriye-Irak Tezkeresi: “Irak ve Suriye’de neden bulunduğumuzu artık cümle alem biliyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi hâlâ, biz oralarda niye varız, bunu öğrenemedi. Sıkıntı burada. CHP, bu meselenin parti meselesi olmayıp memleket meselesi olduğunu da bir türlü anlayamadı. Ama bu gelişmeler zannediyorum CHP’nin de bunu anlamasına yarayacak. Çünkü tabandan onlara da ciddi bir baskı geleceğine inanıyorum. Suriye’de, Irak’ta yürütülen mücadele, sadece teröre karşı bir mücadele değil, aynı zamanda Türkiye’nin bekasına karşı oynanan oyunu bozma operasyonudur. Bunun da neticelerini aldığımıza inanıyorum. Kaldı ki istikrarsızlığın yaşandığı yerlerde dikkat edelim, terör örgütleri palazlanır. Biz onlara asla bu fırsatı vermememiz lazım. CHP yönetimi, sınırlarımızın ötesindeki tehlikeleri bertaraf etmemizden neden rahatsızlık duyduklarını çıkıp açıklamalı. Elbette biz, Türkiye’nin güvenliğini CHP’liler rahatsız olacak diye riske atamayız.” (TY)






