Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Almanya’da Başbakan Angela Merkel ile görüşmesi sonrası ortak basın toplantısına katıldı.
“Gazetecilere özgürlük” yazılı tişört giyerek basın toplantısına katılan Avrupa Postası Genel Yayın Yönetmeni Adil Yiğit, fotoğraf çekmek isteyince polis tarafından salondan çıkarıldı.
Toplantıdaki açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan ikiliye Türkiye'de tutuklu bulunan Almanya vatandaşları ve Almanya'da yaşayan Cumhuriyet Gazetesi'nin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar soruldu.
TIKLAYIN - Can Dündar: Basın Toplantısında Erdoğan'a Soru Soracağım
Dündar, toplantıya katılmayacağını açıklamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini bahane ederek basın toplantısını iptal edeceğini ve böylece diğer gazetecilerin de sorularından kurtulmaya çalışacağını söylemişti.
TIKLAYIN - Can Dündar: Basın Toplantısına Katılmayacağım, Sorularım Orada Olacak
Erdoğan, 27 Eylül’den (dün) beri bulunduğu Almanya’ya cumhurbaşkanı olarak ilk devlet ziyaretini gerçekleştiriyor.
Merkel: Dündar kendi isteğiyle gelmedi
Toplantıya katılan gazetecilerden biri Erdoğan ve Merkel'e Türkiye'de tutuklu bulunan Almanya vatandaşları için çözümlerini, Can Dündar'ın toplantı için akreditasyonu olduğu halde neden orada bulunmadığını ve Erdoğan'ın geçmişte Almanya'ya yönelik sarf ettiği "nazi serzenişlerini" sordu.
Merkel, Dündar'ın orada olmamasının tamamen kendi kararını olduğunu söyledi. Nazi söylemlerine ilişkin "Çözüme ulaşabildiğimiz vakalar oldu. Geri kalan vakaları da birlikte çözeceğimize inanıyorum" dedi.
Erdoğan: Can Dündar ajandır
Erdoğan, tutuklu Almanya vatandaşları için "Türk yargısı bırakılması gerekenleri bırakmıştır. İsim vermeyeceğim" diye konuştu. Dündar'a ilişkin ise şunları söyledi:
"Can Dündar'ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda bir kişi olduğunu ve 5 yıl 10 aya mahkum edildiğini herhalde biliyorsunuzdur. O kişi Almanya'ya gelmiştir. Bu kişi Türk yargısına göre mahkumdur. Ajandır. Devletin sırlarına ifşa etmiştir.
"Biz Almanya ile suçluların iadesi sözleşmesini yapmış bir ülkeyiz. Bizim bu suçlunun iadesini istemek en doğal hakkımızdır ve biz de bunu istedik. Almanya bizden böyle bir şey isterse biz de vermek durumundayız. Olayın aslı budur."
"Yargılar bağımsızdır"
Gazetecilerin "Almanya'da yaşayan PKK ve FETÖ üyeleri konusunda nasıl bir yol izlenecek sorusu üzerine konuşan Merkel "PKK ve aktiviteleri Almanya’da yasaklanmıştır. FETÖ konusunu da son derece ciddiye alıyoruz ama daha çok bilgiye ihtiyacımız var" dedi.
Başka bir gazetecinin Türkiye'de tutuklu bulunan 74 yaşındaki Almanya vatandaşı Enver Altaylı'nın ne zaman serbest bırakılacağı sorusuna yanıt veren Erdoğan "Yargı bağımsızlığına saygı duymak zorundayız" dedi:
"Türk yargı sistemini eleştirme hakkına sahipsiniz. Yargılar bağımsızdır. Saygı duymak zorundayız. Türk yargı sisteminin Alman vatandaşları hakkında tutuksuz yargılama kararı verdiği kişiler olmuştur. Ben sorsam Enver Altaylı'nın geçmişinde neler olduğunu bilir misiniz diye. İstihbaratta olduğunu siz de bilir misiniz?"
Merkel: Ekonomik iş birliğini ele aldık
Gazetecilerin soruları öncesi basın toplantısında konuşan Almanya Başbakanı Merkel, son yıllarda iki ülke arasında köklü karşıtlıkarın yaşandığını belirterek bunların "hukuk devleti, basın özgürlüğü gibi konular" olduğunu söyledi.
Merkel "İstikrarlı bir Türkiye, ekonomik büyüme kaydeden bir Türkiye istiyoruz; ekonomik iş birliği konusunu ele aldık" dedi.
Erdoğan: Ülkemiz yeniden reform yoluna girdi
Merkel'in ardından sözü alan Erdoğan şu açıklamalarda bulundu:
“Darbeciler güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadılar. FETÖ tarafından gerçekleştirilen bu darbe girişiminde 251 insanımızı şehit verdik. Darbe girişimi sonrasında OHAL uygulamasına gittik. Demokrasimizi bu terör örgütünün tehdidinden kurtarmak için ciddi mücadele verdik. 24 Haziran'dan sonra bu uygulamayı da kaldırdık.
“Cumhurbaşkanlığı sistemiyle beraber ülkemiz yeniden reform yoluna girmiştir. Vize serbestisi için kalan altı kriteri de en kısa zamanda yerine getireceğiz.
"Vize serbestisi, gümrük birliğinin güncellenmesi ve müzakerelerin canlandırması iki tarafın da yararına olacaktır. Avrupa'nın lider devletlerinden Almanya'nın vereceği desteğe de önem veriyoruz.
"Ekonomik bağları önemsiyoruz"
“Komşumuz Suriye'de yedi yıldır süren zulmün bir an önce sona ermesini umuyoruz. Bu konuda Almanya ile benzer yaklaşıma sahibiz. Şu an itibariyle 3,5 milyon mülteciyle misafir ediyoruz. Türkiye ve Almanya mülteci krizinin akut döneminde de sorumluluk almış, ciddi fedakarlıklarla bu süreci yumuşatmışlardır.
“Ticari yaptırımların siyasi hedefler için kullanılması, dünya güvenliğine de zarar verecektir. Spekülatif bazlı dönemsel dalgalanmaların, aldığımız tedbirlerle ekonomimize etkisinin sınırlı olduğunu belirtmek isterim.
"Bizler Almanya ile derin ekonomik bağları önemsiyor, kazan-kazan ilkesiyle bunların artmasını istiyoruz.
"Yargı bağımsızlığı kararlarına saygı"
“Almanya'daki 3,5 milyona varan vatandaşlarımızın kökleriyle bağlarını koruyarak, Alman toplumuna entegrasyonunu destekliyoruz. Vatandaşlarımızın tam fırsat eşitliğinden faydalanması bu süreci hızlandıracaktır.
“İki ülkenin yargı bağımsızlığı kapsamında alacağı kararlara saygı duyulmasını ifade etmem hukuka inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır.” (TP)