Erciyes Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret AŞ, Kayseri Pınarbaşı’da Eğrisöğüt ve Aşağıbeyçayır köyleri arasında kalan meraya yapmak istediği patlayıcı fabrikasını yeniden canlandırdı.
Yöre halkının tepkisinin ardından Mart’ta Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini geri çeken şirket yeni bir proje tanıtım dosyası hazırladı. Kapsam değiştirerek ÇED Yönetmeliğinin arkasından dolanmak istedi.
İlk projede ‘kapsüle duyarlı emülsiyon, anfo, ağır anfo, kapsül üretim ve montaj’ yapacağını açıklayan firma yeni projesinde ‘kapsüle duyarlı emülsiyon ile ağır anfo’dan vazgeçti.
Ayrıca depolanacak patlayıcı madde miktarında da 150 tonluk azaltma yaptı. Yılda 575 tondan 425 tona çekti.
Şirket, "ÇED gerekli değildir" kararı verilmesi durumunda ‘halkın bilgilendirilmesi ve sürece katılım toplantısı’ yapılmadan köy halkının mera olarak kullandığı araziye patlayıcı fabrikası yapabilecek.
bianet’e konuşan Eğrisöğüt köyünden Kayseri Karaçay Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı ve Avukat Harun Özkan “Maalesef hepimiz bu fabrikadan kurtulduğumuzu sanmıştık ama el altından farklı işlere girmişler” dedi.
Erciyes Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret AŞ’nin projeyi küçültmüş gibi yaparak yeni başvuruda bulunduğundan bahseden Özkan “Şirket tepkileri azaltıp, projeyi ÇED kapsamı dışında tutup, bilgilendirme toplantısı dahi yapmayacak bir hale getirmiş” diye konuştu. Özkan şöyle devam devam etti:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını şu an şehirdeki resmi kurumlarla yazışma yapıyor. Ancak İl Müdürlüğü ile görüştüğümde henüz olumsuz bir yazı gelmediğini söylediler. Bunun sonucunda bir karar verilecek.
‘ÇED gerekli değildir’ kararı çıkarsa şirket hemen inşaata başlayabilecek. Kaldı ki zaten şirket ÇED olmasın diye uğraşıyor.
Ama fabrika aynı fabrika, patlayıcı aynı patlayıcı. ‘Ben küçültmeye gittim’ diyerek izin vermek gibi bir şey olabilir mi?
Kaldı ki Ağustos’taki olaydan daha yeni haberdar olduk. Bize ne bir tebligat geldi ne de bilgilendirme yapıldı.
Ancak mücadele edeceğiz. Yazılı dilekçeler hazırlıyoruz. ‘Bunu izin vermeyin’ diye İl Müdürlüğüne başvuru yapacağız.
Randevu alabilir isek Vali Gökmen Çiçek ve Bakan Mehmet Özhaseki’ye derdimizi anlatma uğraşı içindeyiz.
"Hukuki mücadele projeyi durdurmadı"
Yürüttükleri yasal mücadeleyi hatırlatan Özkan ilk projedeki süreçte birçok problem yaşadıklarını söyledi. Yürütmeyi durdurma taleplerini mahkemenin ‘kendilerini hiç kâle almadan’ reddettiğini anlattı. “Yıllar süren Danıştay süreci 3 ay gibi bir sürede tamamlandı. Mahkemenin ret kararını onadı. Üstelik hiçbir inceleme yapmaksızın” dedi.
"Şimdiki süreç de dava edilebilir ama gördüğümüz hukuki mücadelenin projeyi durdurmadığı” diyen Özkan şunları kaydetti:
Şimdi bizi, köy halkını saf dışı bırakıyorlar. El altından iş yapıyorlar. Kimse bu fabrikayı burada istemiyor. Bunun hukuki olmadığını, adil olmadığını düşünüyoruz.
İlkinde en azından bir bilgilendirme toplantısı vardı. Sürecin değerlendirilmesi anlamında ÇED toplantısı vardı. Bu işin uzmanlarından raporlar alırsın, burası buna uygun mudur, doğa açısından, bitkiler açısından, hayvanlar açısından bakılsın istiyoruz.
Burada Türkiye'nin hiçbir yerinde olmayan bitki ve hayvanlar yaşıyor. Bazı ağaçlar var, koruma altına alınması gereken nitelikli ağaçlar bunlar.
950 metre yakınınızda 425 ton patlayıcı depolayacaklar. Daha birkaç sene önce Hendek’te Büyük Coşkunlar Havai fişek patlamadı. 7 kişi öldü, 127 kişi de yaralandı. Özel sektörde böyle bir patlama olmama riski diye bir şey söz konusu değil.
Yönetmelik gereği, sürtünmeden patlama olabilir diye tesiste çalışan işçinin iş ayakkabısında demir çivi dahi olmaması gerekiyor. Bu kadar riskli ve ciddi bir olay. Bu kadar ciddi bir olayı bu kadar basite indirgeyip ÇED sürecinin dışına alıp öyle bir şey yapmak akıl almaz bir durum.
Ekolojik köye dinamit fabrikası: ÇED süreci sonlandırıldı, proje iptal edildi
(HA)