84 arkadaşlarının yaşamını yitirdiği, içinden çıktıkları enkazın hemen yanındaki bir okulda eğitim görmenin, deprem travmasını henüz atlatamayan çocukların yeniden travmatize olmasına neden olacağını vurgulayan örgütler, yeni YİBO'nun yerinin değiştirilmesi için imza kampanyası başlattı.
"Öğrenciler yeni travmalar yaşayabilir"
"Böylesi bir girişimde bulunulurken meydana gelen fiziksel yıkım kadar yaşanan/yaşanabilecek psikolojik süreçlerin de göz önünde bulundurulması ve gerekli noktalarda müdahale edilmesi devlet mekanizmaları kadar sivil toplum örgütleri olarak bizlerin de görevidir" diyen Ulaşılabilir Yaşam Derneği ile Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi'nin düzenlediği imza kampanyasının çağrı metninde, şu ifadeler yer aldı:
84 öğrenciye mezar olan Bingöl Çeltiksuyu'ndaki ilköğretim okulundan kurtulan öğrenciler henüz dava süreci tamamlanmadığı için YİBO enkazının yanına bile yaklaşmaktan korkarken aynı yerde inşaat hazırlıkları sürüyor.
Ekipler ölçüm, hesaplama işlerini yaparken, sivil toplum örgütleri, sosyal hizmet uzmanları Bingöllü çocukları psiko-sosyal destekleriyle yaşadıkları depremi unutturmaya çalışıyorlar. Enkaz altında saatlerce kalan öğrencilerin bir çoğunda gece kabusları, altını ıslatma ve suskunluk gibi sorunların görüldüğü belirlendi.
Kurtulan öğrencilerin büyük kısmı ise uzun süre civar illerdeki hastanelerde tedavi gördüler, köylerine döndüler, bir kısmının ise hem psikolojik hem de fiziksel tedavileri sürüyor.
Çocuklar aynı yatılı okula devam ederlerse, saatlerce enkazının altında kaldıkları ve arkadaşlarını kaybettikleri okulun -yıkıntının- hemen yanında öğrenime devam edecekler.
Bu felaketten sağ kurtulan ve köylerine, ailelerinin yanına dönen çocuklar sivil toplum örgütlerinin gönüllü ekipleriyle yaklaşık 1 buçuk aydır psikososyal destek çalışmalarına katılıyorlar.
Çocuklarla gönüllü ekiplerle köylerde ailelerle buluşuyorlar sosyal faaliyetlerde bulunuyorlar. Bingöl'ün Gözeler Köyü'nün, Garip Köyü'nün, Kardeşler Köyü'nün, Gökçeli Köyü'nün çocuklarının hepsinin aklında şu soru var:
"Okullarımız tekrar ne zaman açılacak? Ve nerede açılacak?"
YİBO enkazının halen orada durması, ne zaman kalkacağının belli olmaması çocukların psikolojik durumları üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor.
Travma yaşayan kişilerin geliştirdikleri en yaygın tepkilerden biri olayı yaşadıkları yerlerden/olayı onlara hatırlatan yerlerden ve kişilerden kaçınmaya çalışmaktır. Bu durumda önerilen ve yapılmaya çalışılan en temel müdahale yöntemi, kaçınmayı gidermeye yönelik davranış, duygu ve düşüncelerin desteklenmesi. Fakat bu olayda yaşanan çok ağır deneyimlerin bulunduğu enkazla sürekli yüz yüze bulunulması ve yaşanan travmaya anlam verilmeye çalışıldığı bir aşamada tekrar tekrar travmatize olunması riski var.
Kaçınma davranışının desteklenmemesi adına yeni okulun - aynı yerde değil - yıkılan pansiyona yakın bir yerlerde inşaa edilmesi düşüncesi desteklenebilir fakat bu çocuklar travmanın yaşandığı yere, içinden çıktıkları yıkıntılar hala orda dururken ve üstelik hiç bir destek mekanizması oluşturulmaksızın tekrar yönlendirilirlerse bu yaşayabilecekleri sorunların artmasına neden olabilir.
Böylesi bir girişimde bulunulurken meydana gelen fiziksel yıkım kadar yaşanan/yaşanabilecek psikolojik süreçlerin de göz önünde bulundurulması ve gerekli noktalarda müdahale edilmesi devlet mekanizmaları kadar sivil toplum örgütleri olarak bizlerin de görevidir.
Son olarak diyoruz ki depremden dokuz saat sonra kurtarılan Çeltiksuyu YİBO 7'nci sınıf öğrencisi Resul Kızılaslan'ın sesine kulak verelim:
"Yaşamak çok güzel. Ayrıca Mehmet'in de benim peşimden kurtarıldığını duyunca sevinçten ağladım. Okumak ve avukat olmak istiyorum. Ancak o okula bir daha gitmek istemiyorum." (BB/NK)
(Bu metne imza atmak isteyen her sivil toplum örgütü [email protected] adresine maillerini gönderebilirler.)