Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar Projesi raporlarını açıklayan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), mahpus engellilerin mimari düzenlemelerin eksikliği nedeniyle koğuşlarından çıkamadıklarına dikkat çekti.
Hapishane koşullarının ne engelli mahpuslar ne de engelli ziyaretçiler ve engelli avukatlar için uygun olduğu, tekerlekli sandalye kullanan ziyaretçilerin sandalyeden indirilerek X-Ray’den yerde sürünerek geçmeye zorlandığı anlatıldı.
Toplantıda cezaevi yönetimlerinin ve Adalet Bakanlığı’nın “süreğen hastalıkları” engellilik olarak görmediği, engellilere yönelik mevzuat ve düzenlemelerin hayata geçmesi için engellilik kriterlerinin belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Engelliler gözetilerek yapılacak düzenlemelerin “göstermelik” olmaması, erişilebilirliği arttırması isteniyorsa engellilik konusunda bilgi, birikim ve tecrübe taşıyan engelli dernekleriyle beraber çalışılması gerektiği belirtildi.
“Koğuşta ancak kendi etrafınızda dönersiniz”
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği’nden (TOHAD) Süleyman Akbulut, engelli mahpusların durumunu incelemek için gittikleri Ümraniye E Tipi cezaevi ziyaretini “kabus gibi” diye nitelerken, “Hapishanedesiniz ama engelli olduğunuz için hapishanenin içinde başka bir hapishanedesiniz” diye konuştu.
Engellilere yönelik hiçbir düzenlemenin olmadığı hapishaneye girerken tekerlekli sandalyeden inmesinin istendiği ve X-Ray cihazından “en kuvvetlisinden dört mahpusun” kucağında geçirildiğini anlattı.
Akbulut, devletin sadece tekerlekli sandalye kullananları ve yüzde 100 görme engeli bulunanları engelli olarak tanımladığını söyledi. “Devletin listesinde işitme engelliler bile yok. Psikotik rahatsızlıklar da engellilik kapsamındadır. Alzheimer hastalığından yatalak olmuş bir bireyin engelli olduğu görülmüyor.”
Akbulut, hapishane ziyaretinde gördükleri koğuşların da engelli bir bireyin ihtiyaçlarını hiçbir şekilde karşılamadığını söylerken, “O koğuşlarda bir engelli ancak tekerlekli sandalyesiyle kendi etrafında döner durur” dedi.
“Konfor beklemiyoruz ama kabus da istemiyoruz”
CİSTT, yeni inşa edilen hapishanelerin mimarisinin de engellilere uygun bir şekilde düzenlenmediğine dikkat çekti. Adalet Bakanlığı’nın engellilere ilişkin bilgi edinme başvurularına “Kurumlar çok katlı olmadığından, engellilerin yaşam şartlarına mani bir durum bulunmamaktadır” şeklinde cevap vermesinin konuya yaklaşımını ortaya koyduğu söyledi. Ayrıca Türkiye’deki hapishanelerin birden fazla katlı olduğunun da altı çizildi.
CİSST Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç, Türkiye’de yasal olarak kamu binalarının engellilere uygun şekilde düzenlenmesinin zorunlu olduğunu ve cezaevlerinin de birer kamu binası olduğunu hatırlattı.
Kıraç, “Burada bir lütuftan bahsetmiyoruz. Kimsenin konfor beklentisi yok, cezaevindeki insanların hayatları kabusa dönüşmesin yeter” diye konuştu. Cezaevi görevlilerinin, mahpusları önce suçlu olarak gördüklerini ifade eden Kıraç “İkinci bir cezalandırma uyguladıklarını düşünmüyorlar” dedi.
Bakanlığa göre 115 engelli mahpus var
2002 tarihinde açıklanan ve Devlet Planlama Teşkilatı koordinatörlüğünde Devlet İstatistik Enstitüsü ile Özürlüler İdaresi Başkanlığınca yürütülen Türkiye Özürlüler Araştırması’nda Türkiye’deki engellilerin oranı yüzde 12.29 olarak belirlendi.
CİSST’in Temmuz 2013 tarihli bilgi edinme başvurusuna gelen cevapta ise Türkiye genelindeki ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde 115 engelli tutuklu ve hükümlü bulunduğu ifade ediliyor. 130.000’in üzerinde mahpusun bulunduğu hapishanelerde bu sayı yüzde 1’den dahi az bir orana denk düşüyor.
CİSST, bu durumun, Adalet Bakanlığı’nın engellilik tanımını dar tuttuğu izlenimi yarattığını ifade ediyor. (ÇT)