Akademisyen ve ekonomistlerin resmi verilere alternatif olarak tüketici fiyat endeksi oluşturmak için kurduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün gazetelerde çıkan “hissedilen enflasyon açıklamasına” tepki gösterdi.
TÜİK’in hissedilen enflasyonun açıklanan yüzde 64,77’lik enflasyondan 2 kat yüksek olduğunu hesaplaması ve resmi veriyle ‘hissedilen enflasyon’ farkının nedenini tüketim alışkanlıkları ile harcama kalıplarına bağlamasıyla ilgili ENAG şunları kaydetti:
Devletin veri tekelini bünyesinde taşıyan ve toplumsal hayatı doğrudan etkileyen TÜİK, veri farklılıklarının nedenlerini açıklarken ENAG’ı verileri yanlı sunan, siyasi amaçlı bir kuruluş olarak suçlamamıştır.
Kamuoyunun bilmesi gereken çok önemli bir gerçek vardır. Ekonomi literatüründe 'sunulan enflasyon' ve 'hissedilen enflasyon' diye bir ayırım yoktur. Dahası hissedilen enflasyon kavramı üniversitelerde gündeme bile gelmemektedir.
Sadece fiyat ve enflasyon verilerini değil, fiyat verileri ile bağlantılı olan daha birçok veriyi de taraflı ve gerçek olandan farklı sunan güzide kurumumuz TÜİK’i yönetenlerin bilmesi gereken birkaç önemli konu vardır:
TÜİK’in fiyat verileri halkın gelir seviyesi ile uyumunu kaybetmiş, halk bundan dolayı fakirleşmiştir.
Fiyat verileri ile reel hale dönüştürülen ekonomik büyüme oranları da gerçeği yansıtmamaktadır. Bu ise gelir paylaşımını bozmaktadır.
Hissedilen enflasyon oranı, literatürde yeri olmasa da, esas itibariyle günümüz Türkiyesi’nde genel fiyat endeksindeki değişimi birebir yansıtmaktadır.
Bu oranın TÜİK tarafından açıklanması ise tam anlamıyla bir itiraftır ve bunun hukuki sonuçları olacaktır.
Ne olmuştu?
Ekonomim gazetesinden Maruf Buzcugil, TÜİK’in yüzde 64,7 olan 2023 tüketici enflasyonun vatandaşlarca yüzde 129,4 olarak hissedildiğini tespit ettiğini yazmıştı.
Tüketici Eğilim Anketi’ndeki sorulardan yola çıkarak hissedilen enflasyon oranını tahmin eden TÜİK’e göre aradaki fark, tüketim alışkanlığı ve harcama kalıplarından kaynaklanıyordu.
(HA)