İklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri olan kömür sadece madencilerin ölmesine neden olmuyor. Kömür aynı zamanda havayı kirleterek erken ölümlere de yol açıyor.
Greenpeace Akdeniz, kömürlü termik santrallerin insan sağlığına etkilerini incelediği "Sessiz Katil" raporu Sabancı Üniversitesi Karaköy yerleşkesinde yapılan basın toplantısıyla açıklandı.
Rapora göre, örneğin 301 madencinin hayatını kaybettiği ve muhtemelen Avrupa'nın en kirli ikinci santrali olan Soma'daki kömürlü termik santral, 13 bin 400 yaşam yılının kaybına neden oldu.
Türkiye kömürde 4. sırada
Türkiye'de şu anda çalışan 22, planlanan ve izin aşamasında ise 80 termik santral var.
Avrupa çapında planlanan santral sayısı ile başı çeken Türkiye, kirli enerji konusunda Çin, Hindistan ve Rusya'dan sonra geliyor. Enerji Bakanlığı 11,5 milyar ton yerli kömür rezervini kullanarak 17-18.000 MW elektrik üretilmesini hedefleniyor.
Toplantıda raporun detaylarını paylaşan Kömür ve Hava Kirliliği Uzmanı Lauri Myllyvirta, İstanbul'da balkondan ölçtüğü hava kirliliğinin normal seviyenin iki katı olduğunu söyleyerek şu anda hava kirliliği nedeniyle kömürden vazgeçmek zorunda kalan Çin'i örnek gösterdi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2013 yılında hava kirliliğini kansere yol açan çevresel sebepler arasında birinci ilan etti. Avrupa Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) de 2013'te kömür santrallerini hava kirliliğinin en büyük endüstriyel neden olarak gösterdi.
7900 erken ölüm yaşandı
"Sessiz Katil" raporu, Stuttgart Üniversitesi'nin daha önce Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde yaptığı rapordaki hava kirliliği modellemesi kullanılarak ve Türkiye'de 2010 yılında çalışan 19 termik santrali baz alarak hazırlandı.
* Kömürlü termik santralinden havaya salınan ve bazen saçtan da ince olan partikül maddeler (PM), sürekli maruz kalındığında kalp-damar, solunum sistemi hastalıkları, kalp krizi, astım, akciğer kanseri ve çocuklarda akut solunum sistemi enfeksiyonları ve ölüm riskini artırıyor.
* Bu partikül maddelere maruz kalanların ömrü yaklaşık 10 yıl, ozon gazına maruz kalanların ise dokuz ay azalıyor.
* Türkiye'de sadece 2010'da, çalışan 19 kömürlü termik santralden kaynaklanan hava kirliliği 7900 erken ölüme yol açtı. Yani toplamda yaklaşık 79 bin yaşam yılı kayboldu.
* 2010'daki erken ölüm sayısı aynı yıl trafik kazalarından ölenlerin iki katı.
En çok kirletenler Afşin, Soma...
* Türkiye, erken ölümler sıralamasında, bütün AB ülkelerini geride bıraktı.
* 2010 yılında en zararlı etkilere yol açan kömürlü termik santraller, devlete bağlı EÜAŞ'ın Afşin - Elbistan, Soma ve Tunçbilek santralleri oldu.
* Afşin - Elbistan ve Soma, aynı zamanda Avrupa'nın muhtemel en yüksek kirlilik kaynaklı erken ölüm oranına sahip.
* 80'in üzerine çıkan ve 40 yıl ömürleri olan santrallar nedeniyle kayıp yaşam yılı ve erken ölüm sayısı çok daha fazla olacak.
Yenilenebilir enerji
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi ve Dünya Rüzgâr Enerjisi Konseyi ile birlikte hazırladığı Enerji Devrimi raporunun Türkiye'nin 2040'a kadar elektrik ihtiyacının yüzde 85'ini yenilenebilir enerjilerden karşılayabileceğini gösterdiğini hatırlattı.
Hava kirliliği yok sayılıyor
Dr. Ümit Şahin, hava kirliliği ile bağlantılı olan kalp krizi, akciğer kanseri ve solunum hastalıklarının Türkiye'de yaşanan ölümlerde ilk üç sırada yer aldığına dikkat çekerek "Bu hastalıkların birçok nedeni var. Ancak buna hava kirliliğinin katılmaması inanılır gibi değil" dedi.
Bartın'da mücadele
Bartın Platformu kurucusu Prof. Dr. Erdoğan Atmış ise Amasra'ya kurulmak istenen kömür santraline karşı 2010'dan verdikleri mücadeleyi anlatarak daha önce iptal edilen santral için şirketin isim değiştirerek yeniden başvuru yaptığını ve ÇED sürecinin devam ettiğini belirtti. (NV)