Fotoğraf: https://gerigondermemerkezi.org/
İnsan Hakları Derneği (İHD), Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, en önemli hak ihlallerinin yaşandığı ve kurumlarına başvuru yapılan mekanların başında Geri Gönderme Merkezleri'nin geldiğini belirtti.
Açıklama özetle şöyle:
"2020 yılı içinde Geri Gönderme Merkezleri içerisinde yaşanmış olan hak ihlallerine dair yapılan başvurularda; şiddet, darp, hakaret, bulundukları odalardan telefon veya avukat görüşü dışında çıkarılmama, intihar vakası vb. hususlar dile getirilmiştir. GGM'lerde çocuklarıyla birlikte kalan kadınlar için bu sorunlar daha da derinleşmekte ve ihlaller çeşitlenmektedir.
"Adil yargılanma imkanlarına ulaşamıyorlar"
"Çocuklar eğitim, sosyal yaşamdan uzak bir çeşit hapislik durumuna maruz kalmaktadırlar. Yine hapishanede kalan yabancı uyruklu mahpuslar kitap, mektup, sosyal aktivite imkanlarından mahrum kalmakta, dil engeli nedeniyle iletişim kuramamakta, şiddet görmekte ve adil yargılanma imkanlarına ulaşamamaktadırlar. Yine kurumuza deport edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalan mülteciler de başvuru yapmaktadırlar.
"Mültecilerin yaşamış oldukları hak ihlallerini tetikleyen en önemli unsurlardan biri de ırkçı-nefret içerikli söylemler ve dışlayıcı politikalardır. Özellikle politikacıların bu dili bir araç olarak kullanarak siyasi rant üretmeye çalışması ayrı bir sorundur ve siyasi partiler bunun önüne geçmek için hak odaklı politika geliştirmemektedir.
"Pazarlık unsuru yapılıyorlar"
"Mülteciler konusu, iktidar tarafından da Avrupa Ülkeleri ile yapılan görüşmelerde bir pazarlık unsuru olarak ortaya sürülmektedir. Mülteciliğin bir neden değil, sonuç olduğu unutulmamalıdır. Zorunlu nedenlerden kaynaklı olarak göç etmek zorunda kalmış olmaları, insanın doğuştan gelen haklarından mahrum olacakları anlamına gelemez ve mülteciler bir pazarlık konusu olamaz. Mültecilerin tüm haklarının korunması ve vatandaşlık bağı ile bağlı herkesle eşit haklara erişimlerinin sağlanması devletlerin sorumluluğundadır."
İHD yaptığı açıklamada mültecilerle ilgili olarak taleplerini şöyle sıraladı:
1. Türkiye 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu coğrafi sınırlama çekincesini kaldırmalı ve sözleşmede tanımlı haklardan tüm grupların eşit bir biçimde faydalanmasını sağlamalıdır.
2. Ağır hak ihlallerinin yaşandığı Geri Gönderme Merkezlerinde yaşanan hak ihlallerine derhal son verilmesi ve bu merkezlerin sivil toplum kuruluşlarının denetimine açılması acil bir talep olmakla birlikte, esas çözüm için, sorunun kaynağı olan idari gözetim ve geri gönderme merkezleri uygulaması kaldırılmalıdır.
3. Geri göndermeme ilkesi uluslararası hukuka uygun bir biçimde uygulanmalıdır. Hakkında kesinleşmiş yargı kararı olmadan, sadece suç isnadına dayanılarak ve geri gönderme yasağı bakımından değerlendirme yapılmadan, geri gönderme kararı verilmesi uygulamasına son verilmelidir.
4. Mültecilere insanca yaşama olanakları sağlanmalı; güvenceli ve eşit ücretli iş, ücretsiz sağlık, eğitim ve barınma olanakları düzenlenmelidir.
5. Bir arada yaşamı destekleyici çalışmaları yürütmeli ve toplumun ırkçı ve nefret söylemlerini engelleyici bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır.
6. Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması iptal edilmeli, Türkiye'ye geri göndermeler son bulmalıdır.
7. Mültecilerin siyasi pazarlık konusu yapılmasına son verilmelidir.
8. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, mülteciler alanında çalışan sivil toplum kurumlarıyla iş birliği yapmalı ve şeffaflık sağlanmalı, bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
9. Uluslararası hukukun dışına çıkan tüm işlem ve eylemlerin izlenmesi ve raporlaması yapılmalı, sorumluları açığa çıkarılmalıdır.
10. Uluslararası koruma başvurularının alınması ve değerlendirilmesi sırasında, Göç İdaresinin yapısal eksikliklerinden kaynaklı sorunlar ve özellikle LGBTİ+'lar, vicdani retçiler ve İslam inancında olmayanların, Göç İdaresi görevlilerinin resmi ideolojiyle çelişen konulardaki olumsuz tutumlarına dair yakınmaları da dikkate alınarak, BMMYK'nın Türkiye'de yeniden aktif faaliyete geçmesi sağlanmalıdır.
11. İkamet, kimlik, çalışma hakki, adli makamlara erişim, uluslararası koruma başvurusu gibi konularda mültecilere ana dillerinde ücretsiz hizmet sağlayacak, İl Göç İdaresi kontrolünde, yeterli sayıda danışma merkezleri açılmalıdır.
12. Toplumsal cinsiyet temelli şiddetin uluslararası korumayı gerektirdiğinden hareketle İstanbul Sözleşmesi mülteci kadın+'lar için eksiksiz uygulanmalıdır.
13. Başta kadın, çocuk, engelliler olmak üzere mültecilere ücretsiz hukuki destek yaygınlaştırılmalıdır.
14. İnsan kaçakçılığının ve göç yollarında yaşanan ölümlerin son bulması için sınır geçirgenliği artırılmalı, tüm sınırlar mültecilere açılmalıdır.
(AÖ)