Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Nijeryalı sığınmacı Festus (Fastos) Okey'in öldürülmesiyle ilgili açıklamasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün adli makamları yönlendirmeyi ve cinayetin faili korumayı amaçladığını açıkladı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü 20 Ağustos'ta Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında olduğu sırada vurularak öldürülen Okey'le ilgili 7 Eylül'de yaptığı açıklamada, Okey'in polis memuru C.Y.'nin silahıyla vurulduğunu doğrulamış, ancak Okey'in üstünde kokain bulunduğunu ve sahte kimlik taşıdığını da yazmıştı.
Emniyet, karakollarda sadece nezarethanede kamera olduğunu, diğer kısımlarda olmadığını da yazmıştı.
ÇHD: Olay gözaltında infaz, sorumlusu Emniyet
ÇHD'yse şöyle dedi: "İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Festus Okey'in, öldürülmesi olayının adli boyutuyla ilgisi bulunmayan, kişisel bilgilerini ve hatta arkadaşlarının kişisel bilgilerini de açıklayarak, Festus Okey'in 'sicili kabarık/suçlu' bir kişi olduğuna ikna olmamızı da istemektedir. Acaba İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Festus Okey'in 'suçlu' olduğuna ikna olursak 'gözaltında infaz' fiilinin bir insanlık suçu/ayıbı olmaktan çıkacağını mı düşünmektedir?"
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Okey'in ölümünden sorumlu olduğunu, soruşturmada da doğrudan çalıştığını anımsatarak soruşturmanın sağlığı için Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nün başındaki Emniyet Müdürü, Asayiş Şube Müdürü ve Festus Okey'i öldüren polis memuru C.Y.'nin derhal görevden alınmasını istedi.
"Savcı izin beklememeli, doğrudan soruşturma yapmalı"
ÇHD, soruşturmayı yürüten savcının polis memuru C.Y. için tutuklama talep etmek yerine soruşturma izni verilmesini istediğine dikkat çekti; oysa suçun doğrudan soruşturma ve tutuklama gerektirdiğine dikkat çekti.
"Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesine göre Okey'in öldürülmesi derhal tutuklamayı gerektiren bir suçtur. İşkence suçu ve polisin adli işlemleri 4483 sayılı 'Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'un kapsamının dışında. Ağır cezayı gerektiren suçüstü halinin söz konusu olması nedeniyle de 4483 sayılı yasanın istisna hükmüne göre, savcılığın izin istemeksizin doğrudan soruşturma yapması gerekiyor." (TK)