Emlak vergisinde 'ince oyun'
IMF'ye verilen yeni niyet mektubunda, büyükşehir belediyelerine aktarılan payın indirilmesi ile ilgili taahhüdün bulunduğuna dair tartışmalar sürerken, bir yasa ile büyükşehir belediyelerinin gelir vergisinden aldıkları payın yüzde 60'ının havuzda toplanması uygulamasına geçildi. Buna bazı büyükşehir belediyeleri de takdir komisyonları vasıtasıyla "emlak vergisi oranlarını anormal derecede yükselterek" karşılık verme girişiminde bulundular. Ancak yaratılan tepki üzerine hükümet duruma el koydu. Böylece hem IMF'ye verilen sözün tutulması yolunda adım atılmış, hem de büyükşehir belediyeleri arasında adil bölüşüm sağlanmış oldu.
KEREM ALKİN/ALİ ABALI
Türkiye iki haftadır 18 milyon mükellefi ilgilendiren emlak vergisi şokunu yaşıyor. Önce IMF'nin üzerinde hassasiyetle durduğu kamu kesiminin yeniden yapılanması ve kamu harcama reformları ile ilgili düzenlemeler yerel yönetim gelirlerini tırpanlayınca önce belediye başkanları ayağa kalktı.
Ancak bu tırpanlamayı bir ölçüde telafi etmek için emlak vergisinde gerçekleştirilen düzenleme daha sonra büyük şehirde konut veya işyeri sahibi olanları şok etti.
Gelişmeler iki hafta öncesine dayanıyor. Türkiye'nin reel sektör ve bankacılık sektörünü ayağa kaldırmak için çıkarılacak olan yasayı konuştuğu hafta, IMF'ye verilen ek niyet mektubunda büyükşehir belediyelerine aktarılan payın, yüzde 5'ten yüzde 3'e indirmilmesinin taahhüt edildiğine yönelik iddialar ortalığı karıştırdı.
Ardından reel yönetimlere aktarılacak kaynağın yüzde 60'ının İller Bankası'na aktarılması yönündeki yasanın onaylanması, büyükşehir belediyelerinde adeta şok etkisi yarattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin merkezi hükümetten aldığı gelirin yüzde 57'sini, Ankara'nın aldığı payın yüzde 46'sını, İzmir'in aldığı payın yüzde 29'unu tırpanlayan yasal düzenleme özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'i sokaklara döktü. Başkanlar yasa onaylanmazdan önce veto hakkını kullanması için ayrı ayrı Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne çıktılar.
Ancak, Cumhurbaşkanı Sezer, IMF ile mutabakata varılan kamu harcama reformunun bir parçası olan bu düzenlemeyi veto etmenin yaratabileceği sıkıntıları düşünerek olsa gerek, özellikle büyükşehir belediyelerinin gelirlerini azaltan yasayı onayladı. İşte, tam da belediyelerin gelirlerinin azalmasına yönelik düzenlemenin olduğu bir dönemde Emlak Vergisi ile ilgili gelişmeler şaşırtıcı olmasa gerek.
BELEDİYELERİN İNTİKAMI EMLAK VERGİSİ OLDU
2001 yılındaki kriz esnasında zaten satın alma gücünü kaybetmiş olan tüketiciler, aralık ayından bu yana İstanbul ve Ankara'da ev kirası ile yarışan ölçüde gelen doğalgaz faturalarının şokunu yaşamaktalar. Gelen faturadaki rakamların 130 milyon ile 400 milyon lira arasında değişmesi, büyük şehirlerde yaşayan halkı çileden çıkarınca, doğalgaz fiyatlarının yüzde 25 oranında düşürülmesi prensip kararı alınmıştı. Büyükşehir belediyeleri hem doğalgaz indirimleri hem de gelirlerin tırpalanmasının kaybını nasıl telafi edeceklerini düşünürken gözlerini emlak vergisi gelirlerine döndürdüler. Daha yılın ilk ayında iki düzenleme ile önemli bir gelir kaybı yaşayacaklarını gören büyük şehir belediyeleri, buradaki kayıplarını emlak vergisi ile telafi etmeye karar verdiler. Rayiç bedellerindeki anormal artışlar ve emlak vergisi oranının yüzde 2'den yüzde 4'e çıkarılması yönündeki şoku ise vatandaş yaşadı. Büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan bazı semtlerde 100 kat artan rayiç bedelleri ve artan vergi oranı bir yıl önce 10 milyon lira emlak vergisi ödeyen bir kişinin bu yıl 100 milyon lira ödemesi gereğini gündeme getirdi.
ANKARA YİNE DEVREYE GİRİYOR
Vatandaşın isyanı, Ankara'da ses buldu ve Başbakan Ecevit rayiç bedellerin belirlenmesinde kantarın topuzunun kaçtığını açıkladı, yasal düzenleme yapılmasına karar verildi. Başbakan Ecevit'in bu konudaki açıklamalarını Maliye Bakanı Sümer Oral'ın açıklamaları takip etti.
Emlak vergisi oranlarında değişiklik yapılmayacağını belirten Maliye Bakanı Sümer Oral, "Metrekare birim değerlerine müdahale etmek için yasa çıkartacağız" dedi. Maliye Bakanı Sümer Oral, emlak vergisi oranlarında bir değişikliğin düşünülmediğini bildirdi.
BEYANNAME DOLDURMA KÜLFETİ BİTİYOR
18 milyon mükellefin bundan sonra beyanname doldurma külfetinden kurtulacağını da açıklayan Oral, "Emlak vergilerinde dört senede bir beyanname verme zorunluluğunu ortadan kaldıracağız. Yeniden değerlendirme katsayısı veya bir başka emsalle her yıl artacak şekilde bir düzenleme getiriyoruz" diye konuştu.
Meclis'e sevkedilecek bu yasa tasarısıyla, emlak vergilerinin her yıl itibariyle yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılacağı ifade ediliyor. Bu durumda belediyelerin tırpanlanan paylarının telafisi için yüklendikleri emlak vergilerini artırma yolu ise sonuçsuz kaldı. Böylece hem IMF'e verilen sözün tutulması yolunda adım atılmış, hem de büyükşehir belediyeleri arasında adil bölüşüm sağlanmış oldu.
Öte yandan hükümetten gelecek tasarı beklenirken, Antalya milletvekili Salih Galen ve arkadaşları, Bingöl milletvekilli Necati Yöndar ile İstanbul milletvekili Masum Türker değişiklik için tekliflerini verdiler.
"Ölçüsüz vergi hakça olmaz"
Türkiye Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Mustafa Özyürek, Gözlem'e yaptığı açıklamada ölçüsüz verginin hakça olmadığını vurgulayarak söyle konuştu:
"1998'de 100 milyar lira olarak beyan edilen bir konutun değeri 1999'da yüzde 77.8 artırılarak 177.8 milyar liraya, 2000 yılında yüzde 26.05 artırılarak 224.1 milyar liraya, 2001'de yüzde 30 artırılarak 291.3 milyar liraya çıkarılmıştı. 1998'de değeri 100 milyar lira olan konutun değeri 2001'de 291.3 milyara çıkarılmış ve binde 1 oranında emlak vergisi bu değer üzerinden ödenmişti. Endeksleme devam etseydi, 1998'deki 100 milyarlık değeri 2002'de 368.8 milyar lira olacaktı. Emlak değerlerinde 1998'e göre 3.7 kat artış normal sayılmalı. Yeniden değerleme oranının yarısı kadar endeksleme devam ettirilirse, büyükşehir sınırları içindeki konutlar için bir kat oran artışı dikkate alınırsa 2002'de 737.6 milyon lira vergi ödenmesi gerekiyor. Bu da 2002 yılında 2001'e göre yüzde 153 daha fazla vergi ödenmesi demektir. Bu yanlıştan dönülmesi doğrudur."
TAKDİR KOMİSYONLARI KİMLERDEN OLUŞUYOR?
F Belediye sınırları içindeki arsaların metrekare birim değeri takdir komisyonlarınca belirleniyor. Komisyon, belediye başkanı veya görevlendireceği memurun başkanlığında, belediyeden bir temsilci, tapu sicilinden bir temsilci, ticaret odasınca seçilmiş bir üye ile, ilgili mahalle veya köyün muhtarından oluşuyor.
FBeş kişilik komisyon bölgenin şartlarını, alım satım değerlerini dikkate alarak arsaların metrekare birim değerlerini tespit ediyor. Takdir komisyonunun bu kararlarına karşı 15 gün içinde ticaret odası ve/veya mahalle muhtarı, vergi mahkemelerine dava açabilirler.
SİYASİ PARTİLER NE DİYOR?
* Emrehan Halıcı (Konya Milletvekili DSP Genel Başkanvekili)
İtiraz süresi geçmiştir. Bu konuyu açıklığa kavuşturmak için yasa gerekli sanıyorum. İyileştirmek için ne gerekirse yapacağız.
* İsmail Köse (Erzurum Milletvekili MHP Grup Başkanvekili)
Ortada büyük bir haksızlık ve yanlışlık vardır. Yanlışlar Bağdat'tan döndüğü gibi, şimdi Maliye Bakanlığı'nın çok hızlı yapacağı bir çalışma neticesinde, bir-iki maddelik kanunu kolaylıkla çıkarırız.
* Turhan Güven (İçel Milletvekili DYP Grup Başkanvekili)
Hükümet bu vergide değerine göre binde birden oranı binde ikiye çıkardı. Bu, vatandaşın ödeme gücünün üstünde bir rakama gelince, vatandaşlardan gelen sinyalle biz de parti olarak tepkimizi ortaya koyduk. Bu hükümetin görüntüsü işte böyle, kanunu yapıyorlar ve sonra yanlış oldu diye geri dönüyorlar.
* Yasin Hatipoğlu (Çorum Milletvekili Saadet Partisi Grup Başkanvekili)
Emlak vergisindeki bu yanlışlık düzeltilmelidir. Bunlar vatandaşları cezalandırmakla meşguldürler. Evet, kendileri perişandırlar, milleti de perişan ediyorlar.
YENİDEN DEĞERLEME ORANI
Emlak vergisinde bina, arsa ve araziler için dört yılda bir beyanname veriliyor, Maliye, genel beyana davet ettiği için önümüzdeki mart, nisan ve mayısta beyannamelerin belediyelere verilmesi gerekiyor.
Zaten Emlak Vergisi Kanunu'nun 29'uncu maddesine göre Emlak Vergisi matrahı her yıl yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılıyor. 2002 yılında yeniden değerleme oranı yüzde 53.2 olarak ilan edildiğine göre genel beyana başvurulmazsa 2001 yılı emlak değerleri kendiliğinden yüzde 26.2 artmış olacak, dilerse hükümet bu artışı yüzde 53.2'ye kadar çıkarabilecek.
Emlak Vergisi'nin hesabında üç unsur dikkate alınıyor.
1 Arsanın metrekare asgari değeri,
2 İnşaat asgari metrekare maliyet bedeli,
3 Vergi oranları.