Emlakçı Mecit Şahinkaya, 30 Eylül’de İstanbul Gazi Mahallesi’ne düzenlenen operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Şahinkaya’nın ailesi ve avukatları, İstanbul Beyoğlu’ndaki İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yaptı.
Mecit Şahinkaya’nın avukatı Görgün Danacı, tutuklama kararını “adil yargılanma hakkı ve hukuk güvenliğinin tamamen ortadan kalktığının göstergesi” olarak değerlendirdi.
"Çocuğum da babasız büyümesin"
Basın toplantısında ilk olarak söz alan Sinem Şahinkaya, eşinin bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Şöyle seslendi:
“Ben babasız büyüdüm, çocuğum da babasız büyümesin. Benim babamı da yıllar önce katlettiler, ben babasız büyüdüm kızım da babasız büyümesin. Yıllar önce eşim Mecit Şahinkaya’nın üzerine verilen sadece bir ifade ile 8 yıl ceza verdiniz. O zaman da yıllar önce verilen cezanın haksız ve hukuksuz bir şekilde verilmesine karşı geldiği için cezası 15 yıla çıktı."
"Ellerinde delil yok"

"Kocam 15 yıl ömrünün yarısını dört duvar arasında hiçbir kanıt, delil olmadan sadece üzerine verilen bir ifadeyle geçirdi. Hapisten çıktıktan sonra kendine yeniden bir hayat kurmaya çalışan, evlenip iş kuran ve 15 gün sonra çocuğu olacak bir insana yeniden haksızlık yapıyorsunuz, aynı hukuksuzluğu yaşatıyorsunuz."
"Babası doğumda yanımda olsun"

"Bir an önce bu yanlıştan dönülmesini, serbest bırakılmasını talep ediyorum. Bunun bir hak ihlali olduğunu, eşim Mecit Şahinkaya’nın iş dışında, emlakçılık dışında kesinlikle bir şeyle ilgilenmediğini, örgütle hiçbir ilişkisi olmadığını herkes biliyor. Mahallede çoğu insan onun işini çok iyi yaptığını, işine çok düşkün olduğunu bilir. Bir bebek doğacak, babası yanında olmayacak, çocuğunu kucağına alamayacak, suçsuz yere dört duvar arasında tutuluyor. Bir kız çocuğu gelecek dünyaya, babası yanında olmayacak."
"Ellerinde bir delil yok, suçlayacakları bir şey yok. Ben 15 gün sonra doğacak çocuğumun babasını yanında istiyorum ve bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum. Eşimin konuşmalarını kesip dosyaya koymuşlar. Emlakçıyız biz; ofis telefonundan konuşurken apartmanın şurasına bu pankartı, afişi asalım demiş. Bunu başka bir pankartmış gibi dosyaya koymuşlar. Eylem pankartı demişler. Oysa işte bu gördüğünüz pankart bu işte.”
Avukat Görgün Danacı, Türkiye’de muhaliflere yönelik tutuklama tehdidinin sistematik hale geldiğini belirterek, “Adil yargılanma hakkının, hukuk güvenliğinin ve savunma hakkının tamamen ortadan kalktığı bir dönemdeyiz. Geçmişteki yargılamalar bile yeniden tutuklama tehdidi oluşturuyor,” dedi.
Açıklamaya göre Mecit Şahinkaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/230414 sayılı soruşturma dosyası kapsamında 3 Ekim 2025 tarihinde tutuklandı.
Tutuklama kararını veren İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi, Şahinkaya’nın “örgüte maddi ve lojistik destek sağladığı” ve “silahlı örgüt üyeleriyle para transferi yaptığı” gerekçesiyle tutuklanmasına hükmetti. Mahkeme gerekçesinde MASAK raporları, HTS kayıtları ve 2009 yılında alınmış iki tanık beyanı yer aldı. Ancak avukat Danacı, “Bu delillerin hiçbirinin ceza muhakemesi açısından delil niteliği taşımadığını” vurguladı.
"Ablasına gönderdiği paraya da örgüte yardım dediler"
Danacı, dosyada yer alan iddiaların hukuki temelden yoksun olduğunu belirterek şu örnekleri paylaştı:
Müvekkilin ablası Meliha Şahinkaya Tuluk ile yaptığı telefon görüşmeleri örgütsel delil sayılmıştır. Aynı şekilde ablasına gönderdiği 1.000, 1.100 ve 2.200 TL tutarındaki havaleler ‘örgüte maddi yardım’ olarak değerlendirilmiştir.
Kuzeni Çağdağ Şahinkaya’nın, müvekkilin evlendiği gün olan 10 Mayıs 2025’te gönderdiği 2.000 TL’lik düğün hediyesi de aynı şekilde örgütsel faaliyet kapsamında gösterilmiştir.
Danacı, müvekkilinin emlakçılık faaliyetinde kullandığı telefon hattı üzerinden yapılan görüşmelerin de ‘örgütsel iletişim’ olarak dosyaya konulduğunu belirtti.
Avukat Danacı, Şahinkaya’nın 7 Ekim 2009 - 17 Şubat 2024 tarihleri arasında Türkiye’nin çeşitli hapishanelerinde, son olarak Van K Tipi Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulduğunu hatırlatarak, “Müvekkil geçmişte aynı iddialardan yargılanıp hüküm giymiş bir kişidir. Bugün aynı suçlamalarla yeniden tutuklanması hukuken kabul edilemez” dedi.
Danacı ayrıca Şahinkaya’nın hapishane sürecinde defalarca disiplin cezaları aldığını, hakkında onlarca soruşturma açıldığını belirtti.
"Ailesi de cezalandırılıyor"
Açıklamada, Şahinkaya’nın ailesinin de bu süreçte mağdur edildiği ifade edildi. Annesi Zennure Şahinkaya’nın yüzde 78 engelli olduğu, yıllarca oğlunu hapishanede ziyaret edemediği, eşi 8,5 aylık hamile olan Şahinkaya’nın yeniden tutuklanmasıyla birlikte “ailesinin de cezalandırıldığı” dile getirildi.
Danacı, dosyada “kuvvetli suç şüphesi” oluşturacak hiçbir unsur bulunmadığını vurgulayarak, “Müvekkilin tutuksuz yargılanmasında hukuki hiçbir engel yoktur. Delillerin hiçbiri suç şüphesi yaratacak nitelikte değildir. Bugün dahi tahliye kararı verilebilir ve dosya hakkında kovuşturmaya yer olmadığına hükmedilebilir,” dedi.
Avukat, yargılama sürecini yakından takip edeceklerini, hukuksuzluklara karşı kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini belirterek, “Gazeteciler ve demokratik kamuoyu bu sürecin takipçisi olmalı” çağrısı yaptı.
(EMK)







