Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca; 2022 senesinde Gaziantep’te düzenlenmesi planlanan Onur Yürüyüşü’ne dönük saldırı ve tehditlerin cezasız bırakılmasını Adalet Bakanı’na sordu.
23-26 Haziran 2022’de yapılması planlanan Gaziantep 1. Onur Haftası; başta Ülkü Ocakları ve Memur-Sen temsilcileri olmak üzere çok sayıda kişiden alınan tehditler sonrasında iptal edildiğini belirten Karaca “Memur-Sen LGBTİ bireylere ‘şer odakları’ diyerek hakaret etmiş, Ülkü Ocakları ise etkinliğin yapılması durumunda şiddet uygulanacağını açıkça ifade ederek tehditte bulunmuştur. Dönemin Gaziantep Valisi Davut Gül de ‘Gaziantep’te sapkın etkinliklerin düzenleneceği paylaşımlar yapılmaktadır. Valiliğimiz tarafından verilen bir izin ve valiliğe yapılmış bir müracaat yoktur. İzin verilmesi de mümkün değildir…’ diyerek ayrımcılığı sürdürmüştür” dedi.
Etkinliği düzenleyecek olan LGBTİ hak savunucularını fotoğraflarıyla birlikte paylaşarak hedef gösteren, tehdit ve hakarette bulunan kişi ve kurum temsilcileri hakkında olay tarihinde Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu aktaran Karaca iki sene sürüncemede bırakılan suç duyurusuna “tehdit edilen kişilerin kimliklerinin belli olmaması” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ve yapılan itirazların da sonuç vermediğini belirtti.
Şimdi İstanbul Valisi olarak görev yapan Davut Gül hakkında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) ayrımcılıkla ilgili başvuruda bulunulduğunu belirten Karaca; TİHEK’in kanunda “cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim” ibaresi bulunmadığı gerekçesiyle, Gül’ün açıklamalarında ayrımcılık olmadığına dair kararını da aktararak insan hakları hukuku bağlamında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, ayrımcılık yasağı, eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini söyledi.
"Takipsizlik kararı hukuka uygun mu?"
EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Bakan Tunç’tan şu soruların yanıtını istedi:
1- Kimlikleri belli olan kişilerce LGBTİ aktivistlerinin fotoğrafları da paylaşılarak açıkça hedef alınması, tehdit ve hakaret maruz bırakılması açık olmasına karşın Gaziantep Savcılığı ve Sulh Ceza Hakimliğinin “tehdit edilen kişiler belli değildir” şeklinde bir gerekçeyle takipsizlik kararı vermesi hukuka uygun mu?
2- Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile İdare Mahkemelerinin; kanunda açık ifade olmadığı gerekçesiyle “cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” konularında ayrımcılık yapılabileceğine dair kararlarının izahı nedir? Bakanlığınız bu kararların arkasında mı?
3- Açıkça tehdit alan aktivistlerin can güvenliğinin korunması, tehdit edenlerin ve ayrımcı dil kullananların da cezalandırılmasının önünü kapatan böylesi yargı kararları Bakanlığınızca nasıl denetleniyor?
4- Bakanlığınızın cinsel yönelik ve cinsiyet kimliğine ilişkin ayrımcılığı yasaklayan ve yaptırım düzenleyen yasal düzenlemeler yapmaya dönük çalışması bulunuyor mu?
5- Bakanlığınız cinsel yönelik ve cinsiyet kimliği konuları dahil olmak üzere ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesi konularında yargı mensuplarına eğitimler veriyor mu?
(EMK)