Toplu iş hukukunda değişiklik: Sendikalar Kanunu , Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ve Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu yeniden yazılmalı. Şu anki yasalar, örgütlenmeyi kesin olarak kısıtlıyor. Ülke içinde yüzde 10, işyerinde yüzde 51 barajı var. Grev hakkı kağıt üzerinde var; ancak hükümet istediği anda istediği grevi erteleyebiliyor. Kimi kamu çalışanlarının sendika hakkı yok. Yarıya yakını toplu pazarlık hakkından mahrum.
İş güvencesi güçlendirilmeli: İş Kanunu'ndaki iş güvencesi hükümleri son derece zayıf. Bireylerin keyfi işten çıkarmalara karşı korunması olmayınca bu toplu hakların kullanılmasını da engelliyor. Sendikaya üye olmaya çalışan işinden atılabiliyor.
Sosyal güvenlik: Bütün yurttaşları kapsayacak gerçek bir sosyal güvenlik düzenlemesine, sosyal devlet ilkesine dayanan bir reforma ihtiyaç var. Sosyal güvenlikten bütün çalışan kategorilerinin ayrımsız olarak yararlanabilmesi gerek. Dolayısıyla Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) mevcut "reform"unun bir kenara konması, toplumsal muhalefet örgütleri ve sendikalarla ortaklaşa bir sosyal güvenlik sisteminin oluşturulması gerekiyor.
Çelik: Önce Anayasa değişmeli
Bunlar Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) yıllardır Türkiye'yi uyardığı konular. Ama değişikliklerin yapılması için öncelikle 12 Eylül ürünü Anayasa'nın örgütlenmeyi kısıtlayan hükümlerinin değiştirilmesi gerektiğini söylüyor Çelik.
"Merkez" partiler umut vermiyor
"Merkez" partilerin hiçbiri, bu değişiklikleri gerçekleştirmekle ilgili umut vermiyor Çelik'e göre.
"AKP'nin yaptıkları ortada. Toplu iş hukukunda 'parça başı' değişikliklerle ILO'nun, Avrupa Birliği'nin eleştirilerini geçiştirmeyi hedefliyorlar. Sosyal güvenliği tasfiye etmeye çalışıyorlar. Diğer partilerin de çalışma yaşamına ilişkin bir açılımları yok.
"Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) programında bu konulara yer veriyor, ama sendikal haklar alanında değişiklik yapabilmek için mevcut iktisat politikalarındaki tercihi değiştirmek gerek. CHP bu konuda değişiklik yapmayacak gibi görünüyor."
"Sermayeyle çatışmayı göze almak gerek"
Değişikliklerin yapılabilmesi için, parlamentoda sermaye çevreleriyle çatışmayı, onlardan uzaklaşmayı göze alacak bir tutum gerektiğini söylüyor Çelik. Bunun da ancak toplumsal muhalefet örgütlerinin, emek örgütlerinin baskısıyla başarılabileceğini belirtiyor.
"Bağımsızlar sorunu görünür kılabilir"
"Meclis'e girecek bağımsız adaylar, yasamada sayısal olarak bir değişiklik yaratmayabilir, ama sorunu görünür kılabilir, kamuoyunun gündemine taşıyabilir" diyen Çelik, "Bu bile önemli bir adımdır" diye konuşuyor. (TK)
* Uluslararası Özgür İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (ICFTU) Türkiye'de sendikal hak ihlalleri raporu, örgütlenmeden grev hakkının engellenmesine birçok konuda hak ihlallerinin nasıl yasallaştırıldığını göstermişti.