Tarih Vakfı'nın 20. yılı çerçevesinde düzenlenen "Cumhuriyet Tarihinin Tartışmalı Konuları" Sempozyumu'nun ikinci gününde, Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Aksu Bora "Modern Kadınlık: Politikadan Kültüre", İstanbul Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Sinan Birdal "Dolabın Ontolojisi: Türkiye'de Siyaset ve LGBT-fobi", Kocaeli Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Aziz Çelik "Cumhuriyetin Kazananları ve Kaybedebleri Olarak İşçiler" başlıklı bildiriler sundu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü'nde yapılan sempozyda Çelik, güncelden başlayıp sendikalar kanununda yapılan değişiklikteki bir "tutarsızlığa" dikkat çekti.
"Mevcut yasa grev yapma konusunda sınırlamalar getiriyordu; yapılan değişiklikle askeri işyerlerinde çalışan sivil personele grev yapamama yasağı kalktı ancak bankalarda bu yasak devam ediyor. Türkiye bu değişiklikle tarihe geçecek."
"Talep olmasa, asker-sivil işçiye hakkını verir mi?"
Cumhuriyet tarihi boyunca, elitçi yaklaşımın, toplumun sınıflardan değil, farklı meslek gruplarından oluştuğu tezini savunduğunu söyleyen Çelik, devletin de "dayanışma" içindeki bu grupların haklarını düzenlediğini iddia ettiklerini söyledi.
* Hep işçilere hakları verildi, sonra da alındı iddiası vardı. Çalışan sınıflar hep pasif, edilgen, yönlendirilen yapılar olarak görüldü. 1961 Anayasası ile işçilere haklarının asker-sivil eliyle tepeden verildiği söylendi. Halbuki işçi sınıfının 1945'ten 1960'lara kadar grev ve toplu iş sözleşmesi uğruna verdiği bir mücadele ve birikim var.
* 1946'da kurulan Demokrat Parti'nin (DP) temel propaganda konusu grev hakkının kullanılması. 1950'de de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) daha önceleri karşı çıkmasına rağmen bu hakkı kabul etmek zorunda kaldı.
* Eğer toplumda bu konuda bir birikim ve talep olmasa asker ve aydınların 1961 Anayasası'nda birden aklına "Bu hakları işçilere verelim" diye gelmezdi. Belki Bülent Ecevit'in de dediği gibi Türkiye'de işçiler haklarını almak için dünyada olduğu gibi kanlı mücadeleler vermedi ama bu mücadele etmedikleri anlamına gelmez.
* Yine 12 Eylül 1980 darbesi ile "İşçiler, zaten yukarıdan verilen haklarını kaybetti" iddiası var. Bu da yanlış; evet işçiler haklarını bu darbe ile kaybetti ama 10 yıl içinde kaybettiklerini mücadeleleri ile geri aldı.
"Sınıf mücadelesi gerileme döneminde ama güçlenecek"
Çelik, Türkiye'de emek tarihi yazımının, "işçilere hakları verildi" iddiası ve siyasi, akademik baskılar nedeniyle cılız ve eksik kaldığını söyledi.
* DP döneminde İstanbul Üniversitesi'nden emek hareketi ile ilgili yapılmak istenen konferans, düzenleyicisi liberal olmasına rağmen "komünistlikle" suçlanarak iptal ettirildi.
* Akademide de durum farklı değil, çok güncel bir örnek, bir arkadaşımın doktora tezi "ideolojik gazete küpürlerine" dayandığı gerekçesi ile geri çevrildi.
Çelik, dinleyiciden gelen "Türkiye'de etnik, kadın, LGBT gibi mücadeleler, sınıf mücadelesini ortadan kaldırdır mı?" sorusuna, "Türkiye'de sınıf mücadelesi şu an gerileme döneminde. Ancak bunun diğer mücadelerin yükselmesi ile ilgisi yok, aksine bu tarz mücadelelerin birbirine katkısı vardır. Sınıf mücadelesi, önümüzdeki dönemde yeniden güçlencek " dedi. (NV)