* Fotoğraf galerisi için tıklayın.
Beyoğlu’nda Emek Sineması'nın yıkılmasına karşı yapılan eylemler devam ediyor. Bugün yapılan geniş katılımlı eyleme polis gaz ve tazyikli suyla saldırdı, dört kişiyi gözaltına aldı.
Emek Sineması’nın yıkımına dur demek için aralarında yönetmenler Costa Gavras, Erden Kıral, Ezel Akay, Onur Ünlü ile Tuncel Kurtiz, Ahmet Mümtaz, Taylan, Cem Davran, Derya Alabora, Can Bonomo, Rıza Kocaoğlu, Serra Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve İstanbullu bugün Emek Sineması önünde eylemdeydi.
Talepler Emek Sineması’nın yıkımına son verilmesi ve Emek’in gerektiği gibi korunarak kamuya ait sinematek olarak çalıştırılmasıydı.
Taksim Meydanı’nda yürüyüşle başlayan eyleme katılanlar Emek Sineması’nın olduğu sokağa girmek ve sinemanın durumunu görmek istedi.
Eylemden önce yaya geçidine açık olan sokağın başına barikat kuran polis ‘sokağın tehlikeli olduğu’ gerekçesiyle sokağa girişe izin vermedi.
Eylemciler uzun süre polisin izin vermesini bekledi. Sloganlar ve danslarla Emek Sineması’nın sokağına girmek isteyen eylemcilerin polisle görüşmeleri olumlu sonuçlanmayınca, eyleme katılanlar barikatları yıkmak istedi.
Polis eylemcilere gaz ve tazyikli suyla saldırdı. Eyleme katılanlardan bazıları polise taş ve saksı atarak karşılık verdi. Polisin biber gazlı müdahalesi ara sokaklarda da sürdü. Eylemciler ve Beyoğlu’nda olanlar gaz ve tazyikli sudan etkilendi.
Cadde boyunca gaz sıkarak eylemcileri dağıtan polis göstericilerden Özgür İpek, Hazar Berk Büyüktunca, Mehmet Ferit Aka ve Altyazı sinema dergisinin editörlerinden Berke Göl’ü gözaltına aldı.
Taylan: Emek’in sokağa açılan kapısı korunmalı
31 Mart günü Emek Bizim İnisiyatifi'nin yaptığı eylem sırasında bina bir süreliğine işgal edilmiş, İstanbul Film Festivali’nin açılışı Emek Sineması’nda yapılmıştı.
Geniş katılımın olduğu eylem, “Emek bizim İstanbul bizim”, “Emek’ten çıkın Demiröreni yıkın”, “Kapıları açın, Emek’ten çıkın” sloganlarıyla Taksim Meydanı’ndaki yürüyüşle başladı.
Polisin barikat kurarak girişi engellediği Emek Sineması sokağının önünde Yönetmen Costa Gavras, Erden Kıral, sanatçılar Ahmet Mümtaz Taylan, Serra Yılmaz, Derya Alabora ile Avukat Can Atalay konuşma yaptı.
Gavras: “Bu sinemayı yok etmek sosyal ve politik olarak büyük bir hatadır. Emek Sineması’nı yıkmak ayıptır. Emek Sineması yaşayıp devam etmeli.”
Taylan: “Emek Sineması Sosyal Güvenlik Kurumu’na, halka aittir. Biz, Emek Sineması’nın yerinde ve olduğu gibi kalmasını istiyoruz. Bu proje durdurulmalı, Emek Sineması’nın sokağa açılan kapısı korunmalı.”
Alabora: Şehirlerin ruhu yok edilince geriye AVM’ler kalır
Alabora: “Şehirlerin ruhları, sesleri, duyguları vardır. Bu duygular şairleri, ressamları, müzisyenleri, sinemacıları yaratır. Şehrin ruhunu yok edince sanat, kültür, ruh ölür, alışveriş merkezleri kalır. Çığlık tablosuna döndük; ağzımız açık bağırıyoruz ama sesimizi duyan yok. Emek, İstanbul bizim.”
Yılmaz: “Emek Sineması yıkılmıyor diyen Bakan Ömer Çelik biliprojeyi okuduysa bilir; Emek Sineması taşınmıyor, yıkılıyor. Emek Sineması ancak bulunduğu yerde kaldığında korunur, kapısı sokağa açılır, başka yere açılmaz.”
Kıral: “Emek Sineması ilham aldığımız yerdir. Burası sinemamızın kabesidir. Emek Sineması halkındır, nasıl olur da birilerine hediye edersiniz? Bunun adı vandalizmdir. Emek Sineması’nı geri istiyoruz.”
Atalay: Mekanlar sınıf mücaledesinin sembolüdür
Atalay: “Kentsel dönüşüm dedikleri yalana karşı olduğumuz, Sulukule’de yeterli ses çıkaramadığımız için onca insanın heder edildiğini, Tarlabaşı’nda ses çıkaramadığımız için pişmanlık duyduğumuz, mekanların sınıf mücadelesinin sembolü olduğu için Emek Sineması’nın yıkılmasına karşı olduğumuz için buradayız.”
“Bizler kent merkezinde yaşıyor, sadece Emek Sineması’nın yıkılmasına karşı çıkıyor, yetersiz kalıyor olabiliriz, bu bizim utancımız. Ama bu mücadeleyi bırakmayacağız. Bize Emek Sineması’nın yıkılmayacağına dair söyledikleri yalanı geçen hafta teşhir ettik, Atilla Dorsay bu nedenle darp edildi.”
“Elimizde taş, sopa yok, bırakın Emek’e girelim.”
Davran: Sinemanın bekçisi dedem, makinisti amcam
Sanatçı Cem Davran “Bu sinemanın bekçisi dedem, sinema makinisti amcam. Ben bu sinemaya girerim” dedikten sonra Yönetmen Ken Loach’ın birlikte çalıştığı senaristi Paul Laverty’nin mesajını okudu.
Laverty mesajında “Emek Sineması gibi salonlar özel yerlerdir ve bir kez kaybedersek bir daha dönüşü yoktur. Yeni bir alışveriş merkezine kimin ihtiyacı var?” diyerek Emek Sineması için verilen mücadelenin yanında olduğunu söyledi.
Tüm Restoratörler ve Konservatörler Derneği adına yapılan açıklamada da Emek Sineması’nın taşınmaz kültür varlığı olduğu ve yapılmak istenen projenin ise iddia edildiği gibi koruma değil, yıkım projesi olduğu belirtildi. (BK)
Fotoğraflar: Beyza Kural