CHP: Muhalefetimiz sonuç vermiyor
Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, seçmenin meclisteki muhalefet partisine değil de Genç Parti'ye yönelmesini "CHP'nin meclisteki muhalefetine rağmen insanların günlük hayatlarında bir düzelmenin yaşanmamasına" bağlıyor.
Bianet'e konuşan Selvi, şu andaki tek parti iktidarı nedeniyle muhalefetin etkin olamadığını, insanların da "şimdiye kadar hiç sorumluluk almamış Genç Parti'ye yöneldiğini söylüyor:
"GP, gerek medya gücü gerekse de maddi imkanıyla hiçbir sorumluluğu olmaması nedeniyle halkın şu anki bunalımından gayet rahat bir şekilde yararlanma imkanına sahip. Çünkü ne mecliste bir varlığı, ne de henüz ciddi bir derinliği var. AKP de böyleydi, halkın özlemlerine denk düşen sözler söylüyordu, şimdi onun yerine Genç Parti geçti."
Aralıksız propaganda etkili
Genç Parti'nin politikalarını "pop milliyetçilik" olarak tanımlayan ve milliyetçiliğe dair araştırmalar yapan gazeteci Kemal Can ise seçmendeki yönelimin nedenini "hem AKP'nin zaafları, hem de CHP'nin kötü performansında" görüyor.
Kemal Can, Genç Parti'nin 3 Kasım seçimlerinden sonra da hiç aralık vermeden medya destekli propagandasını sürdürmesinin de bu yönelimde etkili olduğuna dikkat çekiyor. Can'a göre bu yönelimde Genç Parti'nin AKP'ye yönelik muhalefetinde ordunun tarafını tutan yönü de etkili.
GP popülist, CHP elitisit
Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı da AKP'nin milliyetçi-muhafazakar seçmeninin beklentilerini karşılayamamasında görüyor bu durumun nedenini. Narlı, Genç Parti'nin propaganda biçimlerine değinerek, buna karşılık CHP'nin elitist kalmasına vurgu yapıyor:
"Genç Parti bu partilerden farklı olarak gençlik örgütlenmesine çok önem veriyor, çok iyi bir taban politikası yürütüyor ve insanlarla yüz yüze ilişkiye geçiyor. Fakat CHP bundan uzak, daha çok elitist bir izlenime sahip."
"Bu araştırmaları dikkate almamalı"
Ege Üniversitesi öğretim üyesi Sosyal Psikolog Doç. Dr. Melek Göregenli ise, olayın farklı bir boyutuna vurgu yaparak, SESAR'ın araştırmasına yönelik eleştirilerde bulunuyor.
Göregenli araştırmayı yapan SESAR'ın objektif davranmadığını savunuyor ve bu tür araştırmaların daha çok "toplumu manipüle etmeye dönük" olduğunu söylüyor. Göregenli'nin eleştirileri şöyle:
* Son yıllarda giderek artan bir biçimde, araştırma ve "bilimsellik"
kavramları, siyasi mühendisliğin aktif araçları olarak kullanılıyor, araştırmanın güvenirliği konusunda açıklanması gereken illerdeki uygulama sayıları, kota bilgileri vb. bilgiler yuvarlanarak verilmekte, anket sorularının ve insanlara sunulan cevap seçeneklerinin üzerinde hiç tartışılmamakta..
* Bu tür araştırmaların ciddiye alınıp tartışılmasının ve sonuçları üzerinde gerçekmiş gibi yorum yapılmasının bu siyasi mühendislik surecine hizmet edeceğini düşünüyorum.(HA/NK)