bianet'in görüştüğü müdahil avukatlardan Heval Yıldız, Adli Tıbbın ellerdeki barut izlerine yönelik sorularına yanıt verdiğini söyledi.
Sanık avukatları Kaymaz'ların ellerindeki barut izlerinin silah kullandıklarını ve bir çatışmanın gerçekleştiğini gösterdiğini savunuyordu. Bunun üzerine müdahil avukatlar Adli Tıp'tan şu soruların yanıtlarının talep edilmesini istemişti:
* Ölen bir kişinin eline silah tutuşturulup atış yaptırıldığında, elinde atış artığı, yani barut izi kalır mı?
* Yaralı bir kişiye aynı şekilde atış yaptırıldığında aynı şekilde atış artığı kalır mı?
* Bir başkası ateş ettiğinde, ateş edenin elindeki atış artığı ölenin ya da yaralının eline bulaştırılabilir mi?
Yıldız, Adli Tıp'tan bu soruya gelen yanıtların olumlu olduğunu, buradan eldeki barut izinin mutlaka bir çatışma kanıtı olmadığının, çatışma olmasa da sorulardaki koşullarda izlerin gerçekleşebileceğinin anlaşıldığını söyledi.
Mahkemeden "müdahil listesi istenmesinin nedeni sorulsun" talebine ret
Yıldız, müdahil avukatlardan Kemal Aytaç'ın Adalet Bakanlığı'na davaya katılan avukatların listesini neden istediğinin sorulmasını talep ettiğini, ancak mahkemenin bu talebi reddettiği bilgisini verdi.
Adalet Bakanlığı'nın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla davaya katılan avukatların listesini istemiş ve bu liste gönderilmişti. Aytaç, geçen yıl 19 Temmuz'daki duruşmada Aytaç, bunun yargı üzerinde baskı anlamına geldiğini söyleyerek, mahkeme heyetine "Ya cevap vermeyin ya da gerekçesini sorun" demişti.
Sanıkların tutuklu yargılanması yine reddedildi
Müdahil ve müşteki avukatları, tutuksuz yargılanan sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz, Seydi Ahmet Döngel, Salih Ayaz'ın tutuklu yargılanması taleplerini yineledi; ancak mahkeme talebi yine reddetti.
Dava 14 Mart'a ertelendi. (TK)