Fotoğraf: Biza'a'da TOKİ konutları/Şarkul Avsat
Savaşın parçaladığı Suriye'nin kuzeyinde binlerce ev inşa eden Türkiye, tampon bölge projelerine devam ediyor. Bu projelerin sonuncusu, El Bab yakınlarındaki Biza'a beldesinde hayata geçti.
Fransa ulusal haber ajansı AFP'nin haberinde Türkiye'nin 2016'dan bu yana çeşitli askeri operasyonlarla toprakların kontrolünü ele geçirdiği bölgede Türk Lirasının resmi para olarak kullanıldığı, Türkiye'ye bağlı hastane ve okulların açıldığına dikkat çekildi.
Bölgede bir tıp merkezi de inşaat halinde.
Ajans, Türkiye'nin sınır boyunca oluşturmayı amaçladığı "güvenli bölge"de savaş sebebiyle yerinden edilen Suriyelileri ve halen Türkiye'de bulunan Suriyeli göçmenleri buralara yerleştirmeyi hedefliyor.
"Tampon Bölge" inşasında İHH de görevde
Cihatçılara yakınlığıya bilinen İHH İnsani Yardım Vakfı, 2019'dan bu yana bölgede 18 binden fazla konutun inşasına destek verdiklerini bildirdi. Vakfın genel sekreteri Durmuş Aydın şöyle konuştu:
"Şu ana kadar yaptığımız evlere 50 binden fazla kişi yerleşti. Nisana kadar tamamlanacak 24 bin 325 konutla bu sayı iki katına çıkacak."
Ajansın görüştüğü yerel yetkililer, Biza'a yakınlarındaki konutların Türkiye'nin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) desteğiyle inşa edildiğini bildirdi.
Aydın, 300 konutluk projede her evin iki odası, bir mutfağı ve bir banyosu olduğunu söyledi.
Çadır kamptan kamyonlarla taşınanlar
Çadır kamptan bu evlerden birine taşınan 4 çocuk annesi Meryem El Hüseyin, "Bir eve taşınacağımızı ilk duyduğumda inanamadım" dedi:
"O kadar mutlu oldum ki taşınmaktan başka bir şey düşünemedim."
Öte yandan pek çok aile Türkiye'ye minnettar olduğunu bildirirken bazı kişiler çatışmaların sürmesinden duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar.
Şaka gibi: Bu evlerin çadır kamptan farkı yok
38 yaşındaki 4 çocuk babası Muhammed Hac Musa, "Sanki kendimize yalan söylüyoruz" diyor. "Kalıcı bir çözüm istiyoruz. Evlerimize dönmek istiyoruz. Bu konut, kamplardan çok farklı değil. Bu bir şaka."
Ahmet Mustafa Katuli adlı bir kişiyse konutların çok küçük olmasından şikayetçi:
"Bu evler kaybettiklerimizi telafi etmiyor. Evlerimizi, topraklarımızı, şehitlerimizi kaybettik. Burada yaşamaya mecbur bırakıldım."
(AEK)