*Fotoğraf: AA (Arşiv).
Solunum koronavirüsü hastalığı 2019 (COVID-19) için yapılan laboratuvar testi, virüsün varlığını ve enfeksiyona yanıt olarak üretilen antikorları tespit etmeyi hedefliyor.
Örneklerde virüslerin varlığı, koronavirüs RNA'sını tespit eden RT-PCR ile doğrulanıyor. Bu test spesifik bir test ve sadece SARS-CoV-2 virüsünün RNA'sını tespit etmek için tasarlanmış bir test.
Antikorların tespiti (seroloji) hem tanı hem de popülasyon gözetimi için kullanılabilir. Antikor testleri, semptomları az olanlar da dahil olmak üzere kaç kişinin hastalığa yakalandığını gösterir.
Türkiye'de teste erişim çok zor
PCR testleri pandemiyle birlikte tüm dünyada günlük yaşamın gerçeği oldu, ancak Avrupa'da eczanelerden meydanlara pek çok yerde her gün ücretsiz olabileceğiniz teste Türkiye vatandaşları aynı erişime sahip değil.
Çoğu vatandaş hangi hastanede nasıl test olabileceği konusunda hala net bilgiye sahip değilken, sağlık ocaklarında bile erişilemeyen testi çoğu kişi ücretli olmak zorunda kalıyor.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Profesör Dr. Osman Küçükosmanoğlu, bianet'e yaptığı açıklamada "Türkiye'de test yaptırmak Avrupa'daki gibi kolay değil sizin dediğiniz gibi. Pandeminin ilk döneminde evlerden de örnek alınırken, bu iş tamamen bırakıldı şimdi" diyor.
Profesör, Türkiye'de "Omicron varyantı vakası olmadığı" söylendiğini, ancak sağlıklı bir takip olmadığı için bunu bilemeyeceğimizi söylüyor.
"Testlerin takibi yapılmadı"
Testin sadece kamu hastanelerinde ücretsiz olarak yapıldığını, özel hastanelerin yanı sıra üniversite hastanelerinde de ücretli yapıldığını vurgulayan Profesör Küçükosmanoğlu şöyle devam ediyor:
"Bir de tabii bilgilendirme ile ilgili büyük bir eksiklik de var. Biliyorsunuz 6 Eylül'de bir karar açıklanmıştı, aşılı olmayanların haftada iki defa PCR vermeleri gerektiği yönünde.
"Bunun takibi yapılmadı, birçok kurum buna uymuyor, birçok kişi buna uymuyor. Vatandaş da test yaptırmaya pek meyilli değil. Pozitif çıkarsa 14 gün karantinada kalması gerekecek. İşimden, gücümden ayrı kalırım endişesiyle test yaptırmayan da birçok kişi var.
"Dolayısıyla hastalığın kontrol altına alınamamasında bu test politikasındaki yanlışlıkların, aksaklıkların da büyük rolü var açıkçası."
TIKLAYIN - "Testler cenazeler üzerinde bile yapılmalı"
"Hızlı testler bir an önce gelmeli"
"Bir diğer husus da şu, çok kısa sürede -bir saatten az- sonuç veren testlerin yaygın olarak okullarda birçok ülke kullanıyor. Bizde henüz kullanıma girmiş değil" diyen Profesör ekliyor:
"Avrupa'da garlarda, büyük meydanlarda test yaptırma imkanı var, bizde hiçbir zaman bu imkan olmadı. Sadece semptomu olanlar kendileri isterse ve hastanedeki hekim uygun görürse test veriyor.
"Tabii şu an pek çok kuruluşta yapılıyor olması gerekirken şu an sadece kamu hastanelerinde yapılıyor test. Bir günde çıkıyor sonuçları, yine herkesin her istediği yerden de yaptırması mümkün değil. Birçok insan test bedelini ceplerinden ödüyor.
"Şu anda esas mesele aşılanmada yetersiz kalmamız gibi görünüyor. Tabii test de çok önemli, çünkü hastalığın yayılmasını engellemek için elimizdeki en büyük araç test. Özellikle hızlı testlerin bir an önce kullanıma girmesi lazım."
A noktasından B noktasına
Virolog Dr. Zania Stamataki ise Guardian'a yazdığı yazıda koronavirüsün başarısını neye borçlu olduğunu şöyle anlatmıştı:
Bir virüs dünya hakimiyetine ulaşmak için yoluna nasıl devam eder? A'dan B'ye gitmek esastır. Sars-Cov-2, yeni bir ev sahibine ulaşmak için öksürük ve hapşırma ile itilen damlacıklarla yol alıyor.
Bu, Ebola gibi solunum dışı virüsler tarafından kullanılandan daha etkili bir bulaşma yolu ve virüs partikülleri daha kararlıysa, vücut dışındaki yüzeylerde hayatta kalabiliyorsa etkinliği artar.
Bu yüzden birbirinden güvenli bir mesafede durmak ve hastaları izole etmek yeni enfeksiyonları önlemede çok faydalıdır.
Sars-Cov-2 ayrıca lipit içeren bir kaplamaya sahiptir, bu nedenle yağları parçalayan sabunla el yıkama, onu henüz yoldayken durdurabilir.
Virüsle başa çıkmak için
Salgını sona erdirmek ve Covid-19 salgınlarını minimumda tutmak için casuslara karşı yazılımımızı ciddi şekilde yükseltmemiz gerektiği giderek daha açık ortaya çıkıyor.
Virüs gelişimini izlemek için viral yayılım kalıplarını ve moleküler virologları deşifre eden epidemiyologların gözetim ekiplerine ihtiyacımız var, böylece savunmalarımızı güncelleyebiliriz.
Vücudun virüsle nasıl savaştığını anlamak ve aşı araştırmalarına yardımcı olmak için immünologlara ihtiyacımız var. Ayrıca, enfekte olmuş insanlara ve bilim insanlarına güvenli bir şekilde bakmak için eğitimli ve iyi donanımlı doktorlara, hemşirelere ve etkili tedaviler tasarlamaya yardımcı olmak için bilim insanlarına ihtiyacımız var.
Bu kahramanları iyi finanse etmeli ve kitlerini güncel tutmalıyız. Hijyeni teşvik etmek, salgınları çözmek ve bulaşmayı önlemek için halk sağlığı stratejilerine ihtiyacımız var. Covid-19 bize uyanık kalmamız gerektiğini gösterdi ve her birimiz kişisel olarak iletim döngüsünün kırılmasına yardımcı olabiliriz.
(PT)