Fotoğraf: Evrim Aydın / Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bakan Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nı (YEP) bianet'e değerlendiren ekonomist Ali Rıza Güngen "Türkiye ekonomisinin dengelendiği iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Bütün makroekonomik göstergeler ekonominin daha kötüye gittiğini gösteriyor" diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Yeni Ekonomi Programı'nı 30 Eylül'de açıkladığı 2020-2022 dönemin YEP, enflasyon, istihdam, büyüme, ihracat, cari açık gibi temel makro göstergeleri kapsamış ve programın geçtiğimiz yıl yine Eylül ayında ilan edilen Yeni Ekonomi Programı’mıyla aynı ismi taşıması tartışmalara yol açmıştı.
Yeni Ekonomi Programı’nı ve ekonomik göstergeleri bianet’e yorumlayan Güngen'in değerlendirmeleri özetle şöyle:
TIKLAYIN - Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak: Bu Yıl Büyüme Hedefimizin Gerisinde Kalacağız
TIKLAYIN - Yeni Ekonomi Programı: Büyüme Aşağıya, Enflasyon Yukarıya Revize Edildi (2018)
"Temel göstergelerde revizyona gidilmiş"
“Açıklanan program ile geçtiğiniz yıl ilan edilen program arasında bazı temel farklılıklar var. Temel göstergelerde revizyona gidilmiş. 2019 için büyüme hedefini değiştirmişler. Ekonomik daralmayı hafifletmek amacıyla harcamada bulundukları için bütçe açığı rakamlarını değiştirdiler.
"YEP kriz anında yeni kredi kanallarının açılması işini daha tamamlayamadıklarını, vergi reformunu gerçekleştiremediklerini de söylüyor. Aynı zamanda uluslararası ülke ya da kuruluşların beklediğinden çok daha düşük bir küçülme övünç kaynağı olarak gösteriliyor.
"En büyük ortak nokta tutarsızlıklar"
“İki program arasındaki en büyük ortak nokta ise tutarsızlıklarda ısrar. İki programda da cari açık ile büyüme rakamları arasında bir tutarsızlık söz konusu. Çünkü Türkiye ekonomisinin cari fazla verdiği bir dönemde yüzde beş büyümesi mümkün değil. Bunun için Türkiye ekonomisinin birkaç sene içerisinde büyük bir teknolojik atılım ya da verimlilik artışı sergilemiş olması gerekiyor. Biz bunun olmadığını biliyoruz. Son 25 yılın verilerini göz önüne alarak bunu söyleyebilirim.
“Ayrıca Bakan Berat Albayrak'ın ekonomik dengelenme olarak pazarladığı şey cari açığın azalması. Dengelenme argümanını dillendirirken cari açığın ortadan kalkmasına atıfta bulunuyorlar. Verilere bakıldığında doğrudur. Cari açık azalmış, ancak ekonomi de daralmış. Bu nedenle Türkiye ekonomisinin dengelendiğini söylemek doğru olmayacaktır.
“Geçen seneden beri hızlı bir ekonomik dengelenme olduğu iddia ediliyor. Oysa bütün makroekonomik göstergeler -enflasyon ve faiz haricinde- daha kötüye gittiğimizi gösteriyor. Geçtiğimiz seneyle aradaki fark sadece faizin düşmesi ve enflasyonda gerileme yaşanmış olması.
"Beklentiler değişiyor ancak belirsizlikler devam ediyor"
"Bunun dışındaki tüm göstergeler kötüye işaret ediyor. Örneğin işsizlik. Genç işsizlik had safhada. Türkiye genelinde en geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 724 bin. Bu bize istihdamdaki kaybı gösteriyor. Tarihin en yüksek program tanımlı bütçe açığını görüyoruz. Kredi hacmi, son aylarda artış sergilese de artış birkaç yıl öncesindeki tempoya oranla çok daha geride. Beklentiler değişiyor ancak belirsizlikler devam ediyor. Pazarladıkları umut bir şey vadetmiyor.
"Enflasyon hedefini tutturmaları imkansıza yakın"
"Önümüzde düşük büyüme ve durgunluk var gibi duruyor. Türkiye gibi bir ülkenin yüzde iki büyümesi durgunluktur. 2020'de pozitif büyüme gelecek ama 2019'da olacak olan şey yüzde 0'a yakın bir büyüme oranı.
"Bu gündelik yaşamımızı son derece etkileyen bir şey. Bütçe açıkları ve bu tarz harcama temposu varken hedeflerin tutturulması mümkün değil. Enflasyonun hedeflenen seviyeye gelmesi için harcama temposunda bir değişiklik olması lazım. Küresel konjonktürde değişiklik olması gerek ki enflasyonda 2020'de düşüş kaydedilebilsin. Enflasyon hedefini tutturmaları imkansıza yakın" (HA)