Pendik Aile Mahkemesi, boşanma davası açan eşine şiddet uyguladığı için evden uzaklaştırma cezası alan Ş.C.'nin evin elektrik, su ve doğal gaz aboneliklerini iptal ettirmesini "ekonomik şiddet" olarak kabul etti. Mahkeme, evden uzaklaştırılan eşin, üzerine kayıtlı su, doğalgaz ve elektrik gibi abonelikleri iptal ettiremeyeceğine, tedbir süresince oluşan faturaları ödemesi gerektiğine hükmetti.
Feminist Nazik Işık, ekonomik şiddetin dünyada çok az bilinen şiddet türlerinden bir tanesi olduğunu belirterek, "Durumu doğru değerlendiren, şiddeti doğru tarif eden ve insanın yaşamını kısıtlayıcı taraflarını dikkate alan kararların zenginleşmesi memnuniyet verici" dedi.
"Takılara el konulması da ev içi emeğin görünmez kılınması da ekonomik şiddet"
Işık, ekonomik şiddetin farklı yüzlerini sıralarken erkeğin düğünde takılan takılara el koymasından kadının erkeğin maaşından haberdar olmamasına, kursa gitmesine ve kendisini geliştirmesine imkân tanınmamasına kadar geniş bir yelpazeden söz etti ve ekonomik şiddet türlerini şöyle özetledi:
- Erkeğin düğünde takılan takılara el koyması, bunları yatırıma çevirmesi, kadının bu yatırımdan hiç hisse alamaması; kadının miras ya da ücret yoluyla elde ettiği gelirler üzerinde inisiyatif kullanamaması; kadının kocasının gelirinden ve tasarruflardan haberdar olamaması da ekonomik şiddettir.
- Türkiye'de çalışan kadınlar ücretlerini babalarına ya da kocalarına teslim ediyor. Ailenin gelirinden, tasarruflardan ve yatırımlardan haberdar olmuyor, faydalanamıyorlar.
- Kadının kendisini geliştirecek aktivitelere katılımının engellenmesi; kadına ücretsiz aile işçisi olarak ya da ev eksenli çalışmaktan başka bir imkân sunulmaması; kadının ev içi emeğinin görünmez ve değersiz kılınması; evden çıkarken, alışveriş yaparken, kursa giderken izin almaya zorlanması da ekonomik şiddet türleri.
"Ekonomik şiddet kadını bağımlı ve şiddete açık kılıyor"
Işık, Yeşim Arat ve Ayşe Gül Altınay'ın yaptığı Kadına Yönelik Şiddet Araştırması'na göre, Türkiye'de 10 kadından ancak üçünün kocasından izin almadan çarşıya çıkabildiğini hatırlattı.
"İzin almadan sokağa çıkamayan, kursa gidemeyen, ücretsiz aile işçiliğinden ya da ev eksenli çalışmaktan başka şansı kalmayan bir kadınla karşı karşıya iseniz, bunların hepsini aile içi şiddet olarak değerlendirmelisiniz" diyen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonomik şiddet kadınların bağımsız kararlar alma, geleceğe yatırım yapma gücünü ortadan kaldırıyor. Bilememek, kadınların iktidarı ve kararları paylaşmasını engelliyor. Bu nedenle günlük ilişkileri belirleyici, önemli bir etkiye sahip.
Ayrıca ekonomik şiddet, kadının kendisini geliştirmesini, kapasitesini gerçekleştirmesini engelliyor. Kadınların hayatla farklı ilişkiler kurmasını, gelişmesini, ekonomik olarak güçlenmesini imkânsız kılıyor. Bu nedenle kadınlar güçsüzleşiyor, diğer şiddet türlerine açık hale geliyor, bağımlı ve ikincil pozisyonda kalmaya devam ediyor." (BB)