Aydos ormanlarında, Aydos Kalesi ve çevresi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan imar planı değişikliğiyle imara açıldı.
Konuyla ilgili şehir plancısı Nuray Çolak’tan bilgi aldık.
Çolak, bu imar değişikliğinin, 644 sayılı KHK ile yapılan bakanlıklar arası yetki devrinin etkisiyle gerçekleştiğini anlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yetki devriyle, SİT alanlarına ilişkin kararlarda bu Bakanlığa bağlı kurulan Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonları etkili olmaya başladı.
2000’de Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı ilan edilmişti
Çolak, onaylanan imar planının Aydos ormanı içinde yer alan Aydos Kalesi’ne ulaşımı sağlayacak yolların planı olduğunu söyledi. İmar planı uygulaması ve hukuki süreçle ilgili şu detayları verdi:
“1/5000 ölçekli nazım imar planları ana kullanımları belirler. Bu planlardan sonra 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanarak uygulama belirlenebilecektir.
“Plan açıklama raporunda yer alan bilgilere göre bu alan 16 Haziran 2000’de İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile 1. Derece Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı ilan edilmiş.
“1. derece arkeolojik alanlar kesin yapı yasağı kapsamındadır. Bu tür doğal SİT alanlarında da doğal yapının değişmesine izin vermeyecek şekilde günübirlik kullanımlara izin verilebilir.”
Koruma Bölge Kurulu’nun kararı
2009’a gelindiğinde Aydos Kalesi ve çevresinde sur duvarlarının açığa çıkarılması için kazılar yapılmış ve kalenin restore edilerek turizm amaçlı kullanılmasına yönelik çalışmalara başlanmış. Orman Müdürlüğü tarafından alanın B tipi mesire alanı olarak belirlenmesi istenmiş. Sonrasını Çolak şöyle anlatıyor:
“Bu kapsamda görüşü sorulan koruma kurulunun cevap yazısından, önerinin mevcut nazım imar planına [2007’de onaylanan koruma amaçlı nazım imar planına] uygun olmadığı belirtilerek mesire alanı olmasına uygun bulunmadığı anlaşılıyor.
“Mevcut 1/5000 koruma amaçlı nazım imar planında 1. derece doğal SİT alanları aynen korunacak alan olarak belirlendiği için bu plan değişikliğine ihtiyaç duyulmuş.”
Burada da 644 sayılı KHK devreye giriyor.
Çolak “644 sayılı KHK ile doğal SİT alanları ve doğal SİT alanları ile kültür varlıklarının çakıştığı alanlarda yetkili kurum, Tabiat Varlıklarını Koruma bölge komisyonlarıdır” diyor. Konuyla ilgili koruma bölge komisyonuna görüşü sorulmuş.
İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 18 Ağustos 2016 tarihli kararı ile plan teklifini uygun bulmuş.
Çolak kurul kararıyla ilgili önemli bir ayrıntıya dikkat çekiyor. Kurulun kararının alanın B tipi mesire alanı olarak belirlenmesi yönündeki teklifi kabul etmek olmadığını anlatıyor. Kurul “728 sayılı ilke kararına uygun olarak hazırlanacak çevre düzenleme projesine uygun olmak koşulu ile” bir plan değişikliğini kabul ediyor.
2016’da imara açılması
Çolak’ın aktardığına göre bahsi geçen 728 sayılı ilke kararı, bu alanda lokanta, büfe, otopark vb. fonksiyonlara imkân verebilir. Ancak bu alanda uygulamanın başlaması için hukuki olarak öncelikle 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının hazırlanması gerekiyor.
“Bu aşamada Aydos ormanı içinde yer alan kaleden başlayan ve Sultanbeyli’ye inen 369.000 metrekarelik alanda çevre düzenlemesi yapılarak günübirlik faaliyetlere imkan verilmiş oldu. Orman alanının kısmi de olsa yapılaşmaya açıldığı söylenebilir. Tam olarak hangi faaliyetlerin yapılacağını anlayabilmemiz için 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylanması gerekiyor.”
Yetki devrinden sonraki dönemin olumsuz örnekleri mevcut.
Çolak, Koruma Kurulu’na yetki verilmesinden sonraki uygulamalara, Quasar gökdelenlerinin inşaatı sırasında, koruma altındaki alanda yer alan tescilli Şişli Likör Fabrikası’nın yıkımının olumsuz bir örnek olduğunu söylüyor.
Koruma amaçlı kararlar ormanları imara açıyor
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen "İnsan için orman, ekonomi için orman" toplantısını hatırlattığımız Çolak şunları söyledi.
“Son dönemde tabiat parkları, milli parklar vd. koruma amaçlı alan kararlarının ormanların yapılaşmaya açılması için bir araç olarak kullanıldığını görüyoruz. Orman alanında yapımı mümkün olmayan kullanımlar tabiat parkı ilanı ile mümkün hale getirilmek isteniyor.
“Orman alanları maden sahalarının yanı sıra turizmi, eğitim ve spor gibi kullanımlar için de yapılaşmaya açılıyor.
“İnsan için orman, ekonomi için orman" toplantı başlığı da genel politikanın bir örneği… Ormanın, korunması gereken bir ekosistem değil, insan ve ekonomi için bir kaynak olarak görüldüğü bir politika izleniyor.” (CK/EKN)