Türkiye ve Van için büyük bir öneme sahip Van Gölü’nün kıyılarının imara açılması ve burada oluşan ekolojik tahribatlara ilişkin ekolojist Menekşe Kızıldere sorularımızı yanıtladı.
"Van Gölü kadim bir su. Hayati bir ekolojik varlık"
Van gölünün kıyı bölgelerinin imara açılması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Van Gölü özellikle son iki yılda küçülmeye başladı. Kıyılardaki çekilmenin iki kilometreyi aştığı yerler mevcut. Van Gölü’nün dönemsel olarak küçülme yaşadığını biliyoruz, fakat bu küçülme diğerleri ile kıyaslandığında kalıcı gibi görünüyor.
Bu oranda bir küçülme olmasa dahi besleyen su kaynaklarının da kuraklık ve ekolojik tahribat sebebi ile zarar gördüğünü hesaba katarsak Van Gölü’nün uzun süreli bir küçülme yaşayacağını görebiliriz. Küçülmeyi kesin hale getiren faktörlerin başında kirlilik geliyor. Van Gölü her geçen gün kirleniyor. Öyle ki, kayyımlar kirlilik sebebi ile artan dip çamurunu temizlemeyi hizmet olarak sunuyor.
Dip çamuruna sebep olan kirliliğe katkı sunarak Gölü kirletip, dip çamuru temizlemesi ihalesi ile Belediyeyi dilediği gibi zarara sokuyorlar.
Kayyımların yaptıklarının, tahribatlarının neler olduğunu bu örnekten görüyoruz. Van Gölü kadim bir su. Hayati bir ekolojik varlık. Bizlerin ve bizden sonraki daha doğmamış olanların yaşamını şekillendirecek. Bu varlık yok olurken, verilen zararı iyileştirmeyi yine bize fatura ediyorlar. Dip çamuru temizliği ise yanlış ve yetersiz bir şekilde yapılmakta. Bu dönem görev alacak Belediye Eş Başkanlarımızın dip çamuru ihalelerini özellikle incelemesini rica ediyorum.
Van Gölü kıyılarını korunması gerekiyor. Göl artık iklim krizinin etkilerini görmeye başladı. Kontrolsüz bir turizm uzun vadede bizi Van Gölü’nden mahrum edebilir. Gölü korumamız gereken döneme girdik. Korumadığımız takdirde, her geçen yıl daha da küçüldüğüne şahit olacağız. Kuraklık artık bir yaşam gerçeği bölge için. Artık daha sıcak mevsimler yaşıyoruz ve tarımsal verimlilik değişmeye başladı.
Tüm bunları göz ardı edip Van Gölü kıyılarını imara açmak, herşeyi hızlandırmak demektir. Gölün kurduğu ekosistemlerin çökmesi ve kuraklığın iç içe geçmesi ile daha verimsiz, daha sıcak mevsimler bizi bekliyor olacak.
Büyük otellerin Gölü doldurmasına seyirci kalmak bunu onaylamak ve Van Gölü için ekokırım başlatmaktır. Van halkı kapatılmış, para ile girilen tesislere değil, kendi arzuladığı yerde Göl kıyısında dinlenmeye alışkındır. Göl kıyısı her canındır. Yatırım yapan sermaye ancak kenarında piknik yapabilir.
“Kayyımlar iklim suçlusudur”
Oluşan tahribatların Van Gölü ve bu alanlarda yaşayan canlılara etkileri nelerdir?
Van Gölü kadim bir su varlığı. Tüm bölgenin ekosistemlerinin oluşmasında binlerce yıl katkıda bulundu. Sosyolojik olarak kıyısında yaşayanları bile değiştirdi. Bu dönem yerel seçimlerde DEM Parti Eş Başkan adayımız Neslihan Şedal bir sosyolog ve bu durumu en iyi kendisi aktaracaktır. Gölün çevresinde yaşayan tüm canlılar ile ekonomiden psikoloji çok önemli bağları var. Göl bölge halkı için başlı başına bir varlıktır. Urartu medeniyeti bir tanrı gibi tapınmıştır.
Van Gölünün sularında büyümüş her çocuğun rüyalarıdır. Çok kıymetli bir varlıktır. Sadece kurduğu ekosistemlerdeki canlıların yaşamlarını değil insanların da yaşamlarını şekillendiren hayati ve kadim bir varlıktır. Van Gölü İnci Kefalindeki azalmayı artık biliyoruz.
Yanlış avlanma elbette bir faktör fakat balıkçılık ile geçinen yurttaşları destekleyip, sağlıklı satış alanlarına, soğuk hava depolarına ulaştırmak hem Göl için hem Gölün sağladığı ekonomik katkıları Göle zarar vermeden düzenlemek için çok daha az maliyetli ve devam ettirilebilir. Balıkçılık bir emek alanı olarak tamamen gelirin adil dağıtıldığı koopeartifleşme yolu ile bile düzenlenebilir.
Van Gölü’nu besleyen su kaynaklarının kuraklık sebebi ile küçüldüğünü görebiliriz. Erciş seçim çalışmaların sırasında Zilan Deresinin en yükseklerdeki çıkış noktasına kadar gidebilme şansım oldu. Dereyi başlangıçtan Van Gölü’ne açıldığı noktaya kadar incelediğinizde korkunç bir küçülme görüyoruz.
Hayatımın her mevsimi gördüğüm bu su varlığının dönemsel olarak küçüldüğünü gözlerimizle yıllar içerisinde gördük. Zira Zilan küçülmeye başladığı için toplu mezarlar açığa çıkacak. Ben dahil bir çok Zilan asıllı Kürt yurttaşın aile mezarı gibi olan Zilan’da açığa çıkan toplu mezarlar hakkı ile onurlandırılıp bir hafıza mekanına dönüştürülmek zorunda. Ben Anneannemin asla evine dönmeyen Babası için dua okuyabileceğim bir yer talep ediyorum. Bu kadar basit. Zilan deresi su samurları ile dolu bir varlıktı.
Zilan’da artık çok az su samuru var. Tükeniyorlar. Van Gölü’nü besleyen varlılara zarar vermek sadece Ziylan’da katledilenlere saygısızlık değil, daha doğmamış bölgenin gelecekteki sakinlerine büyük bir zarardır. Bu büyük zararın adı iklim suçudur. Van Gölü kıyıları insanın yaşam hakkı ihlalinden sonra Gölün var olma hakkı ihlalini görmekte. Van Gölü’ne zarar veren herkes iklim suçu işliyor ve ekokırıma katkıda bulunuyor.
Bu ekolojik kıyımlar karşısında neler yapılmalı ve ekolojik çevrelerin duyarlılığı hangi boyuttadır?
Bu duyarlılık Gölü koruyabilecek insanların siyasi baskı ile buna odaklanamamasına yol açıyor. Van Gölü’nün kalıcı zarar görmesinin sebeplerinden biri kayyımlardır. Kayyımlar iklim suçlusudur. Van Gölü’nde başlayan kalıcı her zarar için gelecek kuşaklar adına dava edilmeliler.
Gölü korumak için çok kritik bir dönemdeyiz. Hali hazırdaki ucube hukuki metin hiçbir sorunu çözemez. Van Gölü’nü korumak içim TBMM’nden çıkacak kalıcı koruma etkileri öneren oldukça sıkı bir kanuna ihtiyaç vardır. DEM parti geleneği olarak Van Gölü üzerinde yıllarca çalıştık.
Sivil toplumun Gölü koruma noktasında çok daha ısrarlı davranması gerekiyor. O kadar haklı bir süreçteki Gölü koruma meselesi. Yirmi yıl sonra gelecek kuşaklar hepimizi bunu yapmadığımız için suçlayacak. 20 yıl için Göl küçülecek.
Bu sadece ekoloji kaygısı olanların derdi değil. Bu yıl balıkçılık zarar gördü. İki yıl içinde yaş sebze ve meyve üretimi etkilenecek. Ardından tahıl üretimi. Sonunda hayvancılığı yem fiyatları ve imkanları üzerinden vuracak. Bu alanlardan emek üreten bölge halkı yoksullaşacak. Kuraklığın da artacağını hesap etmek gerekiyor.
Van Gölü artık bir iklim suçu konusudur. Zarar verenler suçun faili, hiç bir şey yapmayanlar suçun seyircileridir artık.
(NK/EMK)