* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
Türkiyeli ekoloji örgütleri, 24 Şubat'ta yayımlanan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı'na olağanüstü yetkiler veren "Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi"ne dair bugün ortak bir açıklama yayımladı.
Ekoloji örgütleri, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının 126. Kararname'yi "kentsel dönüşüm"ü sermayenin çıkarına uygun bir rantsal dönüşüme çevirdiğine dikkat çekerek; ormanları, tarım arazilerini, sulak alanları yapılaşmaya açacak, kentlerin kültürel değerlerini yok edecek tarzda yeniden inşasının felaketin daha da derinleşmesine neden olacağına dikkat çekti.
Örgütler ayrıca muhalefet partilerinden Kararname'nin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmalarını isteyerek birleşik mücadele çağrısında bulundu.
Rant planı
Ekoloji örgütlerinin açıklaması özetle şöyle:
"6 Şubat depremleri 10 ilimizde büyük bir felakete dönüştü. Resmi açıklamalara göre, bugün itibariyle 45 bin 089 kişi hayatını kaybetti. Enkaz altında kalan, erişilemeyen binlerce yurttaş olduğu biliniyor. Depremde ölen hayvanlara dair ise hâlâ net bilgiye sahip değiliz.
"Bir doğa olayının toplumsal felaketle sonuçlanmasının nedeni 'kader planı' değil, rant planıdır.
"126 sayılı Kararname ile:
- Kentlerin inşası ile ilgili yetkiler tek bir elde merkezileştirilerek Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na veriliyor.
- Yürütülen işlemlere itiraz edilemeyecek, sürece halk katılımı hiçbir şekilde sağlanmayacak, yargısal denetim engellenecek, yargı devre dışı bırakılacak.
- Kurum görüşleri, detaylı analizler gibi planlama çalışmasına altlık olacak veriler olmaksızın yapılan yer seçimleriyle yeni afetlere, felaketlere zemin hazırlanacak.
- Kararnamede, geçici veya kesin iskân alanlarının fay hattına mesafesi, zemin elverişliliği ve yerleşim merkezine yakınlığı gibi kriterler gözetilerek belirleneceği belirtiliyor. Bu tek başına yeterli değildir.
- Deprem bölgesindeki tüm illerde orman ve mera alanları herhangi bir engelle karşılaşılmadan yapılaşmaya açılabilecek.
- Halkın dahil olmadığı, üstten, merkezi bir karar alma süreciyle üretilen tip proje bina yığınları üretilip bir kez daha yıkıma uğrayacak.
- Planlamayı devre dışı bırakan, mülkiyet hakkına sınırlamalar getiren, alelacele kararlarla yaşam alanları, doğal ve kültürel varlıklar telafisi mümkün olamayacak derecede tahribata uğratacak.
Yaşamı tehdit eden kimyasallar
"İktidarın depremi bahane ederek başlattığı sermaye birikim hamlesi yeni bir emek, ekoloji ve kültürel kırım hamlesidir. İktidarın, besleyip büyüttüğü inşaat sermayesi ile birlikte aceleci bir enkaz kaldırma çalışmaları asbest başta olmak üzere çok sayıda kimyasal yaşamı tümden tehdit ederek ekolojik kırımı büyütmektedir.
"Kararname ile yıllardır kentlerimizin, vadilerin, meraların, sulak alanların, parkların, koruların, deprem toplanma noktalarının sermayenin talanı için 'kentsel dönüşüm projeleri'ne peşkeş çekilmemesi amacıyla mücadele verenlerin hedef gösterilmeye başlanması bu nedenle çok manidardır.
"126. Kararname'nin talancı ve rantçı anlayışı, başka şehirlerde de görmeye devam ettiğimiz, kentleşme ve konut sorunumuzu yeniden üretmekten, başka afetleri ve acıları yeniden yaşatmaktan başka bir işe yaramayacaktır."
İmzacı örgütler: Adana Ekoloji Platformu, Artur Çevre Platformu, Bakırtepe Çevre Platformu, Büyük Menderes İnisiyatifi, Çekerek Irmağı Özgür Akacak Platformu, Çevre Mühendisleri Odası, Disk/Dev Yapı-İş, Divriği Yaşam ve Doğa Platformu, Ekoloji Birliği, Ekoloji Politik, Gaia Dergi, İklim Adaleti Koalisyonu, Kuşadası Çevre Platformu, Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Muğla Çevre Platformu, Munzur Çevre Derneği, Polen Ekoloji Kolektifi, Samandağ RES Karşıtı Mücadele, Turgutlu İşçi Hakları Derneği Ekoloji Komisyonu, Umut-Sen, Validebağ Gönüllüleri, Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma Ve Geliştirme Derneği, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, Yeşil Sol İklim Krizi Çalışma Grubu, Yeşilırmak Çevre Platformu. |
(TY)