“Yaz aylarında sıcaklarla birlikte o kadar yoğun bir hava kirliliği oldu ki caddede yürüme sıkıntısı yaşadık. Özellikle kronik hastalığı olanlar, astımı olanlar. Mesela ben bunu çok sık yaşadım. Elimizde ilaçlarla dolaşmaya başladık. Çalışma masamı 15 dakikada bir silmek zorunda kalıyorum.” (Antakya Çevre Koruma Derneği, Nilgün Karasu)
Türkiyeli ekoloji örgütleri, 6 Şubat depreminlerinin yıldönümünde depremin neden olduğu ekolojik tahribatı raporladı.
Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu (İAK) imzalı raporda ekoloji örgütlerinin saha deneyimlerine ve gözlemlerine yer verildi. Örgütlerin aktardığına göre, rapor hazırlanırken depremlerinin yaşandığı tüm kentlerde ekoloji, emek ve meslek örgütleriyle haftalık hibrit toplantılar yapıldı.
Toplantılarda doğa, hukuk, sağlık, göç, ekonomi, sosyoloji ve benzeri farklı alanlarda bir yılda yaşananların ve bir yılın sonunda gelinen durumun tespit edilmesine yönelik gündem belirlendi.
DEPREMİN BİRİNCİ YILINDA HATAY
Yeniden inşa: Hayaller ve gerçekler
İçindekiler
Sonuç kısmında deprem bölgesinde yeni bir yaşamın nasıl kurulacağı ve ekolojik yaşamın öneminin tartışıldığı raporun içindekiler şöyle:
1. Kısım
Ekolojik Ve Sosyolojik Tahribat
Bölüm 1: Ekokırım Suç Mahalli Alanları Bir Yıl Sonunda Daha Fazla Genişledi: Enkazların Kaldırılması, Hafriyatın
Taşınması ve Moloz Alanları
Bölüm 2: Ekokırım Suç Mahalli Bir Yılda Giderek Daha Da Genişledi: Yıkım Projeleri Deprem Bölgesinin
Toparlanmasına Engel
Bölüm 3: Yasal Düzenlemeler Hak Gasplarını Artırıyor, Yeniden Yapılaşma
Bölüm 4: Türcü Aklın Enkazında Hayvanlar
Bölüm 5: Barınma Hakkı Gasp Ediliyor: Sağlıksız Ve Güvenliksiz Koşullarda, Ekokırım Suçları Üzerine İnşa Edilen
Geçici Yaşam Alanları
Bölüm 6: Depremin Ardından Kurumların Destek, Yardım Boyutları /Halkın Geçim Alanlarının Durumu,
Geçinememe Halleri
Bölüm 7: Deprem Sonrası Göçün Boyutu
2. Kısım
Sonuç: Yeni Yaşamı Nasıl Var Edebiliriz - Ekolojik Bir Yaşam Mümkün
Moloz ve asbest sorunu
Rapordan öne çıkanlar:
- Yıkımın gerçekleştiği yerlerde kişi başına ortalama 12 ton inşaat yıkıntı artığı düşmektedir. Depremden etkilenen bölgelerde enkazlar, yalnızca inşaat molozlarından ibaret değildir. Günlük tüketim eşyaları olan mobilyalar, elektronik atıklar, tıbbi atıklar, evsel atıklar ve altyapıda bulunan atık sular enkazın bir parçasıdır.
- Malatya’da 14 köyün sulak alanlarının, bağ bahçelerinin olduğu Mamurek’e adli enkazlar yığılmış, Malatya Şehir Mezarlığı’nın yanına, tarım arazilerine ve doğal alanlara dökülmüştür.
- Köylerin ve kayısı ağaçlarının yanına çöpler, beton binaların ve toprak evlerin molozları dökülmeye devam edilmektedir. İlçe merkezine 8 km uzaklıkta devasa bir çöp, asbest, kimyasal karışımı oluşmuş durumdadır.
- Adıyaman’da depremin ardından molozlar Atatürk Barajını besleyen dere yataklarına dökülmüştür.
- Adıyaman'da 30 örneğin ikisinde, Kahramanmaraş'ta 21 örneğin sekizinde, Elbistan'da ise 15 örneğin ikisinde farklı türlerde asbest tespit edilmiştir. Gaziantep Nurdağı'nda Durmuşlar Mahallesi, Hatay-Antakya ve Yayladağı'nın birçok mahalleleri Kahramanmaraş-Afşin Büyüktatlar Mahallesi, Osmaniye- Haruniye Kırklar köyü yakınlarında asbest bulunduğu tespit edilmiştir.
Raporun tamamını okumak için tıklayın. (TY)