73 ekoloji örgütü bileşenli Ekoloji Birliği, Kürt sorununda çözüm tartışmaları ve siyasi liderlerin açıklamalarıyla ilerleyen yeni sürece dair bugün yazılı bir açıklama yayımladı.
Savaşın ve çatışmaların yarattığı toplumsal, ekolojik ve insani yıkıma dikkat çeken Ekoloji Birliği’nin açıklaması şöyle:
“Ülkemiz açısından çok önemli bir süreçten geçiliyor. Halklarımız arasında sürdürülen çatışmalı savaş ortamının artık son bulacağına dair umutlarımızı yeşerten gelişmeler oluyor. Kürt sorunu üzerinden yıllardır sürdürülen ve savaş, çatışma, şiddet, ne denirse densin, çok can aldı ve arkasında çok büyük acılar bıraktı. Kürt annelerinin de Türk annelerinin de yürekleri yandı.
“Toplumun refahı için ayrılması gereken kaynaklar savaşa, silahlara harcandı. Savaş yalnızca can kayıplarına yol açmadı, aynı zamanda ekolojik yıkımlara da neden oldu. Yaşam alanları, köyler, ormanlar, tarım alanları su kaynakları yok edildi ve kirletildi.
“Birleşmiş Milletler raporlarına göre çevre sorunlarının yüzde 34’ünün nedeni savaş ve silahlar. Her yıl savaşlar nedeniyle milyonlarca insanın yaşamını yitirmesinin yanı sıra savaş sanayiinin ortaya çıkardığı ekolojik yıkım sorunsalıyla da karşı karşıyız.
TSK'NİN HAVA SALDIRILARI
Çevre örgütleri: “Savaş en büyük ekolojik yıkımdır”
“İnsanlığın ihtiyacı daha fazla bomba değil”
“Biliyoruz ki doğanın can çekiştiği bu sürece kapitalizmin savaş politikalarıyla gelindi. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı, daha fazla bomba, daha fazla kimyasal, daha fazla ölüm değildir. Doğanın ve toplumun ihtiyacı barış, huzur, sağlık ve refahtır. Yakın coğrafyamızda emperyalist politikalarla sürdürülen savaşların ve çatışmaların yol açtığı yıkıcı sonuçların faturasını halklar ve doğaya çekiyor. Savaşların yol açtığı zorunlu göçlerle insanlar yerinden, yurdundan ediliyor. Savaştan, çatışmalardan nemalananlar, şüphesiz savaşın devam etmesini isteyecek ve barış sürecinin inşasının önüne geçmeye çalışacaklardır. Savaş yanlılarının politikaları ile mücadele etmek için barışseverlerin bir araya gelmesi ve ellerini taşın altına koyması gerek.
“Ekoloji Birliği olarak, Kürt, Türk, Ermeni, Rum, Laz, Çerkez, tüm halkların eşit hak ve özgürlüklerle, barış içerisinde bir arada yaşaması gerektiğine inanıyoruz. Yıllardır özlemini çektiğimiz barışın inşası için başlatılan sürecin takipçisi olacağız. Sürecin şeffaflıkla yürütülmesi, kamuoyuna açık bir şekilde işletilmesi barışın kalıcılığı açısından çok önemli biliyoruz. Siyasetin kirli amaçları için değil, halkların kardeşliği için sivil oluşumların da takibinde bu umudumuzu hep birlikte büyüteceğiz.
“Toplumun tüm kesimlerinin, siyasi partilerin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının, ekoloji örgütlerinin, ulusal ve uluslararası alandaki tüm doğa ve yaşam savunucularının bir araya gelerek, cesaretle hakikati ve barışı savunacağına inanıyoruz. Barışın toplumsallaşması için tüm bu kesimlere ciddi görev sorumluluk düşmekte. Ekoloji Birliği olarak bu konuda sorumluluk almaya ve sürece katkı sunmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz.” (TY)
