İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin ekim ayına ilişkin raporuna göre geçen ay en az 53 işçi hayatını kaybetti, en az 142 işçi de yaralandı.
Rapordaki bilgilere göre, inşaat-yol işkolunda 11, maden ve metal işkollarında 5'er, enerji iş kolunda 4 işçi hayatını kaybetti. Ekim ayı içinde işkolu belirlenememiş 15 işçi ölümünün daha olduğu da kaydedildi.
Ekimde yaşanan yaralanmalar sektörlere göre dağıtıldığında en fazla yaralanmanın 28'er kişiyle inşaat-yol ve tekstil sektörlerinde olduğu görülüyor. Ancak iki sektördeki yaralanmalar arasında bir fark bulunuyor. Tekstilde gerçekleşen 28 yaralanmanın 27'si trafikte gerçekleşen bir servis kazası sonucu oluşmuş; inşaat-yol sektöründeki 28 yaralanmanın 12'si ezilme/göçük, 11'i düşme, diğerleri başka nedenlerle ilgili. Raporda 39 yaralanmanın ise hangi iş kolunda yaşandığının belirlenemediği bilgisi yer alıyor.
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin hazırladığı rapor sadece basına yansıyan bilgiler üzerinden hareket ederek çıkarılıyor.
Meslek hastalıkları
Ekim raporunda meslek hastalıkları sonucu yaşanan ölümlerin sürdüğü belirtilerek 12 Ekim'de kot kumlama işçisi Ali Rıza Eldemir'in silikozis hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğine, Eldemir'in ölümü ile birlikte kot kumlama sonucu ölümler 48'e ulaştığına dikkat çekildi. Diş teknisyenlerinin silikozis hastalığına maruz kaldıklarını kamuoyuna duyurduğu ve çözüm için mücadele etmeye başladığı da dile getirildi.
Rapordaki bilgilere göre, Meslek Hastalıkları Hastanesi tarafından Ankara'da muayene edilen 365 diş teknisyeninden 70'inde, İstanbul'da muayene edilen 451 diş teknisyeninden 197'sinde çeşitli meslek hastalıklarına rastlandı.
Raporda silikozis hastalığının diş teknisyenlerini nasıl etkilediği anlatılırken şu ifadelere de yer verildi: "Silikozis tedavi edilemez, fakat yüzde yüz önlenebilir bir hastalıktır. Önlenmesi çalışma koşullarının standartlara uygun hale getirilmesi ve insanîleştirilmesi ile mümkündür. Kâr ve bütçe hesapları ile taşeronlaştırılan her iş süreci, bu alanda çalışan işçilerin, emekçilerin sağlıksız, denetimsiz ve güvencesiz işlere terk edilmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde ele alındığında Tuzla'da kaybettiğimiz tersane işçileri ile merdiven altı diş laboratuarlarında silikozise yakalanan diş teknisyenleri aynı cinayet sürecinin mağduru durumundadır." (YY)
