Eğitim Reformu Girişimi (ERG), “Eğitim İzleme Raporu 2022”’yi açıkladı.
Okulöncesi Eğitim, Mesleki ve Teknik Eğitim, Öğretmen Politikaları, Eğitime Erişimi için Özel Önlem Gereken Çocuklar ve Krizler Çağında Eğitim başlıklarının değerlendirildiği toplantıya eğitim ve çocuk alanında çalışan çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık yaptı. Arık, ERG’nin ilk olarak 2007’de Eğitim İzleme Raporları hazırladığını söyledi. ERG’nin, Eğitim İzleme Raporları ile eğitim politikalarını izlediğini belirtti:
“Analiz sonuçları, tüm çocukların nitelikli eğitime erişimi için eğitim sisteminde devam eden ihtiyaçları, son yıllarda karar alıcıların odağındaki okulöncesi eğitim, mesleki ve teknik eğitim ile öğretmen politikaları alanındaki gelişmeleri, COVID-19 salgını ve afetlerin eğitimi nasıl etkilediğini ve içinde yaşadığımız çoklu krizlere karşı eğitim sisteminin durumunu ortaya koyuyor.”
Ardından ERG Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Yıldırım konuştu. Yıldırım, ERG’nin çalışmalarına değindi ve eğitimde yaşanan sorunların çözümü için ortak akıl yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Daha sonra Özgenur Korlu, Ezgi Tunca, Kayıhan Kesbiç, Sinem Sefa Akay ve Ekin Gamze Gencer’in hazırladığı rapor paylaşıldı.
Özgenur Korlu, raporun analizine ilişkin bilgileri paylaştı. Korlu, rapora dair analizin 18 Haziran 2021 - 17 Haziran 2022 tarihleri arasını kapsadığını söyledi.
MTE ve uzaktan eğitimöne çıkan başlıklar
Korlu, ayrıca, MEB’in resmi internet sitesindeki paylaşılan 731 haberin incelendiğini ve etiketleme yapıldığını fakat haberlerden 37’sinin ERG’nin çalışma alanı kapsamına girmediğini ifade etti.
Analizler sonucu ortaya çıkan tabloya değinen Korlu, “Genel olarak değerlendirildiğinde her dönem ilk üçe giren etiketler arasında ‘mesleki ve teknik eğitim’ etiketinin yer aldığı görülüyor. 1. ve 2. dönemde ‘öğretmenler’ ve ‘bakanlıkla ilgili paylaşımlar’ etiketleri ilk üçte yer alırken, ‘uzaktan eğitim’ ve ‘proje/program’ etiketleri yaz tatili döneminde ilk üçte yer alıyor” dedi.
"7 yıl aradan sonra Milli Eğitim Şûrası yapıldı"
Bu konuların öne çıkma nedeninin 7 yıl aradan sonra düzenlenen Millî Eğitim Şûrası’yla da bağlantılı olduğunu belirten Korlu, şöyle devam etti:
“20. Millî Eğitim Şûrası, 1 Aralık 2021 - 3 Aralık 2021 tarihleri arasında ‘Eğitimde Fırsat Eşitliği’ ana temasıyla düzenlendi. Bu temanın altında ana gündem konuları olarak ‘Okul Öncesi’, ‘İlköğretim ve Ortaöğretimde Fırsat Eşitliği’, ‘Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi’ ve ‘Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi’ yer aldı.
“13 Şûra kararlarının yayımlanmasının ardından MEB, kararlarla ilgili gelişmeleri dönemsel raporlar hazırlayarak kamuoyuyla paylaşmaya başladı. ‘Eğitim politikaları ile Şûra kararları arasındaki uyumu’ izlemeyi amaçlayan bu raporlar, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri açısından olumlu bir gelişmedir.
"ÖMK ek düzenlemeler ihtiyaç duyuyor"
“İkinci dönemde öne çıkan gelişme ise Öğretmen Meslek Kanunu’nun yasalaşmasıdır. Özellikle öğretmenler tarafından mesleğin standartlarının belirlenmesi için uzun süredir beklenen ve talep edilen kanun, Millî Eğitim Şûrası’nda karar alınmasının ardından hızlı bir şekilde yürürlüğe girdi.
“Fakat ‘öğretmenlerin yetiştirilmesi, nitelikleri, görev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri, atanmaları, emeklilikleri, maaşları, çalışma koşulları, iyi olma hâlleri, mesleki güçlenme ve meslek etiği’ gibi birçok alanda ek düzenleme ve tamamlayıcı çalışmalara olan ihtiyaç ise devam ediyor.”
"Okulöncesi eğitimde artış yaşandı"
Korlu’nun ardından konuşan Ezgi Tunca, da okulöncesi eğitimdeki bilgileri aktardı. Tunca, 2021-22 eğitim-öğretim yılında okulöncesi eğitime erişimde artış yaşandığını söyledi.
Artışın, Bakanlığın bu konuda yaptığı çalışmalarla paralel olduğunu ifade eden Tunca, şöyle konuştu: “2013-14 eğitim-öğretim yılından bu yana artış eğiliminde olan okulöncesi eğitimdeki öğrenci sayısı 2020-21 eğitim-öğretim yılında yüzde 24,8 azalarak keskin bir düşüş yaşamıştı.
“Fakat MEB Örgün Eğitim İstatistikleri 2021-22’de bu düşüşün sebebi ‘okul öncesi eğitiminin isteğe bağlı olması ve Covid-19 salgını nedeniyle kayıtlardaki düşüş’ olarak açıklanıyor. 2021-22 eğitim-öğretim yılında okulöncesi eğitimdeki öğrenci sayısı 1 milyon 885 bin 4 oldu.
"Okulöncesinde okullulaşma yüzde 81,6'ya yükseldi"
“Okulöncesi eğitimdeki öğrenci sayısının önceki yıla kıyasla yüzde 53,8 ve COVID-19 salgını sebebiyle yaşanan düşüş öncesindeki son eğitim öğretim yılı olan 2019-20’ye göre ise yüzde 15,7 arttığı görülüyor.
“2021-22 eğitim-öğretim yılında 5 yaşta okulöncesi eğitim net okullulaşma oranı yüzde 81,6’ya yükseldi. Yani 2019-20 eğitim-öğretim yılına kıyasla 10,4 yüzde puan artarak son yılların en yüksek seviyesine çıktı. Kız çocukların 5 yaşta okulöncesi eğitimde net okullulaşma oranı ise yüzde 81,4, oğlan çocukların oranı yüzde 81,9’dur.
"Bölgesel eşitsizlik sürüyor"
Tunca, bölgesel eşitsizliklere de dikkat çekti ve “5 yaşta okullulaşma oranının en düşük ve en yüksek olduğu bölgeler arasında 20,8 yüzde puan fark olması bölgesel eşitsizliklerin ne denli keskin olduğunu gösteriyor. Bu durum, eğitimde eşitlik ilkesinin yaşama geçmesi için bu alandaki çabaların güçlendirilerek sürdürülmesi gerektiğini gösteriyor” dedi.
"14-17 yaş arası 404.463 çocuk eğitim dışında"
Türkiye’deki okullaşma oranına da değinen Tunca, “eğitimde yaşanan gelişmelere rağmen zorunlu eğitim çağını kapsayan 6-17 yaş aralığında yüzde 100 okullulaşma oranının sağlanamadığını” söyledi:
“Zorunlu eğitim çağında olmalarına rağmen eğitim dışında olan çocuk sayısının 13 yaştan sonra arttığı görülüyor. 14 yaşındaki çocukların yüzde 4,3’ü okula kayıtlı değilken, bu oran 17 yaşındaki çocuklarda yüzde 13,1’e yükseliyor.
"Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan çağ nüfusu verileriyle yapılan hesaplamaya göre 6-9 yaş grubunda yaklaşık 82 bin 902 çocuk, 10-13 yaş grubunda yaklaşık 82 bin 929 çocuk ve 14-17 yaş grubunda ise yaklaşık 404 bin 463 çocuk eğitim dışında kalıyor.”
"MEM'deki öğrenci sayısı bir yılda 2,5 kat arttı"
Mesleki ve teknik eğitimle (MTE) ilgili bulguları paylaşan Kayıhan Kebigeç, “ortaöğretimdeki öğrencilerin yüzde 31,7’sinin resmi mesleki ve teknik eğitim kurumlarına devam ederken yüzde 2,8’i özel mesleki ve teknik eğitim kurumlarında” olduğunu söyledi:
“2021-22’de ortaöğretimdeki öğrencilerin yüzde 34,5’i resmi ve özel mesleki ve teknik eğitim kurumlarında öğrenim görüyor. Bir önceki yılla kıyaslandığında, mesleki ve teknik eğitim kurumlarındaki öğrencilerin oranı 1,7 yüzde puan arttı.
“Mesleki Eğitim Merkezlerindeki (MEM) öğrenci sayısı 1 yılda 2,5 katına ulaştı; önceki yıl 159 bin 773 olan öğrenci sayısı 2021-22’de 400 bin 437'ye yükseldi. MEM’lerdeki öğrencilerin yüzde 46’sı 18 yaş ve altındadır.
“MTE’deki öğrencilerin kurumlara göre dağılımına bakıldığında da neredeyse her dört öğrenciden birinin MEM’e kayıtlı olduğu görülüyor.”
Kebigeç, ayrıca MTE’de “çocuk hakları ve çocuğun iyi olma hâline ilişkin ölçüt ve gereksinimlerin tüm eğitim kurumlarında sağlanması gerektiğini” belirtti.