Bilişimin eğitimdeki yeri konusunda bilgi veren Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul, "Türkiye'de çok ciddi bir telekomünikasyon altyapısı var, kültürümüz de bilişime ters değil ama üniversiteler kendi içlerinde düzenleme yapamadılar" dedi.
Özkul: "Altyapı olmadığı doğru değil"
11-24 Nisan İnternet Haftası dahilinde düzenlenen ve akademisyenlerle ilgili sektörlerdeki profesyonellerin katıldığı etkinlikte, Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) geleneksel eğitim sistemini bilişime açacak düzenlemelere gitmesinin önemine işaret edildi.
"Bilgi ve iletişim teknolojilerinin üniversite eğitimine entegrasyonu: Dünyadaki ve Türkiye'de surum" başlılık sunumda konuşan Özkul, 2004'te ABD'de 2,6 milyon online öğrenci bulunduğunu, yüksek öğretim kurumlarının yüzde 90'ının online eğitim verdiğini söyledi.
Türkiye'de bilişim sektöründe kaynak ve verimliliğin ciddi bir ihtiyaç olduğunu ifade eden Prof. Özkul, 1982'de başlayan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim programlarının, devlet için neredeyse masrafsız olması ve sonuç veren bir eğitim olarak başarısını kanıtladığını ancak bilişim olanaklarının birkaç üniversite dışında yaygınlaştırılamadığını savundu.
1997'den beri uzaktan öğrenme (e-öğrenme) için yapılan projelerin sonuç vermediğini aktaran Prof. Özkul, YÖK'ün üzerinde çalışma yapılan "Uzaktan Eğitim Yönetmeliği"ni kabul etmediğini, üniversitelerin de "altyapımız eksik" diyerek bu olanaklara rağbet etmediğini açıkladı.
Sütçü: "Çocukların İnternet için umutları azalıyor"
"Bilişim çağında bilişim teknolojilerini tasarlayan, üretebilen ve kullanabilen bireyleri nasıl yetiştirebiliriz?" konulu sunumunda Yard. Doç. Dr. Cem Sütçü ise, beş ilkokulda yapılan 10 sorulu anketlerin, çocukların İnternet'i bir kütüphaneye benzettiklerini ama İnternet'i bir oyun ve eğlence için kullandıklarını ortaya koyduğunu söyledi.
Sütçü, "Birçok dersin İnternet üzerinde verilebileceğini düşünmüyorlar ama istiyorlar. Bu durum, çocukların İnternet'e pek inançları kalmadığını gösteriyor. Çünkü onlar, İnternet'i 10 yıldır üzerinde konuşulan, sürüncemede kalan ve sonuç alınamayan bir alan olarak görüyorlar" diye konuştu.
Akpınar: "İnternet de olsun, dokunmak da"
Bilişim mutlaka hayatta gerektiği kadar kullanılmasını savunan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Teknolojileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yavuz Akpınar ise, "Küçük kasların da çalışması gerektiği için her şey bilgisayarla da olmaz. Dokunmak da gerekiyor" dedi.
İki gün süren etkinlik kapsamında bugün (Çarşamba), bilgisayar laboratuarı'nda 10 kişilik gazetecilik atölyesi gerçekleştirilecek.(EÖ/EÜ)