Kadınları yaşamın her alanında görmek mümkün. Ama "emeklerinin karşılığı olan yerlerdeler mi?" sorusuna yanıt arandığında verilen emek ile karşılığı arasındaki uçurum oldukça fazla görünüyor. Neden ve nasıl aşılır sorusunun yanıtını Eğitimde Cinsiyet Ayrımcılığına Hayır kampanyasında bulmak mümkün.
Kampanyayı 18 Kasım'da başlatan ve yürüten Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Merkez Kadın Sekreteri Elif Akgül kampanya ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Kampanyanın amacı nedir?
"Eğitimde cinsiyetçilik konusu çok boyutlu bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim sistemimiz, toplumsal değişim ve dönüşümü sağlamaktan ziyade, geleneksel yapıyı koruyarak güç ilişkilerini pekiştiren, eşitsizliklerin yeniden üretilmesini sağlayan bir niteliktedir.
Cinsiyetler arasındaki eşitsizliğin sürmesinde eğitim önemli bir rol oynamaktadır. Geleneksel cinsiyet rollerinin genç kuşaklara aktarılmasında önemli işleve sahip olan ders kitapları ve materyalleri cinsiyetçi ideolojiyi ve güç ilişkilerini körükleyen, kadınlık-erkeklik rollerini pekiştiren siyasal içerikte düzenlenmektedir.
Kadınların edilgen ve itaatkâr, erkeklerin baskın rolleri ön plana çıkarılmaktadır. Bu araç ve gereçlerin cinsiyetçilikten arındırılması kadınlarla erkekler arasında daha eşit ilişkiler kurulmasına yardım edeceği gibi, daha demokratik, barışçı bir toplumun yaratılmasını da sağlayacaktır.
Türkiye bugün eğitim sisteminin hiçbir aşamasında kadın erkek eşitliğini sağlayamamıştır. Bugün 7.5 milyon okuma yazma bilmeyenin 6 milyonunu kadınlar oluşturmaktadır. Yine bu yıl altı yüz bin kız çocuğu okula kaydolmamıştır.
Eğitimdeki bu çarpıcı eşitsizliğin yanı sıra, eğitimin içeriği, eğitim ortamları ve öğretmen tutumları ile de bu cinsiyet ayrımcılığı sürdürülmektedir.
Öte yandan uygulanan IMF politikalarıyla eğitime ayrılan payların hissedilir biçimde azalmasıyla artan yoksulluk, varolan erkek yanlısı toplumsal değerler ve cinsiyetçi tutumlarla birleştiğinde, kız çocukları ve kadınlar için eğitime, bilgiye ve mesleğe ulaşmak daha da zorlaşmaktadır.
Yine eğitim sektöründe çalışanların %44'ü kadındır. Ancak yükselme ve mesleki gelişim olanaklarından yararlanma söz konusu olduğunda, kadınlar yöneticilik düzeyinde %3 oranında temsil edilmektedir. Bu kampanya ile eğitimdeki cinsiyet ayrımcılığını değiştirmenin adımlarını atmayı hedefliyoruz.
Kampanyanın talepleri nelerdir?
Eğitim alanında cinsiyetler arasında eşitliği sağlamak için olumlu eylem programlarının geliştirilmesi amacıyla başlattığımız kampanyamızın taleplerini şöyle sıralayabiliriz:
* Cinsiyet eşitliği perspektifini eğitim politikalarına dahil etmek,
* Eğitim sistemindeki cinsiyet eşitsizliğini takip etmek,
* Eğitimin her düzeyinin eşitlik temelinde yeniden yapılanması için çalışmalar yapmak amacıyla,
* Milli Eğitim Bakanlığında sendika temsilcilerinin de katılacağı bir "Eşitlik Komisyonu"nun oluşturulması;
* Eğitim Fakültelerinin lisans programlarına "Toplumsal Cinsiyet"le ilgili zorunlu ders konulması;
* Bakanlığın Hizmet İçi Eğitim Programlarına "Toplumsal Cinsiyet" konusunun dahil edilmesi,
* Eğitim programlarının her düzeyinde ve içeriğinde ders kitapları ve materyallerinin cinsiyetçi referanslardan arındırılması;
* Eğitimin her aşamasında toplumsal cinsiyetle ilgili derslerin ve konuların yer alması,
* Kız çocukları ve kadınların eğitim hakkını kullanmaları yönünde destek ve teşvik politikaları geliştirilmesi;
* Kız çocuklarına yönelik burs olanakları yaratılması ve yaygınlaştırılması,
* Okulların yoğunluklu olarak bulunduğu bölgelerde kreşlerin açılması..
Kampanya nasıl yürütülecek? Süresi ne kadardır?
18 Kasım 2005 tarihinde Genel Merkez ve şubelerimizin yaptıkları basın açıklamalarıyla kampanyamız başlattık.
Merkezi düzeyde işyerlerine yönelik kampanyamızın amaç ve hedeflerini içeren broşür ve afiş basılarak şubelerimize gönderdik. 15 ocak 2005 tarihine kadar işyerlerinden toplanacak imza metinleri, Genel Merkezimizde toplanacak.
Şubelerimiz, kampanya sürecinde okul idaresi yada İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden izin alarak belirleyecekleri pilot bir okulda 'Eğitimde Cinsiyet Ayrımcılığı' konusunda öğretmenlere yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştireceklerdir.
Kampanyamızı 10 Şubat 2005 tarihinde merkezi düzeyde gerçekleştireceğimiz bir etkinlikle, iş yerlerimizden topladığımız imzaları, taleplerimizi içeren bir dosya ile Milli Eğitim Bakanlığına ve Yüksek Öğrenim Kurumuna teslim ederek bitireceğiz.
Kampanya sonrası hedefleriniz nelerdir?
Eğitim sisteminde kadın-erkek eşitliğini sağlamak her şeyden önce temel bir anlayış değişikliğini gerektirmektedir.
Kadınlar arasında okumaz yazmazlığı tamamen ortadan kaldırmak, meslek eğitimine, bilim ve teknolojiye ulaşmalarını sağlamak ve eğitimin eşitlikçi, özgürleştirici potansiyelini her iki cinsin lehine kullanmak gerekmektedir.
Eğitim politikalarının, öğretmenlerin, okuldaki yaşamın, eğitim materyallerinin ve eğitim ortamlarının yanı sıra ana babaların ve daha geniş toplumun da bu konuda duyarlılığının yükseltilmesini içeren köklü dönüşümleri gerektirmektedir. Bunun için öncelikle eğitim sisteminde yaşanan tüm sorunlara karşı duyarlılık geliştirmek ve kamu oyu oluşturmak gerekiyor.
Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığını ve Yüksek Öğretim Kurumunu eşitlik taleplerimiz doğrultusunda harekete geçirmeyi, örgütlü olduğumuz bütün işyerlerine ulaşarak tüm eğitim emekçilerini kampanyamızın amaçları doğrultusunda harekete geçirerek kamuoyu oluşturmayı hedefliyoruz. (MY/YS)