"Okula başlamak çoğu öğrenci için heyecan verici olurken, bazı öğrenciler için bu durum korku ve endişeye neden oluyor. Evinin dışında farklı bir yaşamla tanışacak çok sayıda çocuk okula gitmeyi reddederek, annesinin ya da babasının yanından ayrılmak istemiyor. Okul fobisi olarak adlandırılan bu duruma eğer zamanında müdahale edilmezse, çocukların ileriki yaşlarında eğitimden soğumasına neden olabiliyor."
Okul korkusunun bir haftalık bir alıştırma programıyla aşılamayacağını belirten Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) hükümetten okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasını talep etti.
Bir açıklama yapan sendika, "Türkiye okul öncesi eğitimde dünyanın pek çok ülkesinden geride. Okul öncesi eğitimin bu kadar düşük olduğu bir ülkede okul fobisinin bu kadar yaygın olması şaşırtıcı değil" dedi.
Okulöncesi eğitim "okul fobisi"nin de çaresi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre geçen yıl 3 bin 222 anaokulunda toplam 640 bin 849 öğrenci okulöncesi eğitimden yararlanabildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre de, bu yıl 750 bin ana okulu, 900 bin de ilköğretim birinci sınıf öğrencisi eğitime başladı. Uygulanan program çerçevesinde bu öğrenciler bir hafta erken, dün (10 Eylül) okula başladı.
Sendika "okul fobisi"nin ortadan kaldırılabilmesi için okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesini istedi.
Hükümet "yeterli kaynak yok" diyor
Benzer şekilde uzmanlar zorunlu eğitimin altı yaşa çekilmesini istiyor fakat hükümet bunun için yeterli kaynak olmadığını ve kademeli bir geçiş öngörüldüğünü söylüyor.
Türkiye'de okul öncesi eğitim alabilen öğrencilerin oranı en fazla yüzde 25 ve bu oran dünya ortalamasının neredeyse yarısı. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde bu oran yüzde 100'e yakın.(EÜ/NZ)