Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2016-2017 eğitim öğretim yılsonu örgün eğitim istatistiklerini baz alarak 2017/2018 Eğitim Öğretim Yılı’nı değerlendirdi.
Değerlendirme raporunda istatistiklerin “eğitim sisteminin nasıl tehlikeli bir uçuruma doğru sürüklediğini” gösterdiği belirtildi.
Eğitim Sen: “MEB tarafından açıklanan 2016-2017 örgün eğitim yılsonu istatistikleri, sendikamızın yıllardır ısrarla vurguladığı temel sorunların büyük bir bölümünü içermemesine rağmen, özellikle eğitimde 4+4+4 dayatmasının kamusal eğitimde yarattığı tahribatın somut sonuçlarının daha net görülebilmesi açısından, eğitim sisteminin nasıl tehlikeli bir uçuruma doğru sürüklediğini göstermektedir” denildi.
Eğitim Sen’in tespit ettiği sorunlar “Özel okul oranının artışı”, “eğitimi dinselleştirme sorunu”, “karma eğitime karşı yaklaşımlar”, “İmam hatip okullarının iktidar ve MEB desteğinin artışı”, “Okul öncesi eğitime gereken önemin verilmemesi”, “MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan payın her geçen yıl düşürülmesi” başlıklarda toplandı.
Eğitim Sen eğitim politikasını “eğitim hakkı ve eğitime erişimde piyasacı, rekabetçi ve ayrıştırıcı” olarak niteliyor.
Eğitim ticarileşti
Rapordaki eğitimi ticarileştirme bulguları şöyle:
* Türkiye'de özel okulların resmi okullara oranı 2016/’17 eğitim öğretim yılı itibariyle yüzde 20 gibi yüksek bir seviyeye çıktı…
* Kamu kaynakları çeşitli teşvikler üzerinden özel okullara aktarıldı…
* Devlet okulları kendi kaderine terk edilirken, özel okullar her açıdan teşvik edildi…
* Toplumda giderek artan sınıfsal eşitsizlik, eğitim sistemi üzerinden daha da belirgin hale getirildi.
* Eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında özel okul sayısı 10 kat, öğrenci sayısı ise 12 kat arttı…
* Sadece son beş yılda özel lise sayısı 2,9 kat, öğrenci sayısı 3,6 kat arttı…
* Benimsenen piyasa merkezli politikaların sonucu olarak MEB’in resmi sloganı ‘Paran kadar eğitim’ oldu…
Eğitim yatırımları düştü
Eğitim bütçesi yıllar içinde rakamsal olarak artıyor gibi görünüyor. Ancak Eğitim Sen "eğitime ne kadar önem verildiğini gösteren temel veri eğitim yatırımlarına ayrılan pay" olduğunu belirtiyor.
MEB istatistiklerine göre; 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, yıllar içinde belirgin bir şekilde azalarak, 2017 itibariyle yüzde 8,5’e geriledi.
Okul öncesi okullaşma oranları
Okulöncesi eğitimde devlet okulların sayısı azalıyor, özel okulöncesi eğitim kurumları ve öğrenci sayıları artıyor.
2016-2017 eğitim öğretim yılı itibariyle okul öncesi çağdaki 3-5 yaş grubu çocukların sadece yüzde 35,52’si, 4-5 yaş grubunun yüzde 45,70’i ve 5 yaş grubunun ise yüzde 58,79’u okul öncesi eğitim alma şansına sahip oldu.
Okul öncesi eğitimde üç farklı yaş grubunda Türkiye ortalamasının altında olan iller İstanbul, Maraş, Osmaniye, Yozgat, Gümüşhane, Erzurum, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Bingöl, Van, Muş, Bitlis, Hakkâri, Antep, Adıyaman, Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Siirt.
4+4+4 sonrası özel okullara yönelim
4+4+4 sonrasında resmi ilkokul sayısı yaklaşık 4 bin azaldı. Öğrenci sayısındaki azalış ilkokulda 668 bin, ortaokulda 336 bin.
Eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında özel okullara yönelim, iktidarın yoğun çaba ve teşvikleri sonucunda belirgin bir şekilde arttı.
Eğitimde 4+4+4 öncesinde Türkiye’de sadece 885 özel lise varken, son beş yılda özel lise sayısı yaklaşık 3 kat, öğrenci sayısı 3,7 kat arttı!
4+4+4 öncesinde Türkiye’de sadece 45 özel meslek lisesi varken, 4+4+4 sonrasında artan teşviklerle okul sayısı 8 kat, öğrenci sayısı 25 kat arttı.
“İmam Hatipleşme”
Eğitim politikalarının oluşturulması ve uygulanması sürecinde Diyanet'in, dini vakıf ve cemaatlerin belirleyiciliği ve etkinliği arttı. MEB, Diyanetle, dini vakıf ve derneklerle protokoller imzalayarak, eğitimi dinselleştirme sürecinde cemaatlere 'özel görevler' verdi.
4+4+4 sonrasında İHO’larda okuyan öğrenci sayısı 94 bin 467 iken, 2016/’17 eğitim öğretim yılında 7 kat artarak 651 bin 954 oldu…
Türkiye'de imam hatip okullarında okuyan (İHO, İHL, açık öğretim İHL) öğrenci sayısı 1 milyon 436 bin 74 olarak açıklandı.
Sonuç ve öneriler
"MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiş, son olarak açıklanan yeni müfredat üzerinden öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir.
"Okulöncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel ilkeler doğrultusunda verilmesine, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir.
"Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır.
"Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir." (HK)