Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Diyarbakır Eğitim-Sen 1-2 ve 3 No’lu Şubeleri, Lise Geçiş Sınavı (LGS) ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tarihlerinin değiştirilmesiyle ilgili açıklama yaptı.
Yazılı olarak yapılan açıklamada şu ifadeler yer verildi:
“Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) salgın süreci başladığında sınav tarihlerini değiştirme kararını açıkladı. 25-26 Temmuz 2020 tarihine ertelenen YKS’nin 27-28 Haziran’a alınmasını; ayrıca salgın tamamen ortadan kalktıktan sonra yapılması gereken LGS’nin 20 Haziran tarihinde yapılmasına karar verilmesini anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir.
“Sınav tarihlerinin, öğrencilerin üstün yararı ve aynı zamanda da öğrenciler, eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığı gözetilerek planlanması gerekirdi. Ancak, siyasi iktidarın öncelikleri ile eğitimcilerin, öğrencilerin ve velilerin önceliklerinin aynı olmadığı görülmektedir.
"Barajın indirilmesi sorunu çözmez"
“Sınavların haziran ayı içerisinde yapılması kararının alınması, siyasi iktidarın ekonomik öncelikleri insan sağlığına tercih ettiğini bir kez daha göstermiştir.
"Öğrenciler, bu kararı doğru bulmadıklarını o gece attıkları 1,2 milyon tweet ile gösterince, hiçbir sorunu çözmeyen barajın 10 puan indirilmesi, sınav süresinin uzatılması ve 12. sınıfın ikinci dönem konularının sınav kapsamından çıkarılması açıklaması yapıldı.
“Öğrenciler eğitimden eşit yararlanamadı”
“Yine LGS’de her öğrencinin kendi okulunda sınava gireceği sanki büyük bir yenilikmiş gibi kamuoyuna sunulmaya çalışıldı. Ancak, MEB yetkililerine bunun daha öncede uygulandığının hatırlatılması gerekmektedir.
"Bu kararla sözde öğrenci ve velilerin yaya olarak okullarına ulaşmaları sağlanacak ama okul açık olduğunda ilimizde ve ülke genelinde, eşitsiz eğitim gerçeği okullar önünde biriken servis araçlarından görülecektir.
“Sınav günü birçok öğrenci/veli ya toplu taşıma ya da özel araçlar kullanarak okullara gitmek zorunda kalacaklardır. Bundan ötürü planlanan bu yaklaşımlar var olan hiçbir sorunu çözmeyecektir.
"Uzaktan eğitim sürecinde başta kırsal kesimde yaşayan aileler olmak üzere şehir merkezinde de ekonomik durumu düşük olan birçok ailenin çocukları eğitimden eşit şekilde yararlanma imkanına sahip olamamışlar.
“Eşitsizlikler devam ediyor"
“Birçok öğrencinin eğitim sürecini takip edecek erişim cihazı bulunmamaktadır. Mağduriyetlerin yaşandığı ve birçok öğrencinin eğitim hakkından yoksun bırakıldığı bir süreç devam ederken MEB bu olumsuzlukları gidermek adına hiç bir adım atmamış, öğrencilerin eğitimden mahrum kalmasına sadece seyirci kalmıştır.
“Mağduriyetlerin yaşanmaması için uygun koşullar oluşturulmadığı için eğitimde eşitsizlikler derinleşerek devam etmektedir. Eğitim alanı ile ilgili alınan her kararın eğitim emekçileri, veliler, öğrencilerin ortak fikirleri, önerileri ve kararları doğrultusunda alınması gerekmektedir. Hem okulların açılma tarihine hem sınav tarihlerinin değiştirilmesi kararına, hem de bu kararların alınma biçimine itirazımız vardır.
"Telafisi olmayan sonuçlar doğuracak"
“Bu durumda yapılacak olan sınavlar, eşit koşullarda hazırlanmadığı için yoksul öğrenciler açısından telafisi olmayan olumsuz sonuçlar doğuracaktır. MEB in ve YÖK ün alınan bu kararları yaşadığımız dönemin gerçeklerini gözeterek yeniden ele alması gerekmektedir. Hem okulların açılma tarihi hem sınav tarihleri ortak kararla alınmalıdır.
“Öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin talepleri, sağlık ve kaygıları dikkate alınarak tekrar gözden geçirilmelidir. MEB, okulların açılmasıyla, öğrencilerin eğitim açığını kapatmak için programı yeniden kurgulamalı ve öğrencilerin sınava eşit seviyede girmesini sağlamalıdır.” (RT)