Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) eğitim emekçileri için performans değerlendirme uygulamalarına başlanacağı yönündeki açıklamalara tepki gösterdi.
“Bakan Yılmaz, hem velilerin hem de öğrencilerin öğretmeni değerlendireceğini, değerlendirmenin her yıl yapılarak öğrenci ve velilerin öğretmenlere not vereceğini açıklamıştır.
“MEB tarafından uygulanmak istenen performans değerlendirme sistemi, öğretmenlik mesleğini değersizleştirmenin geldiği noktayı göstermektedir. Öğretmen-öğrenci ilişkisini alt üst etmesi kaçınılmaz olan ve öğrenci ve velileri ‘müşteri memnuniyeti’ anlayışı çerçevesinde değerlendiren bu uygulamanın, öğretmenlerin müşterileri (öğrencileri) memnun etmek için daha fazla çalışmaya itmesi, dolayısıyla çalışma saatlerinin artması ile sonuçlanması kaçınılmazdır.
“Öğretmenlere performans değerlendirmesi adı altında puan verilmesi ve bu puanların değerlendirme ölçütü olarak kullanılacak olması, eğitimde yeni çatışmaların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
“Piyasa mantığı”
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) asıl hedefi, öğretmenlerin performansını ölçmek bahanesiyle, eğitimde ücretli, sözleşmeli ve güvencesiz istihdamı yaygınlaştırmak, uzun vadede eğitim emekçilerinin sınırlı iş güvencesini ortadan kaldırmaktır.
“Performans değerlendirmesi” bahanesiyle öğretmenleri öğrenciler ve velilerle karşı karşıya getirecek, öğretmeni “satış görevlisi”, öğrencileri ve velileri memnun edilecek birer “müşteri” olarak gören piyasacı mantığı eğitim sürecinin her aşamasında meşrulaştıracak böyle bir uygulamayı onaylamak mümkün değildir.
“MEB, eğer eğitim sistemi için faydalı bir şey yapmak istiyorsa, eğitim emekçilerini bireysel performans değerlendirme tehdidi ile hizaya getirmek ve disipline etmekten derhal vazgeçmeli, uyguladığı eğitim politikalarının neden birer birer çöktüğünün yanıtını aramalıdır.”
Sorular
Eğitim Sen MEB’in performans değerlendirmesi uygulamasını uygulamadan önce şu sorulara yanıt vermesi gerektiğini belirtti.
*Öğrenci ve veliler, öğretmen ve yöneticilerin performans değerlendirmesini hangi objektif ve bilimsel kriterler üzerinden yapacaktır?
*Öğretmenin öğrenci tarafından bir tür sınava tabi tutulması ve not ile değerlendirilmesi eğitim sürecindeki öğretmen-öğrenci ilişkisini nereye taşıyacaktır? Bu durum öğretmenin öğrenciyi değerlendirme sürecini olumsuz etkilemeyecek midir?
*Böyle bir uygulamayla öğretmenin üzerindeki bu “Demokles’in Kılıcı” misali baskı ile mesleğini gerçek anlamda etik ilkeler üzerinden yürütebilmesi mümkün müdür?
*Eğitim emekçilerinin üzerindeki baskı, sürgün ve cezalar devam ederken, eğitimde yaşanan siyasi kadrolaşma uygulamaları bütün hızıyla sürerken yapılacak değerlendirmelerin objektif ve güvenilir olması ne kadar mümkündür? (YY)