Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) "Anadilinin Önemi /Anadilinde Eğitim" kitapçığını yayınladı.
Kitapçıkta, anadilinde eğitimin ve dillerin çeşitliliğinin önemi, çok dilli eğitim politikaları üzerine bilgilerin yanı sıra, dünya örnekleri de yer alıyor. Kitapçık ABD'den İspanya'ya, Bolivya'dan Güney Afrika'ya, Hindistan'a, Avrupa ülkelerine, birçok ülkede çok dilli eğitim politikalarının nasıl uygulandığını da anlatıyor.
Anadilinde eğitim hakkını savunduğu için kapatılma tehlikesiyle karşılaşan sendika, kitapçıkta anadili öğretimiyle anadilinde eğitimin farkını açıklıyor, Türkiye'de bu konudaki tartışmaları da özetliyor.
İnternet'ten de indirilebilen kitapçıkta, sendika bu konudaki önerilerini şöyle sıralıyor:
- 1982 Anayasası'nın yerine toplumu bütün dilsel/kültürel çeşitliliği içinde kucaklayacak demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır. Yeni Anayasa'nın eğitim ve öğrenim hakkına ilişkin bölümü, insan hakları ve temel özgürlükler ile çocuk hakları konularında düzenlenmiş uluslararası belgeler dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
- Milli Eğitim Temel Kanunu, Üniversite ve Yüksek Öğretim Kanunu ve Radyo ve Televizyon Kanunu, çokdilli, çokkültürlü toplum gerçeği dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.
- Devlet, dil konusuna sınırlayıcı olarak karışmayı bir kenara bırakmalı; bunun yanı sıra bütün vatandaşlara anadillerinde ve resmi devlet dilinde bir gelişimi garanti etmelidir.
- Söz konusu dillerin başta eğitim olmak üzere kamusal alanda kullanılabilmesi için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır.
- Türkiye'de kullanılan anadillerine ilişkin net bir envanter oluşturulmalıdır.
- İyi bir dil eğitimi için öncelikle öğrencilere iyi bir anadili eğitimi verilmelidir.
- Okul öncesi dönemde sözlü anlatım, okuma, yazılı anlatım çalışmaları ağırlıklı olmak üzere anadili eğitimi örgün bir cetvel içerisinde başlatılmalıdır. İlk ve ortaöğretim kademelerinde bazı temel dersleri de kapsayacak şekilde devam etmelidir.
- Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde özel temsil hakkı verilmesi suretiyle tüzel bir kişilik oluşturulmalıdır. Bu kurum, anadil eğitimle ilgili sorunlar hakkında ifade, faaliyet, perspektif, ihtiyaç ve kararların alınıp geliştirilmesi, uygulaması konusunda hizmet alanlarla etkileşimli bir biçimde çalışmalıdır.
- Halk Eğitim Merkezlerinde çokkültürlü, çokdilli eğitim ortamları ve olanakları yaratılmalıdır.
- Edebiyat sanat ve müzik müfredatına ülkedeki farklı etnik ve kültürel kesimlerin ürünleri de konulmalıdır.
- Üniversitelerde ülkede kullanılan farklı anadillerine ve kültürlere ilişkin anabilim dalları ve enstitüler kurulmalıdır. (TK)