*İstanbul Üniversitesi - Beyazıt. Fotoğraf: AA
12 Eylül darbesinin ardından 6 Kasım 1981'de kurulan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bugün 41 yaşında.
Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası), "YÖK, cuntacılar tarafından kuruldu ve o günden bugüne siyasi iktidarlar üniversiteleri yönetmek için vazgeçilmez bir aparat olarak gördü" diyerek yayınladığı açıklama özetle şöyle:
"Üniversitelerin fiziki alt yapı sorunlarına ve bütçe yetersizliklerine, öğrencilerin beslenme, ulaşım ve barınma sorunlarına göz ucuyla dahi bakmayan YÖK, üniversiteleri daha fazla ticarileştirmenin, siyasi iktidarın makbul gördüğü etkinliklerle üniversiteleri fethetmenin ve üniversiteleri markalaştırmanın derdine düşmüştür.
"Bu nedenle, üniversiteleri aile şirketine dönüştüren rektörlere, akademik özgürlüğün ortadan kaldırılmasına, üniversitelerdeki eşitsiz ve ayrımcı uygulamalara, güvencesiz istihdama, özlük ve mali sorunlara, eğitim hakkı ellerinden alınan gençlere dair YÖK'ün bir cümlesi dahi yoktur. Çünkü varlık nedenleri tam olarak bunu gerektirmektedir.
"Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki artık, tek başına YÖK'ün kaldırılması yetersizdir. Onun bugüne kadar yerleştirdiği bu düzenin köklerinden sökülüp atılması gerekmektedir. Ancak, üniversitelerin yeniden özgürlüklerine kavuşabilmelerinin ve insan, toplum, doğa yararına faaliyet gösterebilmelerinin yolu, tam da bugüne kadar uygulanan politikaların terk edilmesiyle mümkün olabilecektir."
HDP: Üniversiteler özgürleştirilmeli
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eğitim Politikaları Komisyonu Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç - Koçyiğit yayınladığı açıklamada de "Darbe kurumu YÖK kaldırılmalı, üniversiteler özgürleştirilmelidir" dedi.
Kılıç - Koçyiğit açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Yükseköğretim alanında demokratik, özerk, bilimsel ve anadilinde eğitimin sağlanması için zaman kaybetmeksizin bir utanç vesikası olan YÖK kaldırılmalı, üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayacak, demokratik, katılımcı ve çoğulcu modeller hayata geçirilmeli, üniversitelerin yönetim mekanizmaları hızlıca demokratik ve katılımcı yapıya kavuşturulmalıdır. Üniversiteler, tek bir kişi tarafından atanan rektörlerle değil, üniversite bileşenlerinin ortak iradesiyle seçilen kurullar tarafından yönetilmelidir."
YÖK hakkında
Yükseköğretim Kurulu, 1982 Anayasası'nın 131. maddesi esasında; kuruldu. Anayasa'ya göre; Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir. Söz konusu kanun 1981'de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'dur.
Bu kanuna göre Yükseköğretim, akademik, kurumsal ve idari yönden yeniden yapılanmamıştır. Kanunla Türkiye'deki tüm yükseköğretim kurumları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çatısı altında toplanmış, akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve konservatuvarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlanmıştır. Böylece, söz konusu kanun hükümleri ve Anayasa'nın 130. ve 131. maddeleriyle kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olan Yükseköğretim Kurulu, tüm yükseköğretimden sorumlu tek kuruluş haline gelmiştir. (Kaynak: wikipedia)
(AÖ)