Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Milli Eğitim Bakanlığı gerekli tedbirleri almayarak yüz yüze eğitimin devamını riske attığını savundu.
Eğitim-Sen, yaptığı yazılı açıklamada kendilerine ulaşan vaka sayılarını paylaştı. Buna göre, vaka tespit edilen okul sayısı 872, kapanan sınıf sayısı 774 ve Ordu Aybastı Fen Lisesi ise kapandı.
Bu okullarda temaslı ve pozitif öğretmen sayısı 429, temaslı ve pozitif öğrenci sayısı 3 bin 947, temaslı ve pozitif personel sayısı 23.
Bakan'dan "milli güvenlik meselesi" iddiası
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, hafta sonu katıldığı bir televizyon programında 71 bin 320 okuldan hiçbirisinin vaka veya yakın temas nedeniyle kapatılmadığını söylemişti.
Bakan Özer bugün yaptığı açıklamada ise, eğitim sisteminin, açık ve yüz yüze eğitime devam etmesinin "bu süreçte bir milli güvenlik meselesi olduğunu" iddia etti.
Özer, öğretmenlerde bir doz aşı oranının yüzde 92'ye, iki doz aşı oranının ise yüzde 83, aşı olmayıp antikor üreten öğretmen oranının yüzde 5 olduğunu aktardı.
Eğitim-Sen: Ciddi bir planlama yapılmadı
Eğitim-Sen, "Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer 'Okullarda gerekli önlemleri aldık' ifadesini kullansa da, Türkiye çapında okulların önemli bir bölümünün salgın koşullarına uygun hale getirilmediği, gerekli altyapı hazırlıklarının yapılmadığı gün gibi ortadadır" dedi.
Türkiye'nin yüz yüze eğitime en uzun süre ara veren birkaç ülkeden biri olmasına rağmen, ciddi bir eğitim planlamasıyla yeni eğitim ve öğretim yılı hazırlıklarını yapmadığını ifade eden Eğitim-Sen, öğretmen açıklarının kapatılmadığı, yeni okullar ve ek derslikler inşa edilmediğini belirtti.
Bakanlığın yardımcı hizmet personeli ile ilgili yeni bir atama ve çalışma yapmayarak, temizlik sorununu okul yöneticilerine havale etmeyi tercih ettiğini ifade eden Eğitim-Sen, bugüne kadar seyreltilmiş sınıf uygulamasının da hayata geçirilmediğini hatırlattı.
Derslik başına en düşük öğrenci sayısı imam hatiplerde
Öğretmen açığı konusuna da değinen Eğitim-Sen, "En az 100 bin öğretmen atamasının yapılması gerekirken, 15 bin öğretmen ataması yapılacağına dair son açıklama adeta kamuoyunu oyalamaya dönüşmüş ve bu atamaların 31 Ocak 2022'de yapılacağı ilan edilmiştir" dedi.
2019-2020 MEB istatistiklerine göre, derslik başına öğrenci sayısı en düşük olan okulların imam hatip ortaokulları ve liseleri olduğu bilgisin aktaran Eğitim-Sen, "Sendikamız MEB'e yazı yazarak birbirine yakın eğitim bölgelerinde bulunan imam hatip ortaokulları ve liselerinin birleştirilmesini, boşaltılan okulların akademik ortaokul ve liseler için kullanılmasını talep etmiş, ancak bu konuda hiçbir adım atılmamıştır" ifadelerini kullandı.
Eğitim-Sen, okullar açılmadan önce paylaştıkları ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmayan öneri ve taleplerini hatırlattı:
- Salgın döneminde kapanan ve eğitsel amaçlara uygun biçimde inşa edilen özel okul binalarının kamulaştırılması ve salgın döneminde ivedi biçimde kullanıma açılması;
- Okullar için kullanılabilecek boş kamu binaları ile ilgili bir döküm çalışması yapılması, uygun olan binaların eğitim için kullanılması;
- Salgın dönemiyle sınırlı olmak üzere okul yöneticilerinin derslik olabilecek büyüklükteki odalarının derslik olarak kullanılması
- Ek derslik ihtiyacını gidermek bir yana, yüz yüze eğitime başlandığı dönemde birçok ilde onlarca okul "depreme dayanıklılık güçlendirmesi" adı altında kapatılmış, kapatılan okullardaki öğrenciler farklı okullara dağıtılarak sınıf mevcutları daha da arttırıldı.
- Sınıfların havalandırılması için kış aylarını da dikkate alan bir pencere sisteminin tüm sınıflarda hayata geçirilmesine dair herhangi bir çalışma söz konusu değil.
- Uzaktan öğretim sürecinde yaşanan okul terkleri, öğrenme kayıpları, dezavantajlı grupların kayıplarının telafisi için müfredat dahil olmak üzere salgının eğitime etkisinin tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi gerekirken, tüm çağrılarımıza rağmen böyle bir çalışma yapılmadı.
- Taşımalı eğitim sistemine son verilerek köy okullarının açılması yönündeki çağrılarımız da dikkate alınmadı ve binlerce köy okulu kapalı halde dururken, salgın koşullarının tüm risklerine rağmen öğrenciler taşımalı eğitime devam etmek zorunda kaldı.
- Eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında ders sürelerinin 30 dakikaya indirilmesi yönündeki talepleri duymazlıktan gelinmiştir. 40 dakikalık ders sürelerinin azaltılması için düzenleme yapılmamıştır.
- Okul öncesi öğretmenleri günde 6 ders ve 300 dakika blok ders yapmakta ve bu öğretmenlerin teneffüs hakkı bulunmamaktadır. 50 dakika olan ders sürelerinin 40 dakikaya düşürülmesi ve okul öncesi eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak teneffüs haklarının düzenlenmesi, pandemi koşulları dikkate alındığında aciliyet kazanmaktadır. MEB bu konuda da somut adımlar atmamıştır. (KÖ)