Dershanelerin kaldırılmasının ardından aynı apartmanlarda değişen tabelalarla eğitime devam eden temel liseler hakkında öğrenciler, öğretmenler, veliler ve mezunlar neler düşünüyor?
Eğitim Reformu Girişimi Araştırmacısı Umay Aktaş Salman, “Uzun Hikaye” yazı dizisinin dün yayınlanan (27 Şubat)bölümünde temel liseleri gündemine aldı.
Yazı dizisinin "Eğitim politikaları, sistemi ve sorunları konuşulurken, eğitimin öznesi öğretmen, öğrenci ve veliler çoğu zaman gizli özne durumunda. Sayılar, istatistikler eğitimi konuşurken tek başına yeterli değil aslında. Okullarda, evlerde, sokaklarda verilerin ötesinde bir gerçeklik var. Her sayı bir hikâye. Uzun Hikâye yazı dizimizde istatistiklerin, uzmanların anlattıklarının yanı sıra eğitimi gerçek öznelerin hikâyeleriyle anlatıyoruz" diye duyuruyorlar. "Bir Meslek, İki Kadro: Öğretmenlik", "Okul Öncesi Eğitim Yoksullar için Lüks", "Değişen Sistemde Öğretmen Olmak" yazı dizisinde yer alan başlıklardan. |
Umay Aktaş Salman’ın “Pek çok öğrenci ve veli için temel lise, okulu ve sınava hazırlığı tek çatı altında topladığı için işlerini kolaylaştıran bir kurum” olarak belirttiği temel liselerin sayısı Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2016-2017 eğitim öğretim yılı istatistiklerine göre bin 7.
Temel lisede çalışan öğretmen sayısı 19 bin 928, okuyan öğrenci sayısı 214 bin 551. Özel liselere giden öğrencilerin yüzde 42’sini temel lise öğrencileri oluşturuyor.
"İstediğim gibi sınava hazırlanamazdım
Umay Aktaş Salman’ın konuştuğu Asya Şimşek, Özel Sentez Temel Lisesi 12. sınıf öğrencisi. 11. sınıfın ikinci döneminde okuduğu Anadolu lisesini bırakıp temel liseye geçiş yapmış. Şöyle anlatıyor:
“İyi puanla girdiğim bir Anadolu lisesiydi. Almanca da öğreniyorduk. İyiydi ama sınavda bana Almanca, beden, resim sormayacaklar ki! 9 ve 10. sınıfta dil dersleri, beden, müzik iyi ama sonraki sınıflarda gerek yok. Hem okulum ağır bir okuldu, istediğim gibi sınava hazırlanamazdım. Tıp fakültesini hedefliyorum. Burada öğretmenler asla ‘hayır’ demiyor. Her sorumuza cevap veriyorlar. Test çözüyoruz, etüt yapıyoruz. Temel lise daha iyi ama fiziksel koşulları daha iyi olmalı. Bahçesi olsa mesela.”
Pek çok öğrencinin sınava hazırlanabilmek için tercih ettiği temel liseler için MEB 2018-2019 eğitim yılının sonunda bahçeli, derslik ve sosyal alanları okul standartlarına uygun binalara geçerek, özel okula dönüşmesini şart koştu.
"Velinin de öğrencinin de isteği bu"
Öğretmenlerin çalışma saatlerinin uzunluğuna dikkat çeken Aktaş-Salman öğretmenlerin temel liseler hakkındaki yorumunu şöyle paylaşıyor.
“Temel liseler sınava hazırlanmak için gelen öğrencilerin yanı sıra liselerde tutunamayacak öğrencileri de okullu, diplomalı yapıyor. Başka okula gitse belki bırakacak, akademik anlamda da yetersiz. Bazı temel liselerin 9 ve 10. sınıf öğrencilerinin potansiyeli düşük. Milli Eğitim müfredatını hızlı şekilde anlatıyoruz. Kolay zaten. Devlet okullarında aşırı gereksiz ayrıntıya giriliyor. 12. sınıflarda verdiğimiz eğitim tamamen dershane formatında. Velinin de öğrencinin de isteği bu. Dershane mantığı için gönderiyor.”
"Parayı hem okul hem hazırlık için veriyor"
Sentez Temel Lisesi kurucularından Mehmet Uslu, “9 ve 10. sınıflarda okulculuk, 11 ve 12. sınıfta buna ek olarak sınava hazırlık yapıyoruz” diyor.
15 bin TL ve üstü ücreti olan özel okullara parası yetmeyenlerle devlet okullarında çocuklarını okutmak istemeyenlerin temel liseleri seçtiğini anlatıyor:
“Temel liseler Türkiye genelinde 6-15 bin TL arasında. Üniversiteye hazırlanırken zaten 6-10 bin TL harcanıyor. Şimdi bu parayı hem okul hem hazırlık için veriyor. Veli memnun. Neredeyse fen liselerinden sonra en çok üniversite kazandıran okul türü temel liseler. Biz resim, müzik yapıyoruz. Beden dersi içinde yakındaki bir spor salonu ile sözleşme yaptığımız oldu.”
"İhtiyaç kalkmadan dershaneler kalktı"
Eğitim Reformu Girişimi Politika Analisti Yeliz Düşkün ise temel liselerin özel okula dönüşse de üniversiteye hazırlık ihtiyacını karşılamaya devam edeceğini anlatarak, “Üniversiteye geçişte dershaneye olan ihtiyacı ortadan kaldıran bir değişiklik yaşanmadan dershanelerin kapanması bu anlamda bir boşluk yarattı” diyor.
Temel liselere giden çocukların özel okullara verilen teşvikten yararlanabilmesinin de talebi artırmış olabileceğini anlatan Düşkün, üniversiteye hazırlıkta gelire dayalı eşitsizliğin sürdüğüne de dikkat çekiyor:
“Temel liselerin kurulmasıyla ilk defa özel okul ücretleri düştü. Ayrıca devlet tarafından ödenen teşvikler de bulunuyor. 2017-18 eğitim öğretim yılı için temel liseye giden ya da gidecek olan toplam 24 bin öğrenci için toplamda 88 milyon 320 bin TL teşvik ayrılmış durumda. Bu da öğrenci başına 3 bin 680 TL ediyor. Ancak bu, ‘temel liseler herkes için erişilebilirdir’ demek değil. Temel liseler, üniversiteye hazırlık konusunda var olan gelire dayalı eşitsizliği ortadan kaldırmıyor. Kamu kaynaklarından özel okullara harcanan teşviklerinse eşitlik perspektifinden yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Teşviklere erişim tüm çocuklar için mümkün olmadığından uygulama eşitlikçi değil.” (BK)