Kürt meselesinde devam eden barış sürecini topluma anlatmak için yola çıkan akil insanlar heyeti iki aylık çalışmalarını bitirme aşamasına geldi.
"40 yıllık gazetecilik yaşamımda bu kadar tecrübe sahibi olmadım" diyeN Ege Grubu'ndan gazeteci Avni Özgürel, çalışmalar boyunca yaşadıklarını bianet'e anlattı.
Özgürel, Ege'nin bütün şehirlerini ve bazı ilçelerini gezerek kapalı salonda, kahvehanelerde, açık alanlarda, evlerde Atatürkçü Düşünce Derneği'nden tutun dini temalar üzerine çalışan derneklerin de olduğu yaklaşık 70 toplantı yaptıkları bilgisini verdi.
"TGB, MHP elele, ezberlenmiş sloganlar"
Özgürel, yaşadıkları protestolardan aklında kalanları anlattı:
"Herkesin bizi ve gelinen süreci eleştirmeye, itiraz etmeye ve protesto etmeye hakkı var. Biz bu anlayışla yola çıktık ve çok faydasını gördük. Kimi yerde 10 kişi kimi yerde 200 kişilik protestolar oldu. Milliyetçi Hareket Partisi'ndeki (MHP) ülkücü gençler eylem yapmayı dahi unutmuş, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri onları yönlendiriyor. Hepsinde aynı ezberlenmiş sloganlar, projenin eksiklikleriyle ilgili eleştiri getiren yok.
"Toplantılara bayrak asıp, sorunu çözdük"
"Bir defasında Kütahya'da bayrak niye yok denerek protesto oldu. Zaten diğer bölgelerde de sık sık insanlar ceplerine bayrakla gelip onu açıyorlarmış. Biz de bu argümanı ortadan kaldırmak için her toplantıda bayrak koyduk.
"Yine Kütahya Simav'da güvenlikle de ilgili yanlışlıklar oldu. Şehit ailelerini kahvede topladıklarını söylediler. Bu provokasyona açık bir ortamdı. Toplantıyı iptal edip ailelerle evlerde görüştük, çünkü onlar da bizle görüşmek istiyordu.
"CHP, MHP ortak deklarasyon yayınladı"
"Afyon'da mesela CHP ve MHP 'akil insanları istemiyoruz' diye ortak deklarasyon yayınladı. AKP ile işbirliğine hayır' deseler yine neyse diyeceğim de biz sekiz kişiyiz, Afyon'da ne yapabiliriz ki. Bu durum iki büyük partiye yakıştıramadığım, anlayamadığım şeyler.
"Aydın'da beni en şaşırtan ve üzen şeylerden biridir, protesto eden bir grup pankarta "Hepimiz Esadız" yazmış. Hiç kimseye, hiçbir siyasi partiye yakıştırılamayacak bir şey bu. Yine Aydın'da yerel bir gazeteci 'Aydın'a üç kişi gelmişsiniz. Diğerlerinin katılmadıkları toplantıların parası kesilecek mi' diyor. Ne denebilir ki."
"Ortak sorular"
Özgürel, yaşadıkları küçük protestoların dışında toplumda meselenin çözümüne dair büyük bir destek olduğunu bunun da barış sürecinin ne kadar isabetli bir karar olduğunu gösterdiğini söyledi.
"Bize en başta aman Ege bölgesinde çok sert itirazlarla karşılaşılacak, en zor yer dendi. Ancak böyle olmadı. 'Barış istiyor musunuz' sorusuna hayır diyen yok zaten. Sadece barış ve huzur getirecek bu projenin nasıl gerçekleşeceği konusunda görüş ayrılığı var.
"Bize sorulan ortak sorular şöyleydi: Öcalan serbest kalacak mı, anayasadan Türklük çıkıyor mu, Türkiye'de bir federasyon mu kuruluyor, eğer bir federasyon ya da toprak sözü verilmediyse neden PKK silahı bıraktı, eli silahlı insanlar niye gidiyorlar, nasıl bileceğiz tekrar geri gelmeyeceklerini gibi…Bu soruları da tartışmaya başlayınca insanlarda yumuşama oluyor." (NV)