Fotoğraf: AA
En az doktorlar, hemşireler, hastabakıcılar ve hastane çalışanları kadar risk grubunda olan eczacılar fark edilmemekten şikayetçi.
Birinci derece sağlık hizmeti olarak gösterilen eczanelerin yeterli derecede dejenfektesi, çalışanlar için malzeme temini olmaması bir yana maskelerin eczanelerden ücretsiz dağıtılması nedeniyle de çeşitli zorluklar yaşıyor eczacılar.
"Eczaneler hastanelerle aynı risk grubunda"
İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu, "Risk grubu olarak bakarsanız bizler hastanelerle aynı risk grubundayız" diyerek eczacılar ve aczane çalışanlarının verdiği emeğin fark edilmesi gerektiğini söylüyor:
"Hasteneye gitmediği halde eczaneye giden vatandaşlar var. Eczaneye giren vatandaşın hasta mı taşıyıcı mı olup olmadığını bilmiyoruz. Ciddi anlamda bulaş riskimiz var. Geçen hafta gencecik bir meslektaşımızı kaybettik. Yoğun bakımda, karantinada olan meslektaşlarımız var.
"Bakanlık taleplerimize olumlu ya da olumsuz dönüş yapmadı"
Bakanlık' ısrarla taleplerimizi iletiyoruz ama henüz olumlu ya da olumsuz bir dönüş alamadık. Rutin olarak dezenfekte edilmeli eczaneler. Hafta bir mesela.
Daha önemli bulduğumuz bir nokta da özellikle bu maske verme işlemine başladıktan sonra artan yoğunluktan ötürü koruyucu ekipmen talebimiz var. Tulum, maske, siperlik gibi. Bakanlık'tan eczane ve çalışanlarımıza koruyucu ekipman vermesini istiyoruz ama şu ana kadar maalesef olumlu ya da olumsuz bir dönüş alamadık.
"Verdiğimiz emek fark edilmeli"
Eczacılarımız özveri ve gönüllükle çalışıyor. Onlar da herhangi bir şey taşımayayım diye çocuklarına sarılmıyorlar. Eczacılar fark edilmek istiyor. Verdiğimiz emeğin fark edilmesini istiyoruz ama bir yandan da hedef gösteriliyoruz."
Bunun yanı sıra eczacılar da düzenli testten geçirilmeyi talep ediyor.
Bir de maskelerin cuma günü ücretsiz dağıtılmaya başlamasının ardından yaşanan sorunlar var.
Maskelerin tesliminin Sağlık Bakanlığı'nın uygulamasıyla TC kimlik numarası ve kodlarla yapılacağını ancak ilk etapta TC No ve kodların birbiriyle eşleşmediğini aktaran İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Sarıalioğlu, ücretsiz maske dağıtımı ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Devletin maskesini vermiyorsunuz diyenler, hakaret edenler var"
"Uyuşmazlıklar oldu ve beraberinde sorunlar yaşadık. Birçok vatandaş, hastaya mesajı olmasına rağmen maske veremedik. Sağlık Bakanlığı'ndan kodu iptal etmelerini istedik. Dün sabah itibariyle sistemi değiştirdiler, aşağı yukarı o sorun aşıldı. O nedenle dün aşırı yoğunluk oldu.
Ama burada kriterler var. Kronik hasların, 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün evden çıkması yasak. Bu yasaklı olanların maske almaması gerekiyor Bakanlığın düzenlemsine göre. Ama o insanlar da gelip maske talep ediyorlar. 'Ben hastaneye, markete gitmeyim mi?' diye gelip soruyor. Ama düzenleme bizimle alakalı olmadığı için bizim orada bir çözüm üretme şansımız yok.
Böyle şikayetler geliyor. Devletin verdiği maskeyi vermiyorsunuz diyenler oluyor. Atışmalar oluyor. Hatta sosyal medayaya bile düştü... Cep telefonuyla kayıt aldılar. Eczacıya hakaret ettiler. Bu nedenle açıklama yaptık.
"Bedel beklemeksizin, gönüllü olarak maske hizmeti veriyoruz"
Bir yandan işimizi yapmaya çalışıyoruz bir yandan hiçbir bedel beklemeksizin tüm vatandaşlara maske dağıtıyoruz. Ama bunu yaparken de hakaret işitmek istemiyoruz, tartışma yaşamak istemiyoruz."
Oda'dan maske ile ilgili yapılan açıkamada şu noktalara dikkat çekildi:
"Mesleğimiz ve ettiğimiz yemin gereği, sağlık hizmetimizin ve gönüllü hizmetimizin içinde,
- Şifre olmadan ücretsiz maske vermeye zorlanmak ve hakarete, yetmedi küfürlere maruz kalmak,
- Satışı yasak olması nedeniyle maske satmadığımız için vicdanen çaresiz hissetmemize rağmen ağır hakaretler işitmek, tehdit edilmek,
- Sistemin çalışmamasından dolayı maske veremediğimiz vatandaşlar tarafından aşağılanmak,
- Biz eczacıların normalde sattığı medikal ve uygun koşullarda üretilmiş maskeleri, maske satışı yasaklandıktan sonra artık satamadığımız için, vatandaşlarımızın köşe başındaki seyyar satıcıdan, nalburdan, kırtasiyeden niteliksiz maskeler almalarının ardından beceriksizlikle suçlanmak,
- Tahrik edilerek, yalan beyanlarla izinsiz video çekimi ile sosyal medyada hedef gösterilmek, linç edilmek,
- Biz eczacılar canımız pahasına halkımıza hizmet vermeye çalışırken bilinçli veya bilinçsiz olarak mesleğimizin itibarsızlaştırılmaya çalışılması... Bunlara boyun eğmek ve sessiz kalmak yoktur."
(AÖ)