Fotoğraf: AA
Türk Eczacıları Birliği, sadece İstanbul'da 12 eczacının COVID-19 tanısı aldığını ve ayrıca, Denizli'de bir eczacının da bu salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlatarak tüm sağlık çalışanlarına koruyucu ekipman verilmesi yönünde açıklama yaptı.
Pandeminin kontrol altına alınması için bir an önce sokağa çıkmanın sınırlandırılması gerektiğini yenileyen Birlik yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Sağlık çalışanları, COVID-19 salgını dolayısıyla gerek dünyada gerekse ülkemizde çok büyük bir risk altındadır. Nitekim Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Fahrettin Koca, 1 Nisan tarihinde, Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada Türkiye'de 601 sağlık çalışanımızın enfekte olduğunu ifade etmiştir. Bunlardan kaç tanesinin eczacı olduğu Birliğimize bildirilmemiş olmakla birlikte, görevlerinin başındaki meslektaşlarımızdan sadece İstanbul'da 12 eczacımızın maalesef COVID-19 tanısı aldığını biliyoruz. Ayrıca, Denizli'de bir eczacımızı da bu salgın nedeniyle kaybettik.
"Eczaneler bulaş riskinin en fazla olduğu yerler"
Sayın Koca'nın kişisel koruyucu ekipmana erişim sağlayamayan sağlık çalışanlarının bu eksiklerinin hızla giderileceğini ifade etmesinden büyük bir memnuniyet duyduk. Bu ekipmanların eczacıların ve eczane çalışanlarının da erişimine açık olması konusundaki taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz. Piyasada yeterince bulunmayan ve oldukça pahalı olan bu ürünlere ulaşım konusunda eczacılar olarak bizler de büyük zorluklar çekmekteyiz. Sağlık Bakanlığımızın birinci basamak sağlık çalışanları olarak siperlerde kamu hizmeti yapan eczacılarımıza önlük, tulum, siperlik, gözlük gibi koruyucu malzemeleri dağıtmak konusunda da hassasiyetle davranacağını düşünüyor ve bekliyoruz.
Ülkemizin dört bir köşesinde kesintisiz sağlık ve ilaç hizmeti sunan eczaneler, halkın ilk müracaat ettiği sağlık kuruluşları olmaları nedeniyle bulaş riskinin de en fazla olduğu yerlerden birisidir. Dolayısıyla eczacıların ve eczane personelinin mümkün olan en üst seviyede korunması ilaç ve eczacılık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından da hayati öneme sahiptir."
"Linç hedefi haline getiriliyoruz"
Türk Eczacılar Birliği ayrıca eczanelere yapılan denetimlere ilişkin, "Eczacıların linç hedefi haline getirilmesi kabul edilemez" dedi.
"Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları olarak karaborsaya ve stokçuluğa daha ilk günlerden dikkat çekip, bunun önünün alınması için yetkilileri göreve çağırdığımız halde şimdi faturanın eczacılara çıkartılmaya çalışılması salgına karşı topyekûn mücadeleye çok büyük bir zarar vermektedir. Piyasanın gözetimi ve tüketicinin korunması elbette devletin en önemli sorumlulukları arasındadır. Ancak hemen her mesleki alanda görülebilecek münferit nitelikteki yanlış tutum ve davranışlar dolayısıyla bir meslek hedef haline getirilemez.
Eczacı bir sağlık meslek mensubu olarak eczanesine gelenlere asla müşteri gözüyle bakmaz; halk sağlığının korunmasını ve yurttaşların hakkını öncelikli olarak gözetir. Ülkemizin dört bir köşesinde fedakârca hizmet sunan 27 bin eczane adına buradan yetkili kurum ve kuruluşlara sesleniyoruz: COVID-19 pandemisi ile mücadelede zor şartlar altında mesleklerini icra etmeye çalışan eczacıları küçük düşürecek, moral ve motivasyonlarını sıfırlayacak söylem ve eylemlerden hemen şimdi vazgeçin. Maske, eldiven, kolonya hatta test kiti stokçuluğu yapan ve fahiş fiyatlarla halka satan kesimlerle mücadele edilmesi gerekirken hedefi saptırıp amacı sadece halka sağlık hizmeti sunmak olan eczacılara linç kampanyalarına davet çıkartacak tavırlara mahal vermeyin."
(AÖ)