Kimileri ya nefret edilecek ya da çok sevilecek kitaplar diye tanımlıyormuş. Ben şahsen daha objektif sıfatlar kullanmayı tercih ediyor, bazen ukala, bazen kendini beğenmiş bulduğum bu dilde ve kitaplarda; yer yer çok eğlendiğimi, yer yer de, "hah işte bunu demek istemiştim, diyememiştim," dediğimi açıklıyorum herkese.
Dış'arıdan Kıyıdan Konuşmalar ve İç'eriden Kıyıdan Konuşmalar birbirini bir anlamda tamamlayan kitaplar.
İç'eriden Kıyıdan Konuşmalar Ece Temelkuran'ın, hayat, büyümek, bir türlü gelmeyen bahar, kadınlar, sevgi, aşk, gitmek ve kalmak üzerine içini açtığı yazılarından oluşuyor. Hepimizin, herkesin hayatının bir anında hissettiği, isyan ettiği, kızdığı, sevindiği şeyleri entelektüel bir dille, güzel bir kalemle ifade ediyor Ece Temelkuran.
Aslında en bi' magazin dergisinden tutun da Hülya ve Gülbence dergilerine varıncaya dek her yerde yazılanlar onun da yazdığı konular. Fakat o başka türlü ifade ediyor. Yazılarını okutan ve kaliteli kılan da bu elbette. Kendisiyle yaptığımız söyleşide kitaplarındaki dili aradık. Yok, değildi. Daha dobraydı, daha samimi, daha eşit. Yazının iktidarı mıdır bilemiyorum. Kitapta bir bilmişlik seziyordum okurken ama.
Ne yalan söyleyeyim sohbetimizde çok "sıradan" bir kadın buldum karşımda. Arjantin'e, Hindistan'a gitmelerini filan yer yer, "ulan ben olacaktım ki," hisleriyle okuduğumuz Ece Temelkuran da başkalarına "haset" ediyormuş meğer. Ursula Le Guin'e mesela, ya da Arundathi Roy'a. Kitaplarına gıcık olanlara da hiç bozulmuyor bu sebeple.
Dış'arıdan Kıyıdan Konuşmalar'na gelince. Kitabın büyük bölümü savaş karşıtı yazılarından oluşuyor. Tabii daha başka bir dünya konu eşliğinde. Ama kitapta en çok yeri kendisinin de üniversitelerde, panellerde sık sık konuşmaya çağrıldığı Irak Savaşı konusu kaplamış. Kapitalizm demekten korkmuyor, sınıfların hâlâ var olduğunu söylemeyi, kadınların ezildiğinden, sömürüldüğünden bahsetmeyi demode bulmuyor.
Kitaplarını her ne kadar, "bu kitap bir köşe yazıları toplamı değildir," diye tanımlasa da sürekli okurları için kesip saklamaktan daha iyi bir yönteme fırsat vermiş bir katalog olarak değerlendirmek mümkün. Okuyun, okumayın, rezil bir kitap, nefis bir kitap demek yerine takip edin tartışın, hepimizi ilgilendiriyor demek istiyorum. Bu konularda ne kadar çok düşünür bir şeyler yaparsak o kadar iyi derim sonuç olarak. (BB)