Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İlköğretim Genel Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) birlikte düzenlediği "I. Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler Sempozyumu"nun ikinci gününde konuşan Prof. Dr. Paquin, şiddetin okul öncesi düzeyinde ya da ilköğretimde de devam etmesi, özellikle sık ve istikrarlı ise, ergenlikte suça yatkınlığın ve hatta yetişkinlikte suçluluğun güçlü bir belirleyicisi olduğuna dikkat çekti.
Şiddetle ilgili oğlan ve kız çocukları arasında fark yok
"Kanada'da 3-9 Yaş Gurubu Arasında Şiddet:Erken Müdahale ve Önleme Stratejisi Olarak Okul-Aile İşbirliği" başlıklı çalışmasını sunan Paquin, "Şu an okulda şiddetin en yaygın şekli ergenler arasında ya da ergenlerden öğretmenlere yönelmiş şiddet şeklinde görülüyor" dedi.
Kanada Ceza Kanunu'nun 43. bölümünün hala öğretmenlerin çocukların disiplini için fiziksel güç kullanmalarına izin verdiğini bildiren Paquin, fiziksel güç kullanımının uygulamada üç yıl önce Kanada okullarında tamamen kalktığını söyledi.
Paquin, şiddet erkek çocuklar arasında daha fazla anlayışının en yaygın yanlış olduğunu istatistiklerin erkeklerle kızlar arasında fark olmadığını gösterdiğini söyledi.
Şiddet yaş ilerledikçe azalıyor
Cinselliğe bağlı fiziksel şiddetin çok erken yaşlarda başladığına da dikkat çeken Paquin, bunun sonucunda kız çocuklarının okulu bırakmaları, hamile veya sakat kalmaları gibi nesiller arası bir fenomen olgunun ortaya çıktığını ifade etti.
Şiddetin yaşla birlikte azaldığını gözlemlediklerini söyleyen Paquin, "Çocuklar 2 ve 3 yaşlarında şiddete daha eğilimliler. Çünkü küçük çocuklar davranışlarının sonuçlarını her zaman bilemeyebilirler. Ergenliğe geldiklerinde şiddet eğilimi azalıyor. Sözsel şiddet sürse de fiziksel şiddet uygulamayı sürdürenlerin oranı yüzde dörde düşüyor" dedi.
Yoksulluktan çok eğitim etkili
Paquin, yoksul çocukların daha çok şiddete eğilimli olduklarının da bir yanılsama olduğunu, aslında sosyoekonomik durumdan çok ebeveynlerin eğitimlerinin daha belirleyici olduğunu ifade etti.
Ebeveynler ve öğretmenlerin ortak hedefleri için işbirliği yapmalarının okuldaki başarıyı ve uyumu güçlendirdiğini, çocukların kendilerine olan özyeterlilik ve güvenini artırdığını söyledi.
Ebeveynler ve öğretmenlerin işbirliğini önündeki en büyük engellerin iletişim ve anlama eksikliği olduğunu vurgulayan Paquin'e göre, demokratik bir yaklaşımla okul ve ebeveynler arasında ilişkiye önem verilmesi okullarda şiddetin azalmasında büyük rol oynar.
Paquin, öğeretmen ebeveyn işbirliğinin iyi ilişkilerin ötesinde olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ebeveynlere okulda daha çok rol sağlanmalı, özgün, şeffaf bir iletişim desteklemeli ve çocuklarının sorunlarının çözümüne tam olarak katılımı sağlanmalı."(KÖ/EZÖ)