Türkiye’de kadınların ihtiyaçlarını ve tercihlerini merkeze alan, kadın cinsel sağlığı ve üreme sağlığı ile ilgili kamu hizmetine yönelik mevzuat değişikliği pek çok eksikliği de beraberinde getirdi.
Sağlık Bakanlığı’nın 2004 yılında başlattığı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması, 2013 tarihli mevzuatla bugünkü halini aldı. Değişen mevzuata göre, özellikle kadın sağlığına yönelik, ebeler tarafından gerçekleştirilen gezici sağlık hizmeti görevi aile hekimlerine bırakılmış oldu.
Öncesinde birinci basamak sağlık hizmeti adı altında sağlık ocakları ve sağlık evlerinde çalışan ebeler ev ziyaretleri yaparak yaşadıkları bölgeyi ve hizmet verdikleri toplumu tanıma şansına sahiptiler. Verilen sağlık hizmetinin niteliğini belirlemede büyük bir etkendi bu.
Ancak değişen sağlık sistemi ile birlikte sağlık ocakları ve sağlık evleri "aile hekimliği" kapsamına alındı ve uygulamada büyük değişiklikler oldu. Bunlardan en önemlisi halk sağlığı alanında çalışan ebelerin görev tanımları gereği değişen iş yükleri sebebiyle ev ziyaretleri gibi kadınlara doğrudan ulaşarak hizmet vermelerini engelledi.
Ebeler neden sahada değil?
Son yirmi yıldır, kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakkı olan ücretsiz ebe hizmeti bir ölçüde engellenmiş oldu. Ancak inisiyatif alan ebelerin ücretli hizmetiyle birlikte kadın sağlığına yönelik çalışmalar da mevcut.
2023 yılında kurulan Serbest Ebeler Derneği alanda çalışan ebelerin oluşturduğu bir yapı. Serbest Ebeler Derneği Yönetim Kurulu’ndan dinliyoruz:
Serbest Ebeler Derneği’nin hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
Tüm dünyada ebeliğin otonomisi güçlendirilmesi gereken bir meslek olduğu algısı hakimken ve ülkemizde bu işi hali hazırda yapmaya niyet edip başlamış ebeler olduğu halde sistemsel sorunlar aşılamıyor. Serbest Ebeler olarak bir Dernek bünyesinde birleşmeye ve bir nevi “buradayız” demeye karar verdik.
Mevcutta mesleki derneklerimiz var fakat ebeliğin otonomisine dair sistemsel çalışmalar konusunu çalışma alanlarında en son sırada tutuyor olmaları bu sürecin aksamasına da neden oluyordu.
Serbest Ebeler Derneği olarak serbest ebelik kavramını kullandığımız için çeşitli eleştiriler alıyoruz, ebeliği bölüyorsunuz gibi söylemlerle muhatap oluyoruz ama şu çok net ve açıktır ki; serbest ebelik ebeliğin ta kendisidir!
Serbest ebelik ebeliğin otonomisinin güçlü kılınmasıdır! Güçlü bir ebelik otonomisi varsa hastanede, aile sağlığı merkezinde çalışan ebeler de güçlüdür. Bir sebeple Serbest Ebeler Derneği sadece bu alanda özel çalışan ebelerin değil tüm ebelerin derneğidir.
Bakanlığın ebelerin serbest çalışmasına yönelik uygulaması nasıl? Geliştirmeye yönelik politika ve eylem planınız nelerdir?
Ne yazık ki böyle bir uygulama yok. Temel sorunlarımızdan biri de bu. Ebelik gün geçtikçe asimile edilen bir meslek haline geldi ve kendi alanının dışına çıkarak adeta doktor yardımcısı bir meslek grubu algısı hakim oldu.
Bu bizim ülkemiz için böyle ama gelişmiş ülkelerde durum böyle değil. Oralarda ebelik hala ebelik. Nitekim bu durum obstetrik verilerine de yansıyor; bir kurtarma operasyonu olan sezaryen ameliyatı verileri ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin ölçümünde kullanılan bir veri ve ne yazık ki OECD ülkeleri arasında %58 gibi bir oranla yüz karası bir birinciliğimiz var.
Bizim bu konuda gerek yönetim mercileriyle yapılması planlanan gerek kadınlarla gerekse ebelerle yaptığımız pek çok eylem planımız var ve zaman zaman harekete geçmek adına hamleler yapıyoruz. Temel amacımız başta tıp camiası olmak üzere herkese ebenin bir “yardımcı sağlık personeli” olmadığını ebenin “fizyolojik doğumun uzmanı“ olduğunu hatırlatmaktır diyebiliriz.
Son zamanlarda birçok kadın derneği tarafından gündemde tutulmaya çalışılan aile planlaması, kürtaj, HPV aşısı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi konularda bakış açınızı bizimle paylaşır mısınız?
Tüm bu başlıklar kadınların kendi sağlıklarına ilişkin kişisel tercihleri ve her biri kişisel özelliklere ve ihtiyaçlara göre şekillenmesi gereken konular…
Burada asıl önemli olan bunların hepsi Kadınların kendi tercih ve kararı olmasına ilişkin hakların İnsan Hakları ve Uluslarası sözleşmelerde Üreme Sağlığı Hakları arasında güvenceye alınmış olmasına karşın ülkemizde kadınlara bu tercihlerini kullanabilecekleri olanaklar sunulmuyor oluşu…
Bizim ülkemizde kadınlarımıza kendi sağlıklarına ilişkin yeterli danışmanlık ve bilgi sağlayacak sistemler mevcut değil, kadınlar bu durumda sağlıklı tercih yapabilecek bilgiye sahip olamıyorlar… Bir Ebe tarafından danışmanlık almış olanların da hizmet alabilmesi merkezler yok… Bunlar Kadınların insan olarak temel hakları ve Devlet tarafından bu hizmetlere her kadın ücretsiz ulaşabilmeli ancak kendi tercih haklarını kullanarak
Son zamanların tartışmalı konularından biri de doğum koçluğu (doulalık) meselesi. Serbest ebeler derneği ebelik ve doulalık konusunda ne düşünüyor? Kendini nerede konumlandırıyor?
Aristotales’in çok güzel sözünü hatırlatıyor bu konu “kainat boşlukları kabul etmez!”
Ebeler asimile edildikçe, kırıldıkça ve geri çekildikçe kadınlara yaklaşımlar da şefkatten uzaklaşmaya başladı. Doğum yapan bir kadın en şefkatli bakımı hak ederken ne yazık ki süreç şefkatten çok uzak bir obstetrik şiddete dönüşmüş durumda.
Bugün kadınlara “bebeğine zarar verebilirsin hemen doğum yapmalısın” , “bebeğin irileşiyor hemen doğurmalısın”, “sabah aç gel suni sancıyla doğumu başlatalım” , “aslında doğuramazsın ama çok istiyorsun diye deneyeceğiz” gibi gebelik ve doğum sürecince devam eden gerçek dışı tüm baskılar birer obstetrik şiddet örnekleridir. Kadınlar bilginin doğruluğuna olan güvenlerini yitirmiş durumdalar ve bir mihmandara ihtiyaç hissediyorlar.
İşte doulalar tam bu aşamada kadınlara kadınlık ve doğum haklarını hatırlatan birer aktivistlerdir. Tıbbi bilgileri yoktur ve insani olarak o doğumda var olmanın yollarını kadınlara anlatırlar. Zira bugün bir kadın doğum yaparken adeta bir meta gibi ele alınıyor; fikirleri dinlenmiyor, ihtiyaçları önemsenmiyor, söyledikleri akıl dışıymış gibi davranılıyor… biraz delirmelik bir çaresizlik hissettiriyor bu durum.
Doulalık kadınlara yeniden hatırlamaları gerekenleri manifestleyen kadınlar grubudur. Ebelik mesleğiyle kıyaslandığını gördüğümüz zamanlar var bu bizi şaşırtıyor.
Ne münasebet! Ebelik bir uzmanlık alanıdır ve doğumda kadını bebeği tıbbi olarak da değerlendiren bilimsel profesyonel bir meslektir. Ama tabi günümüzde öyle içi boşaltılmaya çalışılıyor ki elde kalan ancak kadına bir doulanın yapabildiklerini yapmak kalacak neredeyse.
Doulalar eskiden kadınların doğumda elini tutan yengesi, arkadaşı olan o şefkatli dokunuşu yapan kadınlardır ve doğum uzmanı olan ebenin gözetiminde kadına iyi hissettirecekse doğumda da var olabilecek kadınlar grubudur.
(GYLE/EMK)