Düzenleme Yetmiyor, Türkiyede İşkence Var

İHD, olumlu bazı yasal düzenlemelere rağmen Türkiyede işkencenin sürdüğünü, işkence görenlerin yasa uygulayıcılar tarafından korunduğunu açıkladı. Açıklamada, İşkenceyi önlemek, işkence mağdurlarının haklarını savunmak devletlerin görevidir denildi.

İstanbul

İnsan Hakları Derneği (İHD) yönetici ve üyeleri, 26 Haziran, Birleşmiş Milletler İşkence Görenlerle Dayanışma Günü nedeniyle yaptıkları basın açıklamasında, işkencenin bir insanlık suçu olduğunu bir kez daha vurgulayarak, "işkence görenler için adalet, işkenceciler için cezasızlığa son verilmesini" istediler.

Olumlu düzenlemelere rağmen, işkence devam ediyor

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 5., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3., Anayasa'nın 17. maddelerinin işkenceyi, kötü muameleyi ve onur kırıcı cezayı yasakladığını vurgulayan dernek açıklamasında, "Türkiye'de işkencenin önlenmesi ve işkence yapanların cezalandırılması yönünde olumlu bazı adımlar atıldığı halde; işkence olaylarının devam ettiği, işkencecilerin korunduğu ve bu amaçla idari ve yasal her türlü olanakların işkenceciler lehine kullanıldığı" belirtildi.

Açıklamada, bu duruma örnek olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, Yargıtay 8. Dairesi'nin aleyhteki bozma kararına rağmen, işkencecilerin cezalanırın ertelenmesine karar vermesi gösterildi.

İHD açıklamasında ayrıca, Silopi'de gözaltındaki bir kişiyi işkence sonucunda öldürenlerin 5 yıl 4 ay ceza aldıkları hatırlatıldı.

İşkence mağdurlarıyla dayanışma çağrısı

"Dünyada ve Türkiye'de herkes için insan hakları ve özgürlükleri istiyor; herkesi işkence mağdurları ile dayanışmaya ve sorunları ile ilgilenmeye davet ediyoruz" denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

* İşkencenin önlenmesinde tüm dünyadaki en büyük sorun, işkence mağdurlarının adalet görme isteğinin gerçekleşmemesi ve işkencecilerin cezasız kalmasıdır.

* Bu durum, işkencecilere cesaret vermektedir. Bir tek işkencecinin dahi cezalandırılmaması, sadece o kişinin cezadan kurtulmasına değil, diğer işkencecilerin de ceza görmeyecekleri yönündeki inançlarının pekişmesine yol açmaktadır.

* Hükümetler, işkence mağdurlarının haklarını ve sorunlarını görmezlikten gelmektedir. İşkence mağdurlarını her şeyden önce, adaletin yerine getirilmesini, işkencecilerin cezalandırılmasını, kendilerine maddi ve manevi tazminat ödenmesini, tedavi ve rehabilitasyon giderlerinin devlet tarafından karşılanmasını talep etme hakları bulunmaktadır.

"İşkencenin önlenmesi, tüm insanlığın sorunudur"

* İşkence ile mücadele etmek isteyen bir hükümetin, öncelikle bu hakların etkin bir şekilde kullanılması yönünde idari ve yasal düzenlemeler yapması gerekir. Olağanüstü hal döneminin, yoğun işkence, kötü muamele, sürgün mağdurlarının yaralarının sarılması, maddi ve manevi zararlarının karşılanması da Hükümetin öncelikli bir görevidir.

* İşkencenin önlenmesi tüm insanlığın sorunudur. Bu konuda; sivil toplum örgütlerine, meslek kuruluşlarına ve tek tek bireylere önemli görevler düşmektedir.

* İşkence iddialarının ciddiye alınması, araştırılması, duyurulması, yargı kurumlarına başvurulması, işkence davalarının takip edilmesi, işkence mağdurlarına maddi ve manevi destek olunması, ülke içinde ve uluslararası alanda işbirliği içerisinde olunması akla ilk gelenlerdir.(BB/NK)