Düzen Etnik Çatışma Olasılığını Ciddiye Aldı

" Devlet Söyleminde Kürt Sorunu " kitabının yazarı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyoloji Bölümü'nden Doç Dr. Mesut Yeğen, "Neden Erdoğan'ın adımlarına bu onay verildi; neden tepki verilmiyor?" sorusunun yanıtını aramak gerektiğini söylüyor.

"Erdoğan'ın orduyla yaptığı görüşmelerden bir açılım ortaya çıkmış gibi.

Bence egemenler Türk ve Kürt yurttaşlar arasında etnik çatışma ihtimalinin güçlendiğini yeterince görmüş durumdalar. Bu ihtimali bertaraf etmek istiyor gibi görünüyorlar.

İkinci nedense, ABD'yle ilişkili: Türkiye Cumhuriyeti'nin, orta vadede, önümüzdeki beş on yıllık süre içinde, Kürt sorununa dair tasarıları etkileyebilme kudreti yok. Devlet, mevcut tasarımlarla, özellikle de ABD tarafından örgütlenenlerle doğrudan çatışmak yerine, süreçle uzlaşmak, süreci kendi çıkarları uyarınca dönüştürmeye koyulacak gibi.

Uluslararası, bölgesel bazda, eskisi gibi davranılmayacağı anlaşılmış.

Buna dair iki işaret var:

* Yakın zamanda, Suriye ve İran arasındaki yakınlaşmaya Türkiye de sıcak yaklaşıyordu; ama son dönemde burada bir değişiklik var. ABD'ye bölgede karşı çıkan ülkelerdi bunlar. Bu noktadan bir geri çekilme var gibi.

* Bir başka önemli işaret de Barzani'ye tepkiler. Barzani'nin bugünlerdeki açıklamaları, her zamankinden daha keskin. Ama Türkiye medyası, bu çıkışlara karşı, alışık olduğumuzun tersine, kışkırtıcı, nefret dolu çıkışlar yapmadı."

"Odak genel af tartışmaları olabilir"

Yeğen, bundan sonraki süreçte, "topun biraz da PKK'ye geçmiş olduğunu" söylüyor.

"Son birkaç gündür, PKK'nin başkanlık konseyi, Erdoğan'ın sözlerini değerlendireceğinin işaretlerini verdi.

PKK öne sürdüğü şartları bu açılıma uygun hale mi getirecek?

Sanıyorum genel afta ısrar edecek. Önümüzdeki günlerde, gündem genel af tartışmalarına odaklanacak gibi görünüyor."

"Geçerli muhatabın belediyeler olduğu kesinleşti"

Yeğen, Doç. Dr. Melek Göregenli'nin son dönemde yaptığı araştırmadan çıkan, " Bölgede yaşayanların en çok sivil toplum örgütlerine ve yerel yönetimlerine güvendiği " sonucundan yola çıkarak şunları söylüyor:

"Kürtlerle rejim arasındaki yabancılaşma çok dramatik bir düzeye çıkmış durumda.

Sanıyorum son birkaç yıldır PKK ve DEHAP siyaseti, Kürtlerin geçerli yasal temsilcisinin bölgedeki belediye başkanları, onların oluşturduğu heyet olduğunu kesinleştirdi.

Belediye başkanlarının dünkü açıklaması da, temsilcinin, muhatabın kim olacağını gösterdi. Seçilmişlik önemli bir unsur. Bunu kabullenmek gerek." (TK)